Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.  Sinan ALATAŞ kimdir?

Sinan ALATAŞ: 15 yaşından itibaren askerlik üniforması giymiş, hayatının 30 yıllını tastamam TSK’ya ve vatanına feda etmiş, Askeri Lise ve Kara Harp Okulu’nda okurken Atatürk’ü ruhuna gururla işlemiş ve aynı sıralarda okumakla ve bir subay olarak komuta ederken ve aldığı görevlerde Atatürk’ün bir silah arkadaşı şuur ve iradesi ile haklı onuru başı dik taşımış ve şeref bilmiştir. Emekli olunca iç dünyasında sırasını bekleyen kendine ulaşmış ve okumak, anlamak, sorgulamak, düşünmek yolculuğuna çıkarak kendi ile kalan bir ömür yaşamayı ve insanlar arasında sadece yalın bir insan olarak yol almayı her bir gün için yeterli görmektedir. Aslında “Sinan ALATAŞ kimdir?” sorunuzu sadece “İNSAN” diye cevaplamak isterim.

Betül FIRAT:  Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?

İyilik Korosu Adana’ya geliyor İyilik Korosu Adana’ya geliyor

Sinan ALATAŞ: Ortaokul yıllarımdan itibaren zaman zaman şiirler yazardım. Ortaokuldaki öğretmenim sınav ve ödevlerimdeki kompozisyon yazılarıma iltifat ettikçe özenle yazmaya çalıştığımı hiç unutmam. Fakat her konuda ve sıkça yazmaya emekli olunca başladım. Kitapları okurken ve karşılaştığım her türlü fikri sorgularım ve ben de ya hemfikir olarak kendimce benzer fikirler üretir ve söylerim ya da aynı fikirde olmadığımı farklı düşündüğümü ifade eder ve kitapların kenarına şerhlerimi yazarım. Fikirler ve düşünceler bir kere yazmak ile buluşunca hele ki duygularınız da onlara katılınca yazmak gönlünüzün ve ruhunuzun gıdası ve huzuru oluyor, yazmazsanız açlık hissediyorsunuz, uykunuz kaçıyor. Biriken ve kitaplaşan ilk eserim şiir kitabım oldu ve fakat yazmak yolculuğumda fikir ve düşüncelerim de deneme, aforizma vb. kitaplar olarak sırasını bekliyor.

Betül FIRAT:  Edebiyat alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?

Sinan ALATAŞ: İlk eserim Ağustos 2022 yılında yayınlanan “Bir Yığın Söz” şiir kitabım.

Betül FIRAT:  Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?

Sinan ALATAŞ: Eşim ve çocuklarım var, şiir ve hikâye yazmak ve müzik konularında amatör ve hobi olarak ilgileniyorlar.

Betül FIRAT:  Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?

 

Sinan ALATAŞ: En önemli eserim “İnandığım gibi YAŞAMAK” tır. İnsan kendi yaşayışıyla da bir eser ortaya koyduğunun mutlaka farkında olmalı.

 

Betül FIRAT:  Bir yazar sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli? 

Sinan ALATAŞ: Tek bir kelime ile ifade etmek istiyorum: “SAMİMİYET”. Arkasından “Özgür Düşünce”, tabi cesaretle.

Betül FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?

Sinan ALATAŞ: Kitapsız bir hayat düşünemiyorum desem bilmem ki inandırabilir miyim? Ruhumun kitapla nefes aldığını düşünüyorum, biliyorum. En son Ahmet Şerif DOĞAN’ın “ŞARABİ” kitabını okudum. En çok tavsiye edeceğiniz kitap sorusu ile çevremde sıkça karşılaşıyorum ve tek bir kitap ismi ile cevap vermekten kaçınıyorum; hiçbir kitabı diğer bir kitapla yarıştırmak istemem, esas olan okumaktır, kesintisiz ve çokça okumak. Kendimden çok şey bulduğum bir kitap salt kendimle ilgilidir ve herkes başka başka bir kendi taşır, ne olur sadece okuyun ve bu sorunun cevabını herkes kendi kendine versin: “Bu kitap tam da benim için yazılmış…” diyerek.

Betül FIRAT:  Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?

Sinan ALATAŞ: Mustafa Kemal ATATÜRK ve özgürlüğü ve dahi özgür düşünceleri için bedel ödemiş diğerleri…

Betül FIRAT:  İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Sinan ALATAŞ: En önemli formül okumaktır, çokça okumak. Beğenmek için uğraşmaksızın sadece yazın, yazdıkça kendinize evrileceksiniz zaten. Yıllar sonra ilk yazılarınıza baktığınızda kendinize tebessüm edeceksiniz, bu tebessümün tadını ömrünüzde belki başka hiçbir şeyde hatırlamayacaksınız.

Bu konuda Mozart’ın şu hikâyesini de ilginize sunmak isterim:

Mozart’a genç bir adam bir senfoninin nasıl besteleneceğini sorunca ona;

“Neden daha küçük bestelerden başlamıyorsun.” der.

Bunun üzerine adam;

“Ama üstat.” der. “Siz senfonilerinizi daha on yaşında iken yazmıştınız.”

Mozart gence bakarak;

“Doğru.” der. “Ama ben hiç kimseye nasıl yapılacak diye sormadım…”

Betül FIRAT:  Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?

Sinan ALATAŞ: Bazı ülkelerin bu konuda uyguladığı harika pratikler var. Öncelikle ülkemizde her konum ve makamdaki herkesin okuması ve okumayı ve yazmayı mutlaka sıkça dile getirmesi gerekir. Ardından devlet ve her türlü finans kaynağı gençlerimizi yazmaya teşvik etmeli ve örneğin yazılan bir eserin yani kitabın ilk 1000 adedini almayı taahhüt etmeli ve aldığı bu kitapları en ücra okullara dağıtmalı; böylece hem kitap yazan çoğalır, hem de çocuk ve gençler okumak için kitaplara daha kolay ulaşır. Düşündükçe daha çok yol bulursunuz, yeter ki gençlerin okumasını ve yazmasını dert edinen büyükleri olsun. Yine bir başka önerim; her türlü ödüllendirmenin ana temasının (kupa, madalya, plaket, sertifika, para vs.) yanına mutlaka bir veya birkaç kitap da konmalı. Devlet kurumları ya da finans kaynakları her kurum, özellikle okullarda, özel işletmelerde çalışanlar, öğrenciler, memurlar vs. ile bölgesindeki yazarlar ile imza veya söyleşi günleri düzenlemeli, böylece yazarlık, kitap ve okumak kıymetlendirilmelidir.

Betül FIRAT:  Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Sinan ALATAŞ: “Bir Yığın Söz” şiir kitabımdaki ve ayrıca yazmış olduğum şiirleri ve okuduğum kitaplardaki altını çizdiğim satırları seslendirilmiş olarak https://www.youtube.com/@biryiginsoz youtube kanalımdan ve “Bir Yığın Söz” şiir kitabıma da https://www.tilkikitap.com/kitaplar/kitap-baski-sinan-alatas-bir-yigin-soz-2697.html adresinden ve diğer birçok sanal kitap satış noktalarından ulaşabilirler.

Betül FIRAT:  Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?

Sinan ALATAŞ: Okuyun, okuyun, okuyun. Okuyanları şaşıracakları kadar takdir edin. Okuyanı olmayan kitap, yazarının yetimidir. Kitapları yetim bırakmayın. Elinizden geldiği kadar kitap hediye edin. Sizden hediye alacak birisi “Mutlaka kitap almışsındır…” diye doğru tahmin edebilsin ve sadece kitabın adı ve konusunu merak etsin. Son olarak fikri, düşüncesi, inancı ne olursa olsun insana ve de dünyaya zarar veren herhangi bir eylemine şahit olmamışsanız herkese yakınlık gösterin, saygı duyun, konuşun ve dinleyin; özgürlük sadece sizin yaşamayı arzu ettiğiniz değil, gerçek özgürlük başkasında savunduğunuzdur.

Sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlarıma sevinçlerini sığdıramayacakları günler diliyor; sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum, üzerine de samimiyetimi serpiştiriyorum…

Editör: Haber Merkezi