Çocukluğumuzun belirli bir döneminde elimize alıp karıştırdığımız, hatta ilk veya son sayfasına yerleştirilmiş ülke bayraklarını ezberlediğimiz “Atlas” adı verilen harita kitabı esasen oldukça efsanevi bir geçmişe sahiptir.
Fransızcadan dilimize geçen atlas, ”haritalar kitabı, dünyaya, bir bölgeye veya memlekete ait coğrafya haritalarının bir arada olduğu dergi” anlamına gelmektedir.
Sonuçta Atlas kelimesi Fransızcaya Eski Yunancadan geçmiş.
Eski Yunancada ise “mitolojide gök kubbeyi sırtında taşıyan Titan” özel adından türetilmiştir.
Yabancı kaynaklar bu kelimenin kök anlamının ”tartan, tutan, destekleyen” olduğunu belirtiyor.
İşte bu yazıda “Atlas” kelimesinin ilgi çekici hikayesini bulacaksınız…
Atlas Kelimesinin Kullanımı
Varlığını Yunan mitlerine borçlu olan “Atlas” kelimesini,
İlk olarak 1569 yılında Flemenk coğrafyacı Gerardus Mercator kullanmış.
Mercator özel olarak hazırladığı yüzden fazla haritayı bir araya getirerek,
Bu kitabın kapağına da dünyayı omuzlarında taşıyan Atlas’ın resmini koymuş.
Sonrasında benzer içerikli diğer eserler için de bu ismi kullanmışlar..
Yunan Mitolojisi
Yunan mitolojisinin en bilindik anlatılarından olan Atlas’ın gök kubbe ile ilişkisi, grift bir hikâye olarak karşımıza çıkıyor.
lapetos ve Klymene’in dört erkek evladından biri ve en güçlüsü olan Atlas,
Kardeşleri Menoitios, Epimetheus, ve Prometheus ile birlikte Titanların Olimposlu tanrılara açtıkları savaşa katılırlar,
Ve,
On bir yıl süren savaş Olimposluların zaferiyle sonuçlanır.
Yenilen tarafta olan Atlas ve kardeşleri oldukça ağır cezalara çarptırılır.
Zeus'un Cezası
Zeus, Menoitios’u yıldırımıyla çarparak karanlığa yollar.
Zeus tarafından bir direğe bağlanan Prometheus’un ciğerini ise bir kartal her sabah gelip yemeye başlar.
İlginç olan Prometheus’un kartal tarafından yenilen ciğerinin daha sonra yeniden büyüyüp eski halini almasıdır.
Ki,
Günümüzde de karaciğer kendi kendini yenileyen organ olarak bilinmektedir.
Prometheus sonsuz bir acıyla cezalandırılmıştır.
Epimetheus’un cezası ise açtığı kutuyla insanlığı felakete sürükleyen Pandora’yla evlenmek olur.
Buna karşılık,
Atlas’ın cezası ise kardeşlerinden çok çok daha ağırdır.
Bu “ağırlık” mecazi değil,
Gerçek bir ağırlığı ifade etmektedir.
Zeus, Atlas’ı gök kubbenin direklerini veya doğrudan gök kubbeyi taşımakla cezalandırmıştır.
Bu bağlamda aldığı ceza da akabinde çeşitli efsaneler doğurmuştur.
Bunlardan en önemlisi Herakles’le (Herkül) arasında geçen anlatıdır.
Efsaneye göre Herakles gerçekleştirmek zorunda olduğu bir görev için Atlas’ın yanına gelir.
Herakles, Hesperidler’in bir ejderha tarafından korunan altın elmalarından üçünü çalması için
Atlas’tan ricacı olur.
Herakles’in teklifini kabul eden Atlas, taşımakta olduğu gök kubbeyi güçlü Herakles’in omuzlarına bırakır ve ardından üç altın elmayı çalmak için yola koyulur.
Atlas Artık Gök Kubbeyi Taşımak İstemez
Hesperidlerin bahçesine girip ejderhayı alt eden,
Ve,
Ardından da elmaları çalan Atlas, yeniden Herakles’in yanına geldiğinde gök kubbeyi bir daha omuzlamayacağını söyler.
Çünkü,
Gök kubbeyi taşımaktan çok sıkılmış ve yorulmuştur.
Herakles bunu kabul eder,
Fakat,
Gök kubbenin ekseninin kaydığını,
Ve,
Omuzlarına bir yastık koyana kadar Atlas’ın gök kubbeyi omuzlamasını rica eder.
Teklifi kabul eden Atlas,
Gök kubbeyi omuzladığı an Herakles elmaları alır,
Ve,
Onun yanından uzaklaşır.
Kandırıldığını anlayan Atlas, Herakles’e öfkeyle haykırır.
Öyle ki,
Bazı anlatımlara göre gök gürültüsü Atlas’ın Heakles’e haykırışıdır.
Atlas efsaneleri sadece bununla sınırlı değildir.
Bir diğer efsane Afrika üzerindendir…
Buna göre Afrikalılar “gökyüzünün sütunu” dedikleri bir dağın gökyüzünü tuttuğunu düşünürler.
Bahsi geçen sütunlar “Atlas Dağları“dır.
Efsaneye göre Perseus gözlerine bakanı taşa çeviren Medusa’nın kesik başını gelip Atlas’a gösterir.
Medusa’nın gözleriyle karşılaşan Atlas,
O anda taş kesilir ve sıradağlar oluşur.
Bu esnada,
Atlas’ın coğrafi şekillere adıyla hayat vermesi sadece Atlas Dağları ile sınırlı değildir.
Atlas Okyanusu, kayıp kıta Atlantis, dünyanın en uzun okyanus sıradağı olan Orta Atlas Sırtı da adını Atlas’tan almıştır.
Yabancı etimoloji kaynaklarında “Atlantis” adının “Atlas’ın kızı” anlamına geldiği belirtilmektedir.
Ayrıca,
Atlas Okyanusu yerine kullanılan “Atlantik” de “Atlas’ın denizi” anlamı taşımaktadır.
İnsan Anatomisi
Son olarak Atlas’ın tıp bilimine olan etkisinden de söz ederek bitirmek isterim.
Başın döndürme veya sağa-sola/aşağı-bakış gibi hareketlerini sağlayan,
Ve,
Kafatasını taşıyan ilk omura “Atlas” adı verilmiştir.
Atlas’ın gök kubbenin ekseninden ve yeryüzünün üzerinde sabit kalmasından sorumlu olmasına atıfla bu şekilde adlandırılmıştır.
Çünkü,
“Atlas Omuru” kafatasının hareketlerinden/dengesinden,
Ve,
Kafatasının gövdenin üzerinde sabit kalmasından sorumludur.
Tüm bunların toplamında görülüyor ki,
Zeus tarafından cezalandırılan Atlas coğrafyadan mimariye, tıptan Atlantis efsanesine kadar birçok alana etki etmiştir.
Mitolojik anlatılarda uzun uzadıya yer almasa da,
Sırtında taşıdığı gök kubbeyle birçok alana etki etmiştir.