Sağlık emekçilerine yönelik şiddet bitmiyor. Adana'da , bir hasta yakını "geç geldiniz" diyerek kürekle ambulansın camlarını kırdı. Saldırıda hamile olduğu öğrenilen sağlık emekçisi, kırılan cam parçaları ile yaralandı. Konuyla ilgili SES Adana Şube Eş Başkanı Belgin Işık basın açıklaması düzenledi,

Belgin Işık açıklamasında şu ifadelere yerverdi.

Sağlıkta şiddet bitmiyor, öfkeliyiz. Ne yazık ki yine bir şiddet olayı ile güne başladık. 6 Mayıs  2024 tarihinde, saat 05.52’de Kozan’da 112 Sağlık Ekibine yönelik bir hasta yakını tarafından geç kaldıkları bahane edilerek ambulansa ve içinde bulunan görevli iki hemşire ve şoför arkadaşımıza şiddet uygulanmıştır. Uygulanan şiddet sonucunda, yaralanan 2 hemşire arkadaşımızdan birisi gebe olup kanama ve düşük tehlikesi bulunmaktadır, diğer arkadaşımızın ise her iki gözüne yabancı cisim (cam parçaları) girdiğinden sağ gözü kapatılmış halde ve tedavileri devam etmektedir. Arkadaşlarımıza buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Uzm. Dr. Seher Kakdaş, Huzursuz Bacak Sendromunun 4 Belirtisi Uzm. Dr. Seher Kakdaş, Huzursuz Bacak Sendromunun 4 Belirtisi

 Toplumun bütün alanlarına pandemi gibi yayılan, kimi zaman yaralanmalarla kimi zaman da ölümlerle sonuçlanan şiddet, uzunca bir süredir sağlık alanına da sirayet etmiştir. Neredeyse önlenmek istenmiyormuşçasına içinden çıkılmaz hale gelen sağlıkta şiddet, bir halk sağlığı sorunudur ve gücünü sağlıkta dönüşüm adı altında kışkırtılmış sağlık taleplerinden, sağlık emekçilerinin köle gibi gösterilmesinden, hastaların müşteri olarak görülmesinden, ‘giderlerse gitsinler’ gibi söylemlerle değersizleştirilen mesleklerimizden, siyasilerin ve idarecilerin sağlık emekçilerine yönelik olumsuz yaklaşımlarından, kullandıkları zehirli dil ve söylemlerden ve liyakatsız yöneticilerin mobbinginden almaktadır. Yani 20 yılı aşkın süredir bu iktidarın uyguladığı, dayattığı sağlık politikalarının sonucunda oluşan ve bizlere acı veren bir durumdur şiddet.

Sağlıkta Dönüşüm adı altında cilalanmış isimlerle öyle bir sistem kurdular ki, manipüle ederek, işleyişteki aksaklıkların, sistemdeki tıkanmanın sorumlusu sanki sağlık emekçileriymiş gibi onları hedef tahtasına oturttular ve hasta ile hasta yakınlarının hedefi haline getirdiler.

Kurdukları bu sistem sağlık emekçileri ve halk için sağlıksızlık üretmektedir. Bu gerçeğin sağlık emekçileri ve halk tarafından fark edilerek hedefi doğru belirlemenin, asıl sorumluları görmenin ve önlem alınması talebi yükseltmenin artık zamanı gelmiştir.

Sorumlular belli, Sağlık Bakanı başta olmak üzere bu iktidarın sağlık belirleyicilerine etki eden her alandaki yöneticileridir. Şiddeti doğuran, besleyerek büyüten sebepler ortadan kaldırılmadıkça hiçbir sağlık emekçisi güvende olmayacaktır. Yetkilileri bir an önce sağlık emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesi konusunda işin kaynağına dönmeye, sağlıkta piyasacı değil halkçı politikaların uygulanması ve yaşam hakkımızın korunması için göreve çağırıyoruz.

Sağlıkta kriz giderek derinleşirken kamu otoritelerine sesleniyor ve sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz;

-Bir tek sağlık emekçisinin dahi şiddete maruz kalmasına tahammülümüz yok.

-Yaşanan bu sorunların kaynağının uygulanan sağlık politikalarının sonucu olduğunu biliyoruz.

-Sağlıkta yaşanan sorunlara geçici, çözüm olmaktan uzak, günü kurtaran ve şiddeti besleyen politikalardan vazgeçin.

-Sağlıkta Dönüşüm Programını hemen terk edin.

-Etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasası çıkarın.

-Güvenli çalışma alanları oluşturun.

-İdareciler belirlenirken liyakati esas alın.

Burada durmayacağız;

-“Herkes her şeyden sorumludur“ yaklaşımını temel alarak, tüm toplumu sağlıkta şiddetin  diğer alanlarda yaşanan şiddet  kadar önemli olduğunu görmeye ve bu konuda birlikte mücadele etmek için sorumluluk almaya davet ediyoruz. Şiddetin asıl kaynağı olan sağlık sistemini değiştirmemiz gerekiyor. Tek yol birleşik ve örgütlü mücadele ile şiddet üreten sağlık sistemini değiştirmektir. Baskının, şiddetin olmadığı yeni bir toplumsal yaşamı hep birlikte inşa etmektir.

Editör: Haber Merkezi