Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar'dan Sert Tepki: "Haksızlığa ve Hukuksuzluğa Karşı Mücadele, İşçi ve Emekçilerin Temel Görevidir"
İSTANBUL - Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, 16 Ağustos 2024 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nin kararının uygulanması ve Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin tescil edilmesi amacıyla toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaşanan olaylara sert tepki gösterdi. Atar, yaşananları işçi sınıfı ve emekçiler açısından büyük bir kaygı ve öfkeyle karşıladıklarını belirtti.
"Yargı Kurumlarının Siyasallaştırılması Kaygı Verici"
Atar, yargı kurumlarının siyasallaştırılması ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının tanınmaması konusundaki kaygılarını dile getirerek, hukuksuzluğun yalnızca Can Atalay’la ilgili bir mesele olmadığını vurguladı. Geçmişte de, 1 Mayıs'ta Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen Taksim Meydanı'nın işçilere yasaklanmasını hatırlatarak, siyasi iktidarın hukuk tanımaz tavrının sürdürülmesini eleştirdi.
"Fiziksel Şiddet ve Ekonomik Baskı Yöntemi Olarak Kullanılıyor"
Genel Başkan Atar, siyasi iktidarın çözüm olarak fiziksel şiddete başvurmasının halk iradesini ve hukuku tanımamak anlamına geldiğini belirtti. Bu şiddetin sadece milletvekillerine değil, aynı zamanda işçi ve emekçilere de uygulandığını ifade eden Atar, işçi sınıfının ekonomik baskı altında olduğunu ve her hak arayışının güvenlik güçleri tarafından engellendiğini söyledi.
"İşçi Sınıfı Hakkını Savunmaktan Vazgeçmeyecek"
Atar, işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı yoksulluğa ve haksızlıklara karşı mücadeleden geri durmayacağını vurguladı. Hukukun üstünlüğünü savunmanın ve adaletin sağlanması için gereken mücadeleyi vermenin işçi sınıfının temel görevi olduğunu belirtti. Birleşik Metal-İş Sendikası'nın da bu mücadeleyi işyerlerinde, mahallelerde ve yaşamın her alanında sürdüreceğini açıkladı.
"Adaletin Sağlanması İçin Mücadelemiz Sürecek"
Özkan Atar, işçi sınıfının ve sendikaların, adaletin sağlanması ve insanca yaşanabilir bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğini belirterek, hukuk devleti olmanın gereğinin yapılması için kararlılıklarını ifade etti.
Bu açıklama, işçi sınıfının ve emekçilerin, hukuk tanımazlığa ve haksızlıklara karşı birlikte durma ve mücadele etme kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.