Adana Kadın Platformu, 21 Ağustos'ta Diyarbakır Bağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolan ve 19 gün süren aramaların ardından 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için İnönü Parkı'ndan Atatürk Parkı'na yürüdü. Yürüyüşün sonunda yapılan basın açıklamasını SES Adana Şube Eşbaşkanı Belgin Işık okudu. Işık, Narin Güran’ın kayboluşu ve katledilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, devletin sessizliğini eleştirerek sorumluların bulunup cezalandırılması için çağrıda bulundu.
"Devlet 19 Gün Boyunca Sustu"
Belgin Işık, Narin Güran’ın kaybolduktan sonra 19 gün boyunca arandığını ancak devletin hiçbir açıklama yapmadığını vurgulayarak, "Milyonlar Narin’den haber beklerken neden sustunuz?" diye sordu. Işık, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya hitaben yaptığı konuşmasında, "120 haneli bir köyde dört tarafı mobese ile izlenen bir yerde, jandarma kontrol noktalarının olduğu bir köyde Narin’e ne olduğunu 19 gün boyunca bulamadınız. Bu ülkeyi kayıp çocuklar ülkesi haline getirdiniz. Bu ihmalin sorumlusu kim ya da kimler?" dedi.
"Karanlık Bir Zihniyet Narin’i Kurban Etti"
Adana Kadın Platformu adına yapılan açıklamada, Narin Güran’ın vahşi bir cinayete kurban edildiği belirtilerek, "Narin, yaşam hakkını elinden alan acımasız ve karanlık bir sürecin kurbanı olmuştur. Eylül, Leyla, Irmak, Müslime ve kayıp olup akıbeti bilinmeyen binlerce çocuk gibi" denildi. Platform, Narin’in ardından ülke genelinde kaybolan çocuklar konusundaki verilerin gizlenmeye çalışıldığını ve bu gerçeğin halktan saklandığını ifade etti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2008-2016 yılları arasında açıkladığı verilere göre, 104 bin 531 çocuğun kaybolduğu hatırlatıldı. Ancak 2016’dan itibaren bu verilerin kamuoyuna açıklanmadığı, çocukların kaybolma vakalarının hızla artmasına rağmen bu durumun görmezden gelindiği vurgulandı.
"Aile Kutsallaştırılıyor, Çocuklar ve Kadınlar Şiddet Görüyor"
Işık, açıklamasında devletin aileyi güçlendirme politikalarının, kadının ve çocuğun üstün yararını gözetmek yerine onları aile içinde şiddete maruz bıraktığını belirtti. "Aile içinde şüpheli kadın ölümleri, çocuk istismarı ve erkek şiddeti artarken, tüm bu şiddet aile denilen dört duvar arasında gizleniyor" dedi. Narin Güran’ın cenazesinde tabutunun üzerine gelinlik örtülmesi olayını da eleştiren Işık, "Aileyi kutsallaştıran aynı zihniyet, Narin’in cenazesinde ortaya çıktı. Karanlık, çağ dışı zihniyetinizi kabul etmiyoruz" diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi ve Cezasızlık Politikaları Eleştirildi
Platform adına yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuzca çıkılması, 6284 Sayılı Yasa'nın uygulanmaması ve Lanzarote Sözleşmesi'ni hedef gösteren karanlık zihniyetlerin kadınları ve çocukları kutsallaştırılan aile yapıları içinde katlettiği vurgulandı. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti cezasız bırakan, failleri durdurmakta yetersiz kalan iktidarın kolluk kuvvetleri ve yargısı sert bir dille eleştirildi. "Narin’i 19 gün boyunca bulamayan devlet, bir sokak röportajında yaptığı eleştiriler nedeniyle Dilruba Kayserilioğlu’nu anında tutukladı. Faillere ödül gibi cezalar verilirken, kadın ve çocuk katliamları cezasız kalıyor."
"Narin İçin Adalet İstiyoruz!"
Adana Kadın Platformu, çocuk istismarının ve kadın katliamlarının cezasız bırakılmasına karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirterek, Narin Güran'ın katledilmesinde sorumluluğu olan herkesin yargı önünde hesap vermesi gerektiğini söyledi. "Narin'in katledilmesi sürecindeki tüm sorumlular ortaya çıkarılana ve en ağır cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" denilen açıklama, şu sözlerle sona erdi: "Narin İçin Adalet! Tüm Çocuklar İçin Adalet!"