HABER-SEN kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; "HABER-SEN ailesi adına sizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum" dedi.
KESK/Haber-Sen açıklamasına şu şekilde devam etti;
Sendikamız HABER-SEN, TÜM HABER-SEN’den aldığı mücadele bayrağını bugünlere taşımıştır. TÜM HABER-SEN, kamu emekçisi olan memurların sendikal örgütlenmelerinin yasak olduğu dönemlerde, tüm yasaklara ve engellemelere rağmen, “haklılıktan kaynaklı meşruiyet” düşüncesiyle yapılan fiili bir mücadele ile 16 Ocak 1992 yılında kurulmuştur. “Hak verilmez alınır, üreten biziz, yöneten de biz olacağız” inancı ile kurulan TÜM HABER-SEN, kısa sürede 40.000 üye ve 55 şubeye ulaşarak örgütlü, büyük bir güç haline gelmiştir. Bu örgütlü gücümüz; dönemin siyasi erki tarafından, hayata geçirmeye çalıştıkları neo-liberal politikalara engel olarak görüldüğünden 25 Mayıs 1995 tarihinde kapatılmıştır. Bizleri sindirmek amacıyla alınan bu kapatma kararı, sindirmek bir yana, direncimizi ve mücadele azmimizi daha da artırmıştır. Sendikal mücadeledeki kararlılığımızla, Tüm Haber-Sen’in kuruluş felsefesi ve ilkeleri doğrultusunda, 16 Ocak 1996 tarihinde HABER-SEN’i kurarak, TÜM HABER-SEN’ in mücadelesini HABER-SEN olarak devam ettirmekteyiz.
Değerli yol arkadaşım,
“HABER-SEN ne için mücadele ediyor?” sorusunun cevabını ve mirasını taşıdığımız mücadele birikimini, çalıştığımız kurumlarda üyemiz olmayan emekçilere anlatmak hepimizin görevidir. Yargıya güvenin kalmadığı ülkede, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Bugünün emekçileri, yarının emeklileri olarak bizler, emeklilerin açlığa mahkûm edilmesine itiraz ediyoruz. Hastanelerin ticarethaneye, hastaların müşteriye dönüştüğü, gözü dönmüş özel hastane çetelerinin kâr hırsı ile bebeklerin bile canına kast ettiği sağlık sisteminde, anayasal hak olan ücretsiz kamusal sağlık hakkımız için mücadele ediyoruz. Açlık sınırının neredeyse asgari ücretin iki katına çıktığı ekonomik koşullarda insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep ediyoruz. Her iki kişiden birinin işsiz olduğu, gençlerin yurt dışı hayalleri kurduğu toplumda “iş ve ekmek yoksa, barışta yok” diyoruz. Her geçen gün daha da gericileşileştirilen eğitim sisteminin bilimsel, laik ve anadilde olması için mücadele ediyoruz. Hergün artan kadın cinayetlerine karşı İstanbul Sözleşmesini savunuyoruz. Yüzlerce gazetecinin yargılandığı ve çoğunun tutuklanarak cezaevine atıldığı şu günlerde basın özgürlüğünü savunuyoruz. Sandık iradesi yok sayılarak seçilmiş belediye başkanları yerine kayyumlar atanmasına itiraz ediyoruz.
TÜM HABER-SEN’den bugüne 33 yıldır mücadele etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Onurlu bir mücadelenin başlatıcısı, yürütücüsü ve mirasçısı olarak bizler, kazanacağımıza olan inancımızı hiç yitirmedik. Yitirmeyeceğiz.
Sendikamız HABER-SEN’in kuruluşunun 29. Yılını kutlar, esenlikler dilerim.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Yaşasın HABER-SEN!
Yaşasın KESK!
