Eğitim Sen, Mesleki Eğitim Merkezleri'nin (MESEM) ucuz iş gücü yaratma aracına dönüştüğünü ve kamu kaynaklarının sermayedarlara aktarılmasına hizmet ettiğini belirterek, son dönemde ortaya çıkan yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına dikkat çekti. MESEM uygulamasının başladığı günden itibaren çocuk emeğini sömüren bir sisteme dönüştüğünü vurgulayan sendika, son operasyonlarla ortaya çıkan yolsuzlukların sistemin esas amacı konusunda ciddi soru işaretleri yarattığını ifade etti.
7 Kentte MESEM Operasyonu: 3 Milyar Lira Zarar
Kocaeli merkezli olarak yedi ilde (İstanbul, Diyarbakır, Hatay, Bingöl, Manisa ve Samsun) düzenlenen operasyonlarda MESEM'lerde yapılan usulsüzlükler nedeniyle kamunun 3 milyar lira zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Operasyonlar sonucunda en az 48 kişi gözaltına alındı. MESEM uygulamasının sürekli olarak yolsuzluklarla anılması, mesleki eğitim amacından uzaklaşılarak kamu kaynaklarının patronlara aktarıldığı yönünüdaki iddiaları güçlendiriyor.
Çocuk Emeği Patronlara Sunuluyor
MESEM modeli, öğrencilerin haftanın bir günü okulda, kalan günlerde ise sanayi işletmelerinde staj adı altında çalışması üzerine kurulu. Staj yapan öğrencilere asgari ücretin üçte biri oranında ödeme yapılırken, bu tutarın üçte ikisi kamu kaynaklarından karşılanıyor. Bu durum, çocuk emeğinin devlet eliyle sermayeye sunulduğu eleştirilerini beraberinde getiriyor.
Eğitim Ticarileştiriliyor, Denetimsizlik Yolsuzluklara Yol Açıyor
MESEM uygulaması, eğitimin ticarileştirilmesi ve çırak öğrencilerin sosyal güvence olmadan çalıştırılması anlamına geliyor. Pek çok işletmede öğrencilerin sigorta primlerinin eksik yatırıldığı, maaşlarının tam olarak ödenmediği ya da hiç verilmediği belirtiliyor. Bunun yanı sıra, sahte kayıtlar üzerinden devlet teşvikleri alındığı ve fiilen çalışmayan öğrenciler üzerinden ödenek sağlanarak yolsuzluk yapıldığı iddiaları gündeme geldi.
Kamusal ve Laik Eğitimden Uzaklaşma Süreci
Eğitim sisteminin amacının bilimsel, kamusal ve laik bir anlayışla birey yetiştirmek olduğuna dikkat çeken Eğitim Sen, MESEM gibi projelerin bu işlevi tersine çevirdiğini belirtiyor. Devlet eliyle organize edilen bu sistemde kaybedenin öğrenciler ve emekçiler, kazananın ise işverenler olduğu vurgulanıyor.
Eğitim Sen, MESEM’de ortaya çıkan yolsuzluklar ve usulsüzlüklerin, eğitim sisteminin ciddi bir kriz içinde olduğunu gösterdiğini belirterek, kamusal ve bilimsel eğitim anlayışına geri dönülmesi gerektiğini savunuyor. Yolsuzluklarla mücadele edilmesi, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve çocuk işçiliğini teşvik eden uygulamalara son verilmesi talep ediliyor.
