1 Mayıs hepimizindir! İşçisi, memuru, emekçisi, öğrencisi, emeklisi, kadını, çocuğu, LGBTİ+ bireyi, doğaya ve barışa sahip çıkan herkes, barış için, adalet için, özgürlük için, doğamız için, emek için, haklarımız için, halklarımız için omuz omuza vermeye, alanları doldurmaya çağırıyoruz!
Adana'da Heykelli Parkta bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Mayıs için çağrı yaptı, bildiri dağıttı.
1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Cudi İmrek tarafından okunan açıklamada: "Halkın sağlığı, güvenliği, eğitimi, doğası, barışı ve emeğin onuru için susmayacağız! Meslek örgütlerimizi, sendikalarımızı, haklarımızı ve geleceğimizi savunacağız!" dedi.
İmrek konuşmasına şu şekilde devam etti;
Hepinizi Tertip Komitesi olarak düzenlediğimiz 1 Mayıs'a Çağrı Basın Açıklamasına hoş geldiniz.
1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ: EMEĞİMİZE, HAKLARIMIZA, GELECEĞİMİZE, BARIŞA VE KARDEŞLİĞE SAHİP ÇIKIYORUZ!
Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, mühendisler, hekimler, öğretmenler, mimarlar ve tüm emekçi halklar;
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde insanca bir yaşam, güvenceli çalışma, eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış içinde bir yaşam talebiyle alanlara çıkıyor!
Bizler, emeğin onuruna, halkın sağlığına, bilime, tekniğe, doğaya ve toplumsal barışa sahip çıkan emekçiler olarak;
sesimizi ekonomik krizlerin, savaş politikalarının, antidemokratik baskıların, iş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, LGBTQ+ bireylere yönelik ayrımcılığın, doğa katliamlarının ve halk sağlığını tehdit eden uygulamaların karşısında yükseltmek için 1 Mayıs’ta meydanlarda olacağız.
Bugün ülkemizde:
- Emeğin değeri yok sayılıyor.
- Milyonlarca işçi ve kamu emekçisi açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor.
- İşsizlik, güvencesizlik, taşeron çalışma büyüyor.
- Sendikal haklar fiilen ortadan kaldırılıyor.
- Kadınlar katlediliyor; LGBTİ+ bireyler, iktidarın nefret diliyle hedef gösteriliyor.
- İş cinayetleri her gün yeni canlar alıyor.
- Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) binlerce kamu emekçisinin hakları gasp ediliyor.
- Depremler sonrası mağdur edilen yurttaşlar kaderine terk ediliyor.
- Doğamız sermaye uğruna yok ediliyor; ormanlarımız, derelerimiz, tarım alanlarımız talan ediliyor.
Ekolojik yıkım, geleceğimizi ve sağlığımızı tehdit ediyor!
Üstelik, demokrasinin en temel ilkesi olan halk iradesi yok sayılıyor:
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreçte, milyonlar sokaklara çıktı, direndi, ama polis şiddeti ile karşılaştı.
Halen birçok yurttaş, demokratik haklarını kullandığı için cezaevlerinde tutuluyor.
Halkın seçme ve seçilme hakkı kayyım politikalarıyla gasp ediliyor; belediyelere atanan kayyımlar halk iradesini yok sayıyor.
Bu süreçte bizler, Kürt halkının on yıllardır sürdürdüğü eşit yurttaşlık ve barış talebinin yanında olduğumuzu da bir kez daha ilan ediyoruz.
Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için geçmişte atılan diyalog ve müzakere adımları, topluma barış ve kardeşlik umudu getirmişti.
Bugün de savaş politikalarının yerine, eşit haklara dayalı, demokratik ve özgür bir geleceğin inşa edilmesini savunuyoruz!
Barışı savunmak, hepimizin görevidir.
Suriye’de Alevi toplumuna ve kadınlarına yönelik saldırılar karşısında da sessiz kalmayacak, halkların kardeşliği için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizler;
asgari değil, insanca yaşam ücreti istiyoruz.
Taşeron çalıştırmaya, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğa katliamlarına ve savaş politikalarına dur diyoruz.
Savaşa karşı barışı, baskıya karşı özgürlüğü, sömürüye karşı emeğin onurunu savunuyoruz.
Sağlık, eğitim, barınma gibi temel haklarımızın ticarileştirilmesine karşı;
kamusal, eşit ve ulaşılabilir hizmetlerin güçlendirilmesini talep ediyoruz.
Bilimi, sağlığı, doğayı ve insanı yok sayan politikalara karşı;
yaşamdan ve emekten yana bir düzen istiyoruz!
Mühendisler, hekimler, mimarlar, öğretmenler, akademisyenler ve tüm emekçiler;
onurla çalışmanın, toplumun gerçek ihtiyaçlarına yanıt vermenin mücadelesini veriyor.
Ama siyasi iktidar, meslek örgütlerimizi ve sendikalarımızı baskı altına alarak bu mücadeleyi susturmaya çalışıyor.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz:
Halkın sağlığı, güvenliği, eğitimi, doğası, barışı ve emeğin onuru için susmayacağız!
Meslek örgütlerimizi, sendikalarımızı, haklarımızı ve geleceğimizi savunacağız!
Biliyoruz ki, emeğin, doğanın ve halkların birleşik mücadelesiyle bu karanlığı dağıtacak, eşit, özgür ve barış içinde bir geleceği birlikte kuracağız!
Bu nedenle;
1 Mayıs hepimizindir!
İşçisi, memuru, emekçisi, öğrencisi, emeklisi, kadını, çocuğu, LGBTİ+ bireyi, doğaya ve barışa sahip çıkan herkes,
barış için, adalet için, özgürlük için, doğamız için, emek için, haklarımız için, halklarımız için
omuz omuza vermeye, alanları doldurmaya çağırıyoruz!
BİZ KAZANACAĞIZ!
BİRLİKTE KAZANACAĞIZ!
YAŞASIN 1 MAYIS!
BIJÎ YEK GULAN!
تحيا الأول من مايو
1 MAYIS TERTİP KOMİTESİ