- Halkevci Kadınlar, Sevgililer Günü'nde Feminist Mücadeleye Çağrı Yaptı
- "Aşk"ın Gerçek Yüzü: Kadınların Emeği ve Şiddetle Mücadele
Tarsus’ta Halkevci Kadınlar, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yaptığı eylemle, "Eşitsiz aşkı da eşitsiz hayatı da kabul etmiyoruz" diyerek ev içi emeği simgeleyen malzemeleri "Cadı Kazanı"na attı. Kadınlar, bu performansla geleneksel kadın rolleri ve kadın emeğinin sömürüsüne karşı tepkilerini gösterdi.
Bugün, 14 Şubat’ta saat 12.30'da Tarsus Yarenlik Alanı’nda bir araya gelen kadınlar, "Eşitsiz aşkı da eşitsiz hayatı da kabul etmiyoruz. Yaşamak için feminist mücadeleye" diyerek basın açıklaması yaptı. Eylemde, "AŞK" yazılı bir kutudan çıkan cam sil, fırça, tava, temizlik süngeri ve temizlik bezi gibi ev içi emeği çağrıştıran malzemeler, "Cadı Kazanı" adı verilen tencereye atıldı. Kadınlar, bu şekilde, kendilerine dayatılan geleneksel kadın rollerine ve ev içi emek sömürüsüne karşı çıkmış oldular.
Feminist Mücadeleye Çağrı: Halkevleri Kadın Sekreteri Çiğdem Serin’in okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü. Aşk adı altında yaşadığımız eşitsizlik, şiddet ve emek sömürüsü, kırmızı güller ve parıltılı hediyelerle örtülmeye çalışılıyor. Biz buna izin vermiyoruz. Aşk, ancak eşitlik varsa var olur! Aşk, kadın cinayetlerini, ayrımcılığı ve şiddeti gizlemiyor, gizlememeli.”
Açıklamada, geleneksel aşk anlayışının kadınları kısıtladığı, şiddete uğramalarına, ev içi emeğin sömürülmesine sebep olduğu dile getirildi. Ayrıca, kadın cinayetlerinin arttığı bir dönemde hükümetin, kadınları şiddetten korumak yerine aileyi korumayı tercih ettiği ifade edildi.
Kadınların Emeğine ve Haklarına Sahip Çıkma Çağrısı: Kadınlar, patriyarkal kapitalist düzenin, ev içindeki görünmeyen kadın emeği üzerinden döndüğüne dikkat çekti. “Ne parıltılı hediyeler, ne mum ışığında romantik yemekler, ne de o romantik yemeklerden arda kalan yanmış mum lekeleri… Parıltılı hediyeleriniz de eşitsiz aşkınız da sizin olsun, biz hayatı istiyoruz.” diyerek, hayatları üzerinde erkeklerin söz hakkı olmasına karşı çıktılar.
Son olarak kadınlar, tüm kadınları, kendi hayatlarına, arzularına ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, feminist mücadeleye katılmaya çağırdılar. "Öldüren sevgi istemiyoruz, özgürce yaşadığımız hayatı istiyoruz" diyerek, eşitsiz aşkı ve eşitsiz yaşamı reddettiklerini bir kez daha vurguladılar.