İstanbul'da, 1 Ocak’ta düzenlenen Filistin’e destek yürüyüşünde Tevhid bayrağı taşıyan İsmail Aydemir'e yumruklu saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan E.A. ile ilgili olarak, sosyal medyada "Eline sağlık" mesajını paylaştığı için hakkında soruşturma başlatıldığı belitirtilen gazeteci Fatih Altaylı’nın, kısa süre önce “hakaret” suçundan 7 ay hapse mahkûm edildiği ortaya çıktı.
İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi, ultrAslan taraftar grubunun liderine zincirleme olarak hakaret ettiği gerekçesiyle 7 ay hapse mahkûm ettiği Altaylı’nın cezasını, sicilinde aynı suçu defalarca işlediğinin görülmesi nedeniyle, ertelemedi ve seçenek yaptırımlara çevirmedi. Buna göre istinaf mahkemesi de cezayı yerinde bulursa Altaylı’nın cezaevine girmesi gerekecek.
2022’DEKİ İDDİANAME UYARINCA VERİLDİ
T24’ün aldığı bilgiye göre, söz konusu hapis cezası, İstanbul Başsavcılığı’nın Altaylı hakkında 27 Nisan 2022’de hazırladığı iddianame uyarınca verildi.
İddianamede, Altaylı’nın o dönem Habertürk’te çalıştığı, 1 Ağustos 2019’da, katıldığı televizyon programında, Galatasaray taraftar grubunun lideri Muzaffer Şirin için, “ultrAslan dediğin ilk yıllardaki taraftar grubu olsa sorun değil. Ama artık tarikat liderleri ile takılan karanlık tiplerin yanında gezen garip bir oluşum haline geldi. En azından yöneticileri öyle” şeklinde açıklamalar yaptığı belirtildi.
2020’DEKİ YAZISI
İddianamede, Altaylı’nın 8 Mayıs 2020 tarihli köşe yazısında yine Şirin için, “ultrAslan’ın yöneticisi olduğu söylenen biri var. Mafya bozuntuları ile birlikte gezip, tarikat reislerinin elini öpmekle bilinirdi hep… Tam bir Nazi artığı kafa. Cahilin bilmediği şu ki, Türkler, yani biz, 1930’ların sonunda, 1940’larda da Almanya’dan kaçan Yahudiler’e kucak açmışız. Türkler için 1492 ile 1942 arasında bir fark yok. Ama cahil işte. Ama beni deli eden bu kafadaki bir adamın Galatarasay taraftar grubunun önderi gibi ortalıkta dolaşması” dediği kaydedildi.
“MAFYA BOZUNTUSU, TARİKAT ARTIĞI…”
İddianamede, Altaylı’nın aynı kişi için, 28 Mayıs 2020 tarihinde, “Havlayanlara Türkçe yanıt veriyorum; kendisi mafya bozuntusu, tarikat artığı, Beşiktaş tribünlerindeydi. Rantın daha fazla olduğunu görünce Galatasaray’a geçti… Sağına mafyayı, soluna tarikatları oturtan bir sabıkalı bu taraftar grubunun sözde lideri oldu… Benim 45 senem o tribünde geçti. Mafya bozuntusu o tribün liderleri o zaman Galatasaray’da yoktu” ifadelerini kullandığı belirtildi.
28 Nisan 2021’de de “Bunlar serseri grubu. Taraftarları kastetmiyorum. Bunun başındakileri kast ediyorum. Siz kimsiniz ulan serseriler” şeklinde ifadeler kullandığı ifade edildi.
SEDAT PEKER VE TARİKAT FOTOĞRAFLARI
Altaylı, savcılıktaki ifadesinde, “Muzaffer Şirin’in tribünlerde Sabahattin Reis olarak bilindiğini, Sedat Peker ve benzeri gruplarla yakın ilişkide bulunduğunu, sözlerinin bunun gibi kişilerin rant elde etmek amacıyla oluşturdukları tehdidi ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu beyan ederek” hakkında takipsizlik kararı verilmesini istedi.
“ELEŞTİRMEK İÇİN BU YAZILARI YAZDIM”
Altaylı, mahkemedeki savunmasında da şunları kaydetti:
“Yazımın tamamı incelendiğinde hakaret etmediğim anlaşılacaktır. Ben kendisini Sabahattin adıyla bilirdim. Bahse konu yazıların sebebi, taraftar liderliğine yakışmayacak tutum ve davranışları görmem sebebiyledir. Ben kendisinin sosyal medya hesaplarında şu anda kaçak durumda olan suç örgütü yöneticiliği ile yargılanan Sedat Peker ile çekilmiş fotoğraflarını görmemden ve yine tarikat liderleri ile çekilmiş fotoğraflarını görmemden dolayı, bu görüntüleri sporla bağdaştıramadığımdan dolayı, eleştirmek için bu yazıları yazdım. Maksadım, sporla bu konuların bir araya gelmesini eleştirmekti. Beraatimi talep ederim.”
Savcı, esas hakkındaki görüşünde, Altaylı’nın cezalandırılmasını istedi. İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi de bu talebi yerinde görerek, Altaylı’yı hapisle cezalandırdı.
“ZİNCİRLEME ŞEKİLDE ALENEN HAKARET SUÇU İŞLEDİĞİ…”
Kararda, Altaylı’nın sözleri özetlenerek, “Beyanları mahkeme huzurunda sanığın kendisinin katılana karşı sarf ettiğini de açıkça kabul etmesi, kaldı ki kurulduğu günden bu yana mezkur taraftar grubunun liderinin katılan olması, sanığın beyanında cümleye doğrudan ‘Galatasaray taraftar grubu ultrAslan'ın yöneticisi olduğu söylenen biri var...' şeklinde başlaması gözetildiğinde zincirleme şekilde alenen hakaret suçunu işlediği mahkememizce sabit görülmüştür” denildi.
Kararda, şöyle devam edildi:
“İfade hürriyeti bakımından eleştiri ile hakaretin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, sövmenin hiçbir koşulda eleştiri olarak kabul edilemeyeceği, bu fiillerin yaptırımsız bırakılmasının toplumsal barışı bozucu ve kamu düzenine zarar vereceğinden yaptırım uygulanması gerektiği, mezkur sözlerinin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ve zincirleme hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluştuğu, son olarak hakaret içerikli ifadelerin televizyon kanalının canlı yayınlanan bir programında ve köşe yazısında söylenmesi ve çok sayıda kişi tarafından görülebilmesi nedeniyle suçta aleniyet unsurunun gerçekleştiğinin anlaşıldığı…
“DAHA ÖNCE DE BU SUÇU İŞLEDİ”
Sanığın kişilerin hukuki menfaatini hakaret eylemi işlemek sureti ile daha önce de bir çok defa ihlal ettiğine dair kesinleşmiş (veya 6352 sayılı yasa ile ertelenmiş) bir çok mahkeme kararları bulunduğu, iş bu yaptırımların ıslahı sağlamadığı, sanığın katılana yönelik eylemine zincirleme eylemlerle de devam etmiş olması dolayısı ile aynı suçu işlemeye yönelik kast yoğunluğu, katılana karşı sarf edilen beyanların tahkir niteliği, iş bu beyanların aleniyet unsurunun çok ötesinde geniş kitlelerce duyulabilecek bir mecrada söylenmesi gözetilmekle temel ceza tercihen hapis cezası olarak seçilmiştir.”
Kararda, Altaylı’nın daha önce de bu suçu işlemesi göz önüne alınarak cezanın ağırlaştırıldığı da belirtildi.
ERTELEME YOK
Mahkeme, Altaylı’yı “zincirleme hakaret” suçundan önce 4 ay hapisle cezalandırdı. Ardından suçun aleni ve zincirleme işlenmesi nedeniyle ağırlaştırarak, 7 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Altaylı’nın sicilinde bu suçtan birçok kaydın bulunması ve pişmanlık göstermemesi nedeniyle cezada indirime gidilmedi.
Aynı nedenlerle ve suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından cezanın ertelenmesine, seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına da gerek görülmedi.
SON KARARI İSTİNAF VERECEK
Mahkeme, 21 Eylül 2023’te verdiği bu kararın gerekçesini de kısa süre önce tamamladı. Dosya bu aşamadan sonra istinaf mahkemesine gitti. İstinaf mahkemesinin kararı yerinde bulması durumunda Altaylı’nın cezası seçenek yaptırımlara çevrilmediği için cezaevine girmesi gerekecek. Altaylı’nın ne kadar süre cezaevinde kalması gerektiği İnfaz Kanunu hükümlerine göre hesaplanacak. Mevcut koşullarda Altaylı’nın ceza yerinde bulunsa bile kısa süreli olarak cezaevinde kalması gerekeceği belirtiliyor.