Adana'nın Çukurova ilçesinde, Turgut Özal Bulvarı ile Adnan Menderes Bulvarı arasında yer alan Göl Mahallesi'nde TOKİ tarafından tamamlanan konut projesi, kamuoyunda beklenen yeşil ve doğa dostu bir tasarım olmadığıyla ilgili eleştirilere maruz kalmıştır.
Göl Mahallesi'nde yıllardır devam eden kamulaştırma çalışmalarının ardından ortaya çıkan 330 dairelik proje, Adanalıların beklentilerinin aksine, betonarme yapılar ve villa konseptinden uzak bir tasarım içermektedir. Bölge, Adana'nın en değerli arazilerinden biri olarak bilinirken, proje Seyhan Baraj Gölü manzarasıyla öne çıksa da, vatandaşlar tarafından "Yeşil alanların yerine beton yapıların geçmesiyle oksijen kaybı yaşanacak" şeklinde endişeli yorumlar yapılmaktadır.
Bu durum, çevre bilincine ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerine daha fazla vurgu yapılması gerekliliğini belirtiyor. Şehir planlaması ve inşaat projeleri, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasına, ekosistemlere zarar verilmemesine ve toplumun genel yaşam kalitesini artırmaya odaklanmalıdır.
Doğal kaynaklara saygılı projeler, su, hava ve toprak kalitesini korur; biyoçeşitliliği destekler ve ekosistemleri dengeler. Yeşil alanları koruyan projeler, insanların zihinsel ve fiziksel sağlığını olumlu yönde etkiler. Bu alanlar, dinlenme, rekreaksiyon ve sosyal etkileşim için önemli bir ortam sağlar. Ayrıca, yeşil alanlar kent sıcaklık adalarını azaltabilir, hava kalitesini iyileştirebilir ve su dengesini koruyabilir.
Bu nedenle, şehir planlaması ve yapılaşma süreçlerinde çevresel etkilerin dikkate alınması, doğal kaynakların korunması ve yeşil alanların sürdürülmesi, sadece mevcut nesillerin değil, gelecek nesillerin de sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlamak adına kritik bir öneme sahiptir. Bu anlayış, uzun vadeli sürdürülebilir bir kalkınmanın temelini oluşturacaktır.
