Eğitim Sen Bergama Temsilciliği 21 Aralık 2023 tarihinde akşam saat 18.00 da Bergama merkezde bulunan 100.Yıl İlkokulu önünde KARANLIKTA EĞİTİM İSTEMİYORUZ konulu basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına öğrenci velileri ve Bergama Demokrasi platformu da destek verdi.

Basın açıklaması sonunda 100.Yıl İlkokulu duvarında karanlığı aydınlatma amaçlı mum yaktılar.

WhatsApp Görsel 2023-12-21 saat 19.09.28_60e7aa65

Eğitim Sen Bergama Temsilciliği Adına Yusuf Gunt; "Tek sorunumuz maalesef sadece çocukların ve karanlıkta okula gidip gelmesi değil."

Gunt sözlerine şu şekilde devam etti;

Değerli basın, değerli katılımcılar;

“KARANLIKTA EĞİTİM OLUR MU?”

“Türkiye toplumu kış saati uygulamasının iptalinden dolayı depresyona girdi”  “Tasarruf bahanesi ile 2016 yılında iptal edilen kış saati uygulamasından bu yana Eğitim Sen olarak, yetkili arıyoruz. Ve diyoruz ki, çocuklarımız okula aç ve uykusuz geliyor. İtibardan tasarruf olmaz diyenler, eğitimden vazgeçtiler. Tüm ülkede okullar 6.30 gibi sabahın zifiri karanlığında açılıyor. Elektrikler akşam 8 de kapatılıyor. Tasarruf bu mudur? Sayın Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri sizin çocuklarınız yok mu? Niye itiraz etmiyorsunuz? Karanlıkta eğitim olur mu? Türkiye toplumu kış saati uygulamasının iptalinden dolayı depresyona girdi. Bu ülkenin işçi ve emekçileri sadece yatıp kalkıp işe gidiyor. Bu mudur insanca yaşamak? Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin temel hedefi çağdaş, muasır medeniyetin üstüne çıkmaktır. Temel amacı bu olan ülkenin çocukları karanlıkta mı bu hedefe ulaşacak?”

MEB 2025 yılı sınav uygulama takvimi yayımlandı MEB 2025 yılı sınav uygulama takvimi yayımlandı

“EN ÖNEMLİ ŞİKÂYET KONUSU DA GÜVENLİK VE KAYGIDIR”

WhatsApp Görsel 2023-12-21 saat 19.09.23_dd511331

“Kalıcı yaz saati uygulamasının öğrenciler ve eğitim emekçileri dışında veliler açısından da olumsuz sonuçlarını ne yazık ki bize ulaşan şikâyetlerden görmekteyiz. En önemli şikâyet konusu da güvenlik ve kaygıdır. Çocuklarını okula bırakamayan veya okul çıkışında alamayan velilerde korku ve kaygı had sahaya ulaşmıştır. Bu çağdışı uygulama, herkesi depresif hale getirip, emekçileri, öğrencileri güne karamsar başlatmaktadır.

Bunun yanı sıra veriler gösteriyor ki hükümetin yaz saati uygulamasını kalıcılaştırıp, kış saatini kaldırmasıyla elektrik tüketiminde bir artışa neden olduğu görülmektedir. Özellikle elektrik tüketiminin yoğun olduğu İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir ve Bursa gibi büyük illerde sabah okula ve işe gitmek için gün doğmadan kalkılmak zorunda kalınması hane tüketimlerini artırmıştır. Hükümet; hem yurttaşlara sıkıntı veren, hem dış dünyayla iletişim açısından sorunlar yaratan, hem trafik kazalarında artışa neden olduğu belirtilen, hem de elektrik tüketiminde tasarruf değil israf yaratan bu uygulamadan bir an önce vazgeçmelidir. Enerji Bakanlığı`nın gereksiz ısrarı nedeniyle zor durumda kalan kurumlar kendileri çözüm üretmeye çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı okul saatlerinin ileri alınması için çalışma başlattığını açıklamıştır.

Kişilerin ya da kurumların gereksiz ısrarları ya da elektrik şirketlerine para kazandırmak için değil kamu yararı kapsamında düzenlemeler yapılması zorunludur.

 KIŞ SAATİNE GEÇİLMEMESİ TOPLUM SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLİYOR!

WhatsApp Görsel 2023-12-21 saat 19.09.25_ea8ed2db

Kış saatine geçilmemesinin toplum sağlığı üzerine olumsuz etkileri dikkate alınmalıdır. Güneş ışığından daha fazla yararlanarak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla uygulanan “yaz saatinin, kış aylarında da sürdürülmenin enerji tüketimi açısından hiçbir ekonomik getirisi olmadığı gibi biyolojik saatin bozulması nedeni ile insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri vardır. Toplumda depresyon, dikkat dağınıklığı, metabolik sorunlar başta olmak üzere pek çok hastalığın yanı sıra kazaların artışı, bu sağlık sorunları ile ilgili hastalık, ölüm ve sakatlıkların da artışı anlamına gelir. Yetkilileri, toplumun sağlığı ve geleceği üzerine etkileri olabilecek kararlarlar alırken çok yönlü değerlendirmeye ve insan sağlığını her şeyin önünde bir değer olarak ele almaya davet ediyoruz. Bizler bu ülkenin aydınlık yüzü olarak İtiraz ediyoruz. Ve Eğitim Sen olarak, aynı bir mum gibi eridikçe etrafımızı aydınlatıyor, bu kalıcı yaz saati uygulamasının kaldırılmasını talep ediyoruz.”

Değerli basın, değerli katılımcılar;

Tek sorunumuz maalesef sadece çocukların ve karanlıkta okula gidip gelmesi değil.

TBMM’de devam eden 2024 bütçe görüşmelerinde Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi görüşülürken söz alan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz” diyerek, yıllardır eğitim sistemi üzerinden sürdürülen “eğitimde dinselleşme” uygulamalarını bakanlık politikası olarak sürdüreceklerini itiraf etmiştir. Bakan Tekin’in eğitim sistemini yıllardır kuşatan dini tarikat ve cemaatleri, “sivil toplum örgütü” (STK) olarak tanımlaması dikkat çekicidir.

Türkiye’de yaşanan yoğun dinselleşme, eğitim sürecinde dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi pratik uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan bir sorun olarak dikkat çekmektedir. Okullarımız uzun süredir adeta belli bir inanç ve mezhebi temsil eden zihniyetin kuralları ve uygulamaları ile karşı karşıyadır. MEB bir taraftan ÇEDES projesi ile okullarda ‘manevi danışman’ sıfatıyla imamları görevlendirirken, diğer taraftan dini dernek ve cemaatlerle art arda protokoller imzalamaktadır.

Siyasi iktidar halkın vergileriyle toplanan bütçeyi bu vakıf ve cemaatlere harcadığı parayı gerçekten ihtiyaç olan yeni okulların yapımına ve eğitime harcayabilir.

Yine ülkenin geleceğini belirleyecek olan eğitime, okulların yapımına bütçeyi ayırmak yerine, binlerce okul eksiğine rağmen ne hizmet yaptığı tartışma konusu olan Diyanetin bütçesinin iki kez artırılması anlaşılır bir durum değildir.

Bergama’da halkın bütçesiyle yapılan ihtişamlı koca koca binalara ilkokullar ve ortaokullarda 35-40 öğrenci balık istifi sınıflarda eğitime zorlanırken, sırf imam hatip okulu açmış olmak için 50 öğrenci 100 öğrenciye yer açılması eğitimin gerçek sorunlarını görmezden gelmekten başka bir şey değildir.

Bunun yanı sıra iktidarın kapalı kapılar ardında kısık sesle dillendirdiği laik ve çağdaş eğitimin vazgeçilmez parçası olan ikili eğitimden vazgeçme teşebbüsleri kabul edilir bir durum değildir. Böyle bir yaklaşım çağdaş medeni dünya ile aramıza gerici bir duvar örme niyetinin açık beyanıdır.

WhatsApp Görsel 2023-12-21 saat 19.09.30_91ff7534

Türkiye’de uzunca bir süredir yapıldığı gibi eğitim sisteminin dini kurallara göre düzenlenmesi, dini eğitimin yaygınlaşmasının kaçınılmaz sonucu okullarda öğrencilerin inanan ya da inanmayan, dindar ya da dinsiz, ibadet eden ya da etmeyen gibi kategorilere ayrılmasına ve yeni gerilim alanları yaratılmasına neden olmaktadır. Toplumda ve okullarda bütün din ve inançtan insanlar, eşit koşullarda yaşamak ve aynı kurallara uymak durumundadır. Laiklik, herhangi bir gruba ya da mezhebe dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanımaması, farklı inanç ve dinlerdeki insanlar arasında eşitliğin sağlanmasının temel koşuludur. Bunun gerçekleşmesi için devletin ve MEB başta olmak üzere, tüm devlet kurumlarının farklı din, mezhep ve inançlara eşit mesafede durması ve ayrımcılık yapmaması gerekmektedir.

WhatsApp Görsel 2023-12-21 saat 19.09.21_209f0d64

Devletin, inanç alanına girerek, şu ya da bu biçimde elindeki olanakları kullanıp, devleti belli bir dinin ya da inancın, Türkiye’de olduğu gibi belli bir mezhebin savunucusu ve destekçisi durumuna getirmek yönündeki girişim ve uygulamalara karşı bütün eğitim bileşenlerini birlikte hareket etmeye eğitimin gerçek sorunlarına sahip çıkmaya ve mücadeleye davet ediyoruz.

Editör: Haber Merkezi