Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, eğitim programlarında, müfredatta ülkenin sadece eğitime bakışı değil, aynı zamanda zihniyetini, nasıl bir fert ve toplum istendiğinin yol haritasının da ortaya konulması gerektiğini söyledi.
Talat Yavuz, Uşak ve Kütahya şubelerinin il divan toplantılarına katıldı. Eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı toplantılarda konuşan Yavuz, birlik ve beraberlikten taviz vermeden, yapıcı, inşacı ve ihyacı sendikacılık anlayışıyla hareket ettiklerini, modern dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalmadan yerli bir duruş sergilediklerini ifade etti.
Eylemlerimizi, ufkumuzu sadece yaşadığımız dönemle sınırlamıyoruz
Eğitim çalışanlarının birçok sorunu ve beklentisi olduğunu kaydeden Yavuz, “Biz, bir yandan üyelerimizin karşılaştıkları bireysel sorunları çözerken, diğer yandan ortak sorunlarımız için çözüm ürettik, mücadele ettik. Bugüne kadar kamu görevlilerinin mali, idari ve sosyal kazanımlarında en fazla çaba harcayan biz olduk. Eğitim çalışanları adına kazanım elde eden de sorunların çözümünü sağlayan da biziz, Eğitim-Bir-Sen’dir. Bir araya geldiğimizde, omuz omuza yürüdüğümüzde hayatımızı doğrudan etkileyen sorunlarımızı birlikte çözebileceğimizi her defasında kanıtladık. Eylemlerimizi, ufkumuzu sadece yaşadığımız dönemle sınırlamadık. Gelecek kuşaklara; daha demokratik, daha müreffeh, daha özgür bir Türkiye bırakma idealini hep canlı tuttuk. Kimliğine bakmaksızın zulme maruz kalan her insanın yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
Eğitimcilerin mesleki gelişimine, motivasyonuna ve özlük haklarına önem verilmeli, hayat ve çalışma şartları iyileştirilmelidir
Eğitim sisteminin daha verimli ve kaliteli hâle gelmesi için çözülmesi gereken sorunların olduğunu dile getiren Yavuz, eğitim çalışanlarının acil çözüm bekleyen sorunlarının bir an önce gündeme alınarak, çözüme yönelik çalışmaların yapılması, özlük haklarının ve özgürlük alanlarının kapsamının genişletilmesi çağrısında bulundu.
“Öğretmenlerin mesleki gelişimine, motivasyonuna ve özlük haklarına önem verilmeli, hayat ve çalışma şartları iyileştirilmelidir” diyen Yavuz, “Öğretmenlerin maaş, ek ders, ödül, terfi, izin, atama gibi konularda hak ettikleri değeri görmelerini istiyoruz. Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımı kaldırılmalı, öğretmenlerin mesleki gelişiminin yanı sıra görev ve yetkilerinde de ilerleme sağlayacak bir kariyer basamakları sistemi kurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Adaletsizliğe neden olacak farklı uygulamalardan kaçınılmalıdır
Talat Yavuz, 1. dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi, gelir vergisinin yüzde 15’te sabitlenmesi, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarının periyodik olarak yapılması, toplu sözleşme kararı olan üniversite idari personelinin yer değiştirebilme hakkı ile ilgili sürecin başlatılması gibi konularda harekete geçilmesinin, sorunların çözüme kavuşturulmasının takipçisi olduklarını söyledi. Devletin, aynı zorluklarda geçim mücadelesi veren kamu görevlilerine yönelik farklı düzenlemeler yaparak ücret eşitsizliği oluşturmaktan kaçınması gerektiğini vurgulayan Yavuz, “Adaletsizliğe neden olacak farklı uygulamalardan kaçınılmalı, kamu görevlilerinin bütününü kapsayan sorunlara çözüm üretilmelidir” şeklinde konuştu.
Müfredat değişikliğiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yavuz, bir ülkenin eğitim programlarının ya da müfredatının, o ülkenin sadece eğitime bakışını değil, aynı zamanda zihniyetini, nasıl bir fert ve toplum istediğinin yol haritasını da ortaya koyduğunu kaydetti. Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Öğrencilerimizin, öz güvene sahip, dürüst ve güvenilir, sorgulayıcı ve eleştirel düşünce yetenekleri gelişmiş, inisiyatif alabilen, rekabetçi, girişken ve iş birliğine açık, toplum sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve sahip çıkan, doğal varlıklara ve çevreye karşı duyarlı, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı, en az iki dil yeterliliği ve çok dillilik potansiyeli olan insanlar olarak yetiştirilmesi müfredat değişikliğinin temel felsefesi olmalıdır.”