"AKP İktidarı Yargıyı Araçsallaştırmaya Devam Ediyor: Siirt Belediyesi Eş Başkanı Sofya Alagaş’a Verilen Hapis Cezası Siyasi Bir Karar"

Konuyla ilgili DEM Parti tarafından yapılan açıklamada şıunlar ifade edildi;

AKP iktidarı, Türkiye'deki yargıyı ve adalet sistemini adeta siyasi bir araç olarak kullanmaya devam ediyor. Bugün, Siirt Belediyesi Eş Başkanı Sofya Alagaş’ın duruşmasında verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası, iktidarın siyasi hesapları doğrultusunda alınmış bir karardan başka bir şey değildir. Bu ceza, iktidarın yargıyı nasıl manipüle ettiğini ve halkın iradesini nasıl yok saydığını açıkça gözler önüne sermektedir.

Seda Selek de gözaltına alındı. Seda Selek de gözaltına alındı.

Bugün açıklanan karar ile Siirt’te halkların iradesi hiçe sayılmış, yerel seçimlerde halkın özgür iradesinin ifade bulmasının önüne geçilmek istenmiştir. Alınan bu karar, yalnızca bir hukuki süreç değil, aynı zamanda AKP iktidarının halk iradesini gasp etmeye yönelik bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Seçimlerin hemen öncesinde ve seçim günü, AKP’nin Siirt’te yaptığı her türlü hileye rağmen, halkın seçimi açık bir şekilde ortaya çıkmış ve Siirt halkı, özgür iradesiyle kendi tercihlerini yapmıştır. Ancak AKP iktidarı, bu iradeyi kabul etmek yerine, demokrasiyi ve halkın özgürlüğünü engellemeye yönelik antidemokratik adımlar atmaktadır.

AKP'nin bu antidemokratik yöntemleri, yalnızca Siirt’te değil, Türkiye’nin dört bir yanında halkın demokratik haklarını hedef almakta ve sandık iradesiyle gelen sonuçları tanımamaktadır. 31 Mart seçimlerinde ve sonrasında uygulanan baskılar, oy kullanma süreciyle ortaya çıkan iradenin ne kadar önemsenmediğini ve hükümetin bu sonuçları kabullenmekte zorlandığını göstermektedir. Bu da, iktidarın sandık sonuçlarından intikam alma arayışında olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.

Siirt Belediyesi Eş Başkanı Sofya Alagaş’a yönelik verilen ceza, sadece bir kişi ya da bir belediye başkanının cezalandırılmasından çok daha fazlasını ifade etmektedir. Bu karar, tüm Türkiye'deki demokrasi mücadelesine karşı verilen bir tavizdir. Demokratik bir Türkiye hayalini baltalayan bu tür siyasi kararların derhal geri alınması gerektiği açıktır. Halkların özgürlüklerini savunan ve barışçıl, eşitlikçi, özgürlükçü bir Türkiye inşa etme çabaları, bu tür anti-demokratik adımlarla engellenemez.

AKP iktidarının bu tür keyfi ve siyasi kararlarla halkın iradesini yok saymaya devam etmesi, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine ciddi zararlar vermektedir. Bu süreç, sadece adaletin ve hukukun üstünlüğünün değil, aynı zamanda halkın iradesinin de hiçe sayıldığı bir dönemin başlangıcıdır. Demokrasiye inanan tüm kesimlerin bu tür baskı ve anti-demokratik uygulamalara karşı daha güçlü bir şekilde seslerini yükseltmeleri gerekmektedir.

Türkiye’nin daha adil, eşitlikçi ve özgür bir ülke olması için atılacak adımlar, halkın gerçek iradesine saygı gösterilerek yapılmalıdır. Bu bağlamda, AKP’nin halkın özgür iradesine ve demokratik süreçlere yönelik saldırıları derhal sona erdirilmeli, halkların özlemini duyduğu barışçıl bir Türkiye için adımlar atılmalıdır.

Editör: Haber Merkezi