Soykırım suçu Türk Ceza Kanunu’nun 76. Maddesinde düzenlenmiştir.

(1) Bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:
a) Kasten öldürme.

b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.

c) Grubun, tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması.

d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.

e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.

(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.

(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.

Soykırım nedir?

Soykırım, o soyun tamamen veya kısmen ortadan kaldırılmasıdır. Soykırım suçunda amaç yok etmektir. Soykırım suçunu, insanlığa karşı suçtan ayıran temel ayrım budur.

Soykırım, tamamen bütünüyle yeryüzünden silmeyi amaçlar. Bu gayeyle o toplumun bir kesimine veya tamamına karşı fiillerde bulunulur. İnsanlığa karşı suçlarda ise yok etme yani bütünüyle yeryüzünden, insanlık tarihinden kaldırma gayesi yoktur.

Kanun koyucu, bu esaslardan hareketle bir ırka veya ulusal aidiyeti sebebiyle ya da etnik aidiyeti sebebiyle ya ırk ya da dinsel bir grup olacak, sırf bu özelliğinden ötürü yeryüzünden tamamen veya kısmen silme amaçlanmıştır.

Şu an İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği eylemler adeta soykırımdır!

Soykırım suçunun şartları;

1)Bir sistematik faaliyet olması lazım yani sistematik bir planın icrası gerekir.

2)Kısmen veya tamamen yok etme gayesi olmalıdır. Dini, milli, etnik vatandaşlığa bağlı olarak bir grubu kısmen veya tamamen yok etme gayesi olmalıdır.

3)Öldürme, yaralama, işkence, kötü koşullarda yaşamaya zorlama, doğumlara engel olmada, çocukları zorla başka gruba nakletme

Kültürel soykırım, soykırım değildir. Bir ülkenin kültür mirasını ortadan kaldırma kültürel varlığa karşı işlenmiş bir suçtur, soykırım suçu değildir.

Işid, işgal ettiği yerlerdeki kültürel mirası yok etti. Bu eylem, soykırım suçu değildir ancak kültürel varlığa karşı işlenmiş bir suçtur.

Soykırım suçu ayrı bir suçtur bu maksatla işenen öldürme, yaralama, ırza geçme ayrı suçtur ve hepsinden ayrı ayrı ceza verilir. Soykırımdan ayrı ceza verilir, öldürmeden ayrı ceza verilir.

Öldürme eylemi, geniş kapsamda değerlendirilmelidir. Mesela dar bir mekanda büyük bir grubunu birlikte yaşamaya zorlama da soykırımdır. Çünkü ölüm neticesi meydana gelecektir.

Doğuma engel olmak da soykırımdır. Kısırlaştırma, zorla tedbir aldırma; soyun devamını engelleyeceğinden soykırımdır.

Soykırım suçunda, mağdur sayısı kadar ceza verilmektedir.

Soykırım suçunda en temel husus, bir grubu yok etme amacının olmasıdır.

Soykırım suçunda sınırlama pozitif yapılmaktadır. Müslüman olmayanları yok etme gayesi soykırım olmaz çünkü müslüman olmayanlar, pozitif olarak sınırlanabilir değildir, negatif sınırlamadır.

SAVAŞ OLSA DAHİ SOYKIRIM SOYKIRIMDIR, HUKUKA UYGUNLUK SEBEBİ YOKTUR.

Soykırım suçuna teşebbüs mümkündür.

TCK 77 (Soykırım Suçu) Emsal Yargıtay Kararları
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas : 2017/19933 Karar : 2018/14601 Tarih : 8.10.2018

TCK 76. Madde

Soykırım Suçu

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1)Sanık … hakkında mağdur …‘e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

2)Sanık … hakkında mağdur …‘a yönelik kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

a) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen basit kasten yaralama suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olması ve mağdurun 14.01.2015 tarihli celsedeşikayetten vazgeçmesi karşısında, sanıktan 5237 sayılı TCK’nin 76/3. maddesi gereğince vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

b) Sanığın aşamalarda tehdit suçlamasını kabul etmemesi, olay hakkında bilgi ve görgüsü olan soruşturma aşamasında beyanı alınmayan, sadece kovuşturma aşamasında dinlenen tanık … … mağdurun eşi olması ve sanığın soruşturma aşamasında olaya eşinin tanık olduğunu belirtmemesi birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil bulunmadığı halde, sanığın atılı tehdit suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 08.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas : 2018/4404 Karar : 2018/12130 Tarih : 3.07.2018

TCK 76. Madde

Soykırım Suçu

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen basit kasten yaralama suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu ve müşteki … vekilinin hükümden sonra, 21.03.2018 tarihli dilekçesi ileşikayetten vazgeçtiğini bildirdiği hususu da dikkate alınarak, sanıktan 5237 sayılı TCK’nin 76/3. maddesi gereğince vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas : 2017/8784 Karar : 2018/4815 Tarih : 19.03.2018

TCK 76. Madde

Soykırım Suçu

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1)Sanık … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarihli ve 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında verilen 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, dosyanın temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

2)Sanık … hakkındaki düşme kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarına gelince;

a) Katılan …‘un 07/11/2014 tarihinde talimat mahkemesinde verdiği “davaya katılmak isterim, olay nedeni ile maddi bir zararım olmamıştır, sanık …‘la uzlaşmak isterim ancak …‘la uzlaşmak istemem” şeklindeki beyanlarının şikayetten vazgeçme niteliğinde olduğu noktasında tereddüt oluşturduğu dikkate alınarak katılanın şikayetinden vazgeçip vazgeçmediği ve sanığın 5237 sayılı TCK’nin 76/3. maddesi gereğince vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

b) Sanığın üzerine atılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesine göre ve

yasa değişikliğinden önce uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; sanık ile mağdur arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas : 2017/6886 Karar : 2018/2524- Tarih : 19.02.2018

TCK 76. Madde

Soykırım Suçu

Gereği görüşülüp düşünüldü;

1)Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

a) Oluşa ve dosya içeriğine, olay sırasında olay yerinde bulunan ve olayın tek tanığı olan …‘nun kovuştuırma aşamasında dinlenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

b) Sanık hakkında TCK 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

2)Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde:

a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, mağdur hakkında düzenlenen adli raporda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin (2.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,

b) Sanık hakkında TCK 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

3)Sanık hakkında hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Katılan …‘un hükümden sonra, 30.01.2015 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçildiğini bildirmesi karşısında, sanığa atılı hakaret ve mala zarar verme suçlarının soruşturması ve kovuşturmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nin 76/3. maddesi gereğince, şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sanıktan sorulup sonucuna göre hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.