Adana’da Gözaltılar: Emek ve Demokrasi Platformu’ndan Tepki
Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinin ardından gözaltına alınması, ülke genelinde protestolara yol açtı. Adana’da da kitlesel eylemler düzenlenirken, sabah saatlerinde eylemlere katılan bazı isimler gözaltına alındı.
Adana Emek ve Demokrasi Platformu’nun yaptığı açıklamaya göre, gözaltına alınanlar arasında Ömer İmen, Emek Partisi MYK üyesi Halil İmrek, HDK üyesi Ramazan Şancı ve Klavuz Dergisi okuru Hakan Çayan bulunuyor. Ayrıca, gözaltı listesinde yer alan ÇHD üyesi Avukat Sergen Nisanoğlu, Umut Özşimşek ve Eser Çapar da ifade vermek üzere emniyete gittiler.
“Hukuksuz Gözaltılar Son Bulmalı”
Platform adına açıklamayı Emek Partisi Adana İl Başkanı Suat Nacar okudu. Nacar, demokratik protesto hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak, yapılan gözaltıların halkı sindirmeye yönelik bir girişim olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Muhalefete dahi tahammül edemeyen iktidar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarının ardından protestoları bastırmak için gözaltıları bir baskı aracı olarak kullanmaktadır. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın işlemleri tamamlanmış olmasına rağmen, adliyeye çıkarılmaları keyfi olarak ertelenmiştir” denildi.
“Halkın İradesi Baskılanamaz”
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının sadece bir siyasi figürün hedef alınması olmadığını belirten platform, bunun işçi ve emekçilerin, toplumun tüm muhalif kesimlerinin susturulması çabasının bir parçası olduğunu ifade etti. Açıklamada, “Bu operasyonlar, Türkiye’de otoriter rejim inşasının bir göstergesidir. Halkın demokratik hakları ellerinden alınmak istenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Av. Yakup Ataş: Yargının Bağımsız Olmadığını Bir Kez Daha Gördük
Adana başta olmak üzere ülke genelinde yaşanan gözaltılara dikkat çeken Avukat Yakup Ataş, hukuksuzluğa tepki gösterdi. Ataş, “Bu sabah Adana Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni kurumların temsilcisi olan 7 arkadaşımız gözaltına alındı. Yine birçok ilde yaklaşık 350’ye yakın insan gözaltına alındı. Bu gözaltıların amacını çok iyi biliyoruz. Daha önce de denendi; toplum gözaltılarla, tutuklamalarla baskı altına alınmaya çalışılıyor” dedi.
Ataş, Adana’da gözaltına alınan arkadaşlarının hakkında herhangi bir gözaltı kararı olmamasına rağmen, yakalama kararıyla gözaltına alındığını ve adliyeye sevk edilmelerinin savcılık talimatıyla keyfi olarak ertelendiğini belirtti. “Normalde atılı suç, 2911 sayılı yasaya muhalefet olarak değerlendirildiğinde, 24 saatlik gözaltı süresi sonunda en geç saat 7’de adliyeye çıkarılmaları gerekirdi. Ancak gözaltılar hukuksuz bir şekilde uzatıldı” dedi.
Ataş, iktidarın yargıyı kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullandığını ifade ederek, “Bizler burada bulunan platform üyeleri ve insanlar, yıllardır bu ülkenin demokratikleşmesi için mücadele ediyoruz. Ancak iktidar, kendi egemenliğini sürdürebilmek için anayasayı, yasaları ve uluslararası sözleşmeleri askıya almış durumda. Eğer bu ülkede bir suç işleniyorsa, bu suçu iktidar işliyor. Yasaları, anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri tanımayan bu iktidardır” ifadelerini kullandı.
Av. Baran Taygun Metin: “Bu Halk Sadece Özgürlük İstiyor”
ÇHD üyesi avukat Baran Taygun Metin de gözaltılarla ilgili konuştu. Metin, “Bu halk sadece özgürlük istiyor. Bu halk insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyor ve bunun için direniyor. Ancak devlet, kolluk gücüyle, yargısıyla topyekûn halkına savaş ilan etmiş durumda. Sırf kendi devamlılığını sağlayabilmek için halkını hain ilan etmiş, yargı eliyle rehin almış durumdalar” dedi.
Metin, ÇHD üyesi Avukat Sergen Nisanoğlu’nun polis ekipleri tarafından özellikle hedef alındığını belirterek, “Sergen arkadaşımız, yürüyüş sırasında kitleyle polis arasına girerek iki tarafı da sakinleştirmeye çalıştığı için gözaltına alındı. Polis ekipleri ona, ‘Sen çok gözümüze batıyorsun’ diyerek evinden aldılar” dedi.
Metin, Türkiye’de yargının tarafsızlığını kaybettiğini vurgulayarak, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımayan bir hükümet var. Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmadılar. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan bir yönetim var. Can Atalay’ı serbest bırakmadılar. Bu şartlar altında hala yargıya güvenmemizi beklemek en hafif tabiriyle naifliktir” ifadelerini kullandı.
Metin sözlerini, “Zulüm varsa, direnmek haktır. Bu hak, kanunlardan da anayasadan da üstündür; en temel insan hakkıdır. Sokağa çıkan insanlara ‘hukuksuzluk yapıyorsunuz’ diyenler, aslında halkın en temel hakkını çiğniyorlar” diyerek tamamladı.
“Birleşerek Kazanacağız”
Platform, gözaltıların halkın demokratik iradesine yönelik bir saldırı olduğunu ve buna karşı ortak mücadelenin büyütülmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye bir yol ayrımındadır. Ya otoriterliğe teslim olunacak ya da ortak mücadele ile demokrasi kazanacaktır” çağrısında bulundu.
Eylemlerin devam edeceği belirtilirken, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması talep edildi.