2024 Avrupa Komisyonu Türkiye Raporun'dan notlar ...

Abone Ol

Avrupa Komisyonu, 2024 Türkiye Raporu'nu yayımlayarak Türkiye'nin hukukun üstünlüğü, demokrasi ve temel haklar alanlarında süregelen zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve önceki yıllarda belirlenen eksikliklerin giderilmediğini ortaya koydu. 15 Haziran 2023 ile 1 Eylül 2024 tarihleri arasını kapsayan bu rapor, özellikle yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, yolsuzlukla mücadele ve yerel yönetimlerin işleyişi gibi konularda Türkiye’nin eksikliklerini gözler önüne seriyor. Türkiye'nin AB üyeliğine bağlılık beyanlarına rağmen, iç ve dış politikasında stratejik özerklik geliştirmeye çalıştığı ve AB standartlarından sapma eğiliminde olduğu ifade ediliyor.

Raporda, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin meclisin yasama ve denetim gücünü büyük ölçüde zayıflattığı ve hükümeti denetlemek için gerekli araçların eksik olduğu ifade edilmiştir. Bu durumun, TBMM’nin işleyişini ve halkın temsilcileri aracılığıyla hükümet üzerinde denetim kurmasını zorlaştırdığı belirtilmiştir. Raporda, düzenleyici kurumların çoğunun Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olması ve kamu yönetiminin oldukça politize olması, demokrasinin ve yerel yönetimlerin bağımsızlığının zarar gördüğü bir sistem yaratmaktadır. Hükümetin muhalefete ait belediyelere yönelik baskısının yerel demokrasiyi zayıflattığı da kaydedilmiştir.

Yargı Bağımsızlığı ve AİHM Kararları

Rapora göre Türkiye’nin yargı sistemindeki sorunlar ciddi endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Yargı reform paketlerine rağmen, yargı bağımsızlığı ve işleyişinde temel eksiklikler giderilmemiştir. Raporda Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamayı reddetmeye devam ettiği, bunun da yargı bağımsızlığı ve kalitesi üzerinde olumsuz bir etki yarattığı vurgulanmaktadır. Hâkimler ve savcılar üzerindeki baskının sürdüğü, dolayısıyla yargı işleyişinin AB standartlarından uzak kaldığı ifade edilmiştir. Bu eksikliklerin giderilmesi ve yargının bağımsızlığının sağlanması için Türkiye’nin ciddi çaba göstermesi gerektiği belirtilmiştir.

Yolsuzlukla Mücadele ve Şeffaflık Eksiklikleri

Raporda yolsuzlukla mücadelede de eksiklikler vurgulanmaktadır. Türkiye'nin Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyelerine uyum sağlamadığı, yolsuzlukla mücadeleye yönelik önleyici ve kontrol edici mekanizmaların eksik olduğu ifade edilmiştir. Yolsuzluk davalarında siyasi etkinin sınırlandırılması gerektiği ve kamu kurumlarının hesap verebilirlik ile şeffaflık ilkelerine daha fazla önem vermesi gerektiği belirtilmiştir.

İfade Özgürlüğü ve Basın Üzerindeki Baskılar

Raporda, Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusunda ciddi sorunlar olduğuna dikkat çekilmektedir. Gazeteciler, insan hakları savunucuları, akademisyenler ve diğer eleştirel seslerin, terörizme destek iddialarıyla yargılanmaya devam ettikleri ifade edilmiştir. Özellikle ulusal güvenlik ve terörle mücadele yasalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal edecek şekilde uygulandığı ve bu durumun ifade özgürlüğünü engellediği belirtilmiştir.

Göç Politikaları ve Mülteci Konuları

Türkiye’nin göç politikalarına ilişkin olarak, 3,6 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığı ve bu konuda çabalarını sürdürdüğü kaydedilmektedir. Özellikle İran sınırının gözetimi ve korunmasına yönelik kapasitenin artırıldığı belirtilirken, Türkiye’nin mültecilere destek sağlama çabasının takdirle karşılandığı ifade edilmiştir.

Ekonomi ve Gümrük Birliği

Türkiye’nin işleyen bir piyasa ekonomisi oluşturma konusunda ileri düzeyde olduğu ve bazı alanlarda ilerleme kaydettiği belirtilmiştir. Ancak kamu ihaleleri gibi alanlarda AB standartlarına uyum konusunda önemli eksiklikler bulunduğu da raporda vurgulanmıştır. Gümrük Birliği'ne uyum sürecinde bazı ilerlemeler kaydedilse de, AB müktesebatına tam uyum sağlanmadığı ve gümrük alanında bazı engellerin devam ettiği belirtilmiştir.

Dış Politika ve Stratejik Özerklik

Türkiye’nin dış politikada AB'nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına uyum sağlamaması ve Hamas’a yönelik tavrıyla AB’den farklı bir duruş sergilemesi dikkat çekmiştir. Türkiye, Ortak Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası alanında sınırlı bir hazırlık seviyesine sahip olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, Türkiye’nin özellikle Orta Doğu ve Afrika gibi bölgelerde stratejik özerklik geliştirmeye yönelik adımlar attığı, Rusya-Ukrayna krizinde denge politikası izlediği ancak AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını uygulamaktan kaçındığı vurgulanmıştır.
 

Dijital Dönüşüm ve Medya Bağımsızlığı

Dijital dönüşüm ve medya alanında ise Türkiye’nin sınırlı ilerleme kaydettiği, medya sahipliğinin yoğunlaşmasının ve düzenleyici kurumların bağımsız olmamasının endişe kaynağı olduğu ifade edilmiştir. Yeterli rekabetin olmaması ve medya bağımsızlığının eksikliği, ifade özgürlüğü ve demokratik çoğulculuk açısından olumsuz bir durum yaratmaktadır.

Para Politikası ve Ekonomik İstikrar

Para politikasında, Mayıs 2023 seçimlerinin ardından bir normalleşme sürecine girildiği, Merkez Bankası’nın para politikasını sıkılaştırdığı ve faiz politikasını etkin şekilde uygulamaya başladığı ifade edilmiştir. Ayrıca para politikası araçlarının sadeleştirilmesine yönelik adımların da atıldığı belirtilmiştir.

 Genel Değerlendirme

2024 Türkiye Raporu, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, temel haklar ve ifade özgürlüğü alanlarında Türkiye'nin AB standartlarına uyum sağlamada ciddi eksiklikler taşıdığını ortaya koymaktadır. Rapor, Türkiye’nin AB üyeliğine bağlılık beyanlarına karşın iç ve dış politikasında stratejik özerkliğe yöneldiğini ve AB ile uyumlu bir çizgi izlemekten uzaklaştığını göstermektedir. Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devleti standartlarını iyileştirmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiği vurgulanmıştır.

--

Muratcan IŞILDAK