Cumartesi Anneleri 1047. Hafta Buluşmasında Galatasaray Meydanı’ndaydı
Cumartesi Anneleri / İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon bugün saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’nda 1047. hafta buluşmasını gerçekleştirdi.
"Bu hafta, 44 yıl önce gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl’ü ve ailesinin hakikate ulaşmak için verdiği on yıllara yayılan mücadeleyi kamuoyunun dikkatine sunduk."
Cumartesi Anneleri olarak 1047 haftadır Galatasaray Meydanı’nda buluşuyor, gözaltında kaybedilen sevdiklerimiz için adalet talep ediyoruz. Bu haftaki açıklamamızda, 12 Eylül askeri darbesi sonrası gözaltına alınarak işkenceyle öldürülen ve bedeni kaybedilen Nurettin Yedigöl’ün akıbetini sorduk. Aynı zamanda, 44 yıldır cezasızlıkla karşı karşıya bırakılan Yedigöl ailesinin adalet mücadelesine sahip çıktık.
Nurettin Yedigöl Kimdi?
Erzincan doğumlu olan Nurettin Yedigöl, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuydu. 1970’li yıllarda öğrencilik döneminde sosyalist gençlik hareketi içinde aktifti. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 12 Nisan 1981’de İdealtepe’de bir eve yapılan baskında gözaltına alındı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe 1. Şube’ye götürüldü. Burada gördüğü ağır işkence sonucu yaşamını yitirdiği, ancak cenazesine dahi ulaşılamadığı biliniyor.
Ailesi yıllarca resmi makamlara başvurdu. Ancak İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı ve Emniyet, Yedigöl’ün gözaltına alındığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığını iddia etti. Buna rağmen, en az 10 kişi Yedigöl’ü siyasi şubede gördüklerine ve işkence altında öldüğüne tanıklık etti. Savcılık ise bu tanıklıkları yok saydı. Üç ayrı soruşturma zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı. Anayasa Mahkemesi de 2015 yılında yaptığı değerlendirmede başvuruyu zaman bakımından yetkisizlikle reddetti. Aile son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Devletin Yükümlülüğü, Cezasızlığın Son Bulmasıdır
Nurettin Yedigöl’ün anne ve babası, Zeycan ve İsmail Yedigöl, hayatlarının sonuna kadar oğullarını aramaya devam etti. Ancak ne çocuklarına ne de adalete ulaşabildiler. Bugün bizler, onların bıraktığı yerden mücadeleyi sürdürüyoruz. Türkiye'nin evrensel hukuk normlarına uygun hareket etmesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklaması ve sorumluları yargı önüne çıkarması için sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin, Nurettin Yedigöl için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin hukukla bağlı olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.