Adana'da faaliyet gösteren Teberler Derneği Başkanı Suat Kömür'ün başkanlığında, Şirin Park Otel'de düzenlenen kahvaltı etkinliğinde bir araya geldi. Toplumun birlik ve beraberliğini pekiştirmek amacıyla etkinliğe siyaset ve sivil toplum dünyasının önemli isimleri katıldı.
Kahvaltıya İmamoğlu Belediye Başkanı Kasım Karaköse, CHP Yüreğir İlçe Başkanı Sabri Sarı, Dünya Avşarlar Derneği Başkanı ve Önceki Dönem Yüreğir İlçe Başkanı Bülent Öğrü'de katılarak birer konuşma yaptı. Ayrıca CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu ve birçok sivil toplum temsilciside etkinlikte yer aldı.
"Teberler Kültürel Mirasını Yaşıyor"
Programın açılış konuşmasını yapan Teberler Derneği Başkanı Suat Kömür, Teberler'in kültürel değerlerine sahip olup devam edeceklerini belirttiklerini söyledi:
"Bugün burada, geçmişimizden güçle bir araya gelmenin mutluluğunun yaşıyoruz. Teberler olarak kültürümüzü, geleneklerimizi yaşatmaya ve nesiller boyunca devam ettirme arzusundayız. Dayanışmamız, gücümüzdür."
İmamoğlu Belediye Başkanı Kasım Karaköse, konuşmasında yerel yönetimlerin kültürel çeşitliliğinin korunmasının önemine değinerek Teberler'e destek mesajı verdi. CHP Yüreğir İlçe Başkanı Sabri Sarı ise, Adana'nın çok kültürlü yapısının şehre kattığı zenginliği vurguladı. Dünya Avşarlar Derneği Başkanı Bülent Öğrü , Avşarlar ve Teberler arasındaki küresel bağlardan bahsederek, birlikteliğin daha da güçlenmesi gerektiğini belirtti.
Yoğun Katılım ve Destek
Etkinliğe Adana'nın önde gelen siyasi ve sivil toplum temsilcileri de büyük ilgi gösterdi. CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu ve birçok STK yöneticisi, Teberler Derneği'ni desteklediklerini ve bu tür etkinliklerin toplumun bir geleceğe gelme açısından önemli olduğunu ifade etti.
Katılımcılar, kahvaltı boyunca geleneksel lezzetlerin tadını çıkarırken, topluluğun birimini dayanışmayı artıracak projeler üzerine de fikir alışverişinde bulundular.
Bu etkinlik, Teberler'in kültürel mirasını koruma ve toplumsal birlikteliği artırmak adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Başkan Suat Kömür, ilerleyen süreçte benzer organizasyonlarla bir araya gelmeye devam edeceklerini belirtti.
ABDALLAR VEYA TEBERLER
Abdallar, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşayan ve genellikle müzisyenlik, kalaycılık, sepetçilik gibi mesleklerle tanınan bir topluluktur. Kendilerini "Teber" olarak da adlandıran Abdallar, tarihsel olarak konargöçer bir yaşam sürmüşlerdir. Kökenleri konusunda farklı görüşler bulunsada, bazı araştırmacılar Abdalların Horasan bölgesinden Anadolu'ya göç eden Türkmen kökenli bir grup olduğunu belirtmektedir.
Abdallar, inanç olarak genellikle Bektaşilik ve Alevilik gibi tasavvufi akımlara bağlıdırlar. Ancak, bulundukları coğrafi bölgeye göre farklı mezheplere de uyum sağlamışlardır; örneğin, Kahramanmaraş'ta Hanefi mezhebini benimserken, Diyarbakır'da Şafii mezhebini benimsemişlerdir.
Adana'da faaliyet gösteren "Teberler Derneği" gibi sivil toplum kuruluşları, Abdalların kültürel mirasını koruma ve toplumsal sorunlarına çözüm bulma amacıyla çalışmalar yürütmektedir. Bu dernekler, Abdalların sosyal entegrasyonunu desteklemek ve kültürel değerlerini yaşatmak için çeşitli projeler geliştirmektedir.
Romanlar ise, kökenleri Hindistan'a dayanan ve zamanla Anadolu, Balkanlar ve Avrupa'nın çeşitli bölgelerine göç eden bir etnik gruptur. Türkiye'de Romanlar, Dom ve Lom gibi alt gruplara ayrılır ve farklı bölgelerde farklı isimlerle anılırlar. Örneğin, Doğu Anadolu'da "Poşa", Güneydoğu Anadolu'da "Mıtrıp" veya "Mutrib" gibi adlarla bilinirler.
Romanlar, tarih boyunca müzisyenlik, demircilik, kalaycılık gibi zanaatlarla uğraşmışlardır. Türkiye'de Romanların sayısı hakkında kesin bir veri olmamakla birlikte, çeşitli kaynaklar bu sayının 500 bin ile 2,5 milyon arasında olduğunu belirtmektedir.
Sonuç olarak, Abdallar ve Romanlar, benzer mesleklerle uğraşmaları ve bazı kültürel ortaklıkları nedeniyle zaman zaman karıştırılsalarda, farklı etnik ve tarihsel kökenlere sahip topluluklardır. Her iki grup da Türkiye'nin kültürel zenginliğine önemli katkılarda bulunmuş ve bulundukları bölgelerde kendilerine özgü kimliklerini koruyarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
