"Gelin yıllardır hepimize kaybettiren yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde alanlarda, işyerlerinde birleşelim."
ADANA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ, TEMMUZ’DA ASGARİ ÜCRETE VE TÜM ÜCRETLERE ZAM! TALEBİYLE İLGİLİ OLARAK İNÖNÜ PARKINDA KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.
Halil İmrek tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK Adana Şubeler Platformu Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik ortak metni okudu.
Çelik; "Akşam, zam haberleriyle yatıyoruz; sabah yeni zamlara uyanıyoruz. Ekmek, su, elektrik, ulaşım, akaryakıt, sigara başta olmak üzere her şeye zam geliyor. Ama bizim ücretlerimiz yerinde sayıyor. Hal böyle olunca alım gücümüz düşüyor. Hayat pahalılığı her geçen gün çekilmez oluyor" dedi.
KESK Dönem Sözcüsü Çelik sözlerine şu şekilde devam etti;
Erdoğan-Şimşek programı, işçi, kamu emekçisi ve emekli ücretlerin baskılanması, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesi ile sermaye sınıfının saldırı programı olarak devam ediyor. Hükümetin açıkladığı ekonomi program, işçileri ucuza çalıştırmayı ve kemer sıkmayı içeriyor. Son olarak ilan edilen “sözde” tasarruf paketi artık emekçilerin boğazını sıkma haline geldi.
Ücretlere Temmuz’da zam yapılmayarak ücretlerin düşürülmesi, kamudaki personel sayısının azaltılması ve emekçilerin kazanılmış haklarının geri alınması başta olmak üzere sermaye programının hedefinde şaşmayan iktidar işçi ve emekçileri açlığa mahkûm ediyor.
Hükümetin ‘istikrar programında” ’zam ve vergilerin artışı tam gaz sürüyor. Elektriğe %38 zam geldi. Yüksek garanti ödemesi olan köprü otoyol müteahhitlerine ‘kur’ artışı yapıldı.
Akaryakıta, sigaraya, telefona ÖTV zamları geldi. ÖTV artışı ile motorine 2 lira 7 kuruş, benzine 2 lira 20 kuruş, LPG’ye 1 lira 10 kuruş zam geldi. Sigara ve alkollü içeceklere de zam geldi. Bir paket sigaraya 7,8 TL zam geldi. Kira artışlarında %25 tavan zam sınırı kalktı. Kira artışları %65’i bulacak. TÜİK'e göre; altı aylık enflasyon 24.73, yıllık yüzde 71,60. Oysa ENAG'a göre altı aylık enflasyon %41,16, yıllık enflasyon %113.08. Kimsenin güvenmediği TÜİK’in 6 aylık enflasyon zammı dahi asgari ücretliye verilmiyor. Asgari ücretle çalışanlara zam yok deniliyor. Ara zam yapılmayacağı söylenen milyonlarca asgari ücretli 17.002 TL ile yaşamaya mahkûm edilecek.
Geçen yıl haziran ayında 1 dolar 20 liraydı, şimdi 32,65 lira! Geçen yıl mayıs ayında kurşunsuz benzinin litresi 20.4 liraydı, şimdi 45-46 lira! Şimşek gelir gelmez emekçilerin sırtına yeni vergiler yüklendi! KDV oranı %18’den %20’ye çıkarıldı! Tüketici kredisinin vergisi %10’dan %15’e çıkarıldı! Motorlu taşıtlar vergisi ikinci kez alındı!
Halka yeni vergiler salan Şimşek ve ekibi, önümüzdeki 3 yılın planını açıklarken, vergi gelirlerinin artırılacağını ve verginin tabana yayılacağını ilan etti! Şimşek programına göre; 2024 yılında toplanması hedeflenen vergi 8,5 trilyon lira! Hedef geçen yıla göre %100 artırılmış! Hedef 2 katına çıkmış çıkmasına da patronlardan alınması gereken 2,2 trilyonluk vergiden ise vazgeçilmiş. Ekonomi yönetimi bir kez daha patronlara kıyak geçerken, yükü halkın sırtına yıkmış! Vergiyi ülkenin en yoksulundan karşılama anlayışı son bulmalıdır.
Sağlığa, eğitime ve diğer kamu hizmetlerine yeterli ödenekler ayrılmazken, sürekli olarak savaş sanayii teşvik edilmekte, diğer kapitalist ülkelerle yarış halinde silah sanayiine dev bütçeler ayrılmaktadır.
Yoksulluk sınırı 60 bin, açlık sınırı 19 bin oldu. Asgari Ücret hali hazırda 17.000 lira. Asgari ücretliler açlık sınırının altında çalışıyor. Asgari ücret zammı Hükümetin cebinden çıkmıyor, iktidar bu zammı yapmayarak patronlara "sen 17 bin liraya işçi çalıştırma hakkına sahipsin" demiş oluyor. Derdi de enflasyonu düşürmek değil patronların ucuza işçi çalıştırıp kârlarını artırması. İşçiler, emekçiler geçinebilmek için fazla mesai yapmak zorunda kalıyor. Günde 10-16 saat çalışıyorlar. Asgari ücretin yarısına çalışan sigortasız işçiler var, özel okullarda öğretmenler bile var. Kaçak çalıştırılan çocuk işçiler var, Geçtiğimiz ay Adana’da çalışırken iş cinayetinde ölen 11 yaşında çocuk işçi var.
EMEKLİYE DE SIFIR ZAM
Kök maaşı 8 bin TL’nin altında olan milyonlarca emekli sıfır zam alacak. Açlık sınırının yarısı olan 10 Bin lira ile yaşayacak. Kök maaşı 9 bin lira olan emekliler ise sadece %12,2 zam alçak. Açlık sınırı 19 bin, yoksulluk sınırı 62 bin TL. Kapitalistlerin silinen vergi borcu ve teşvikler 2.2 Milyar TL. Kamu harcamalarının %80’i emekçilerden alınan vergiden tahsil ediliyor. İşçiler ve emekçiler ise her geçen gün daha fazla yoksulluğa maruz kalıyor.
SEYHAN BELEDİYESİNDE MUTABAKAT
Seyhan Belediyesindeki Tüm Bel Sen üyesi memurların toplu sözleşme görüşmelerinde kazanılmış mali hakları ellerinden alınmak isteniyor. Bayram, yılbaşı, 1 Mayıs ikramiyeleri, eğitim ve kültür yardımı, yol yardımı gibi toplam 40 bin 800 lira olan kazanılmış mali hakları gasp edilmek isteniyor. Büyükşehir ve ilçe Belediyelerinde işçiler ise geriye dönük mesai ücretleri ve TİS farklarını alamıyor. DİSK/Genel İş’in imzalamış olduğu sözleşmede işçiler geriye dönük TİS farklarını yatması gereken tediye ödemesi de yapılmadı.
Ocak'tan beri Asgari ücret aynıyken neden her şeye zam geldi? Adana’da Ekmek 10 TL oldu. Dolmuş 25 TL, Belediye ve Metro 21,50 TL. ulaşımdan, suya, yediğimizden, içtiğimize her şey zamlanıyorken bizim ücretlerimiz sadece yerinde saymıyor aynı zamanda yükselen enflasyon ve artan tüketim maddeleri karşısında eriyip duruyor.
Halkın Enflasyonu %150 geçmişken Çalışma Bakanı Mehmet Şimşek ‘Temmuz ayında asgari ücrete emekliye zam yok’ dedi. Niyeymiş efendim enflasyon artarmış (!) Halkın ümüğünü sıkarak enflasyonu düşürecekmiş. Enflasyondan kurtulmak için hepimiz biraz fedakârlık yapmalıyız” diyorlar. Ama tek fedakarlığı işçilerden bekliyorlar. “Temmuz’da zam yok” diyenler “işçiler daha da yoksullaşsın, nefessiz kalsın” istiyorlar. Oysaki enflasyonla mücadele etmek isteyenler patronlara dokunmalıdır. Enflasyonun asıl nedeni aşırı kârlar ve patronlardır.
Temel tüketim maddelerine gelen zamlar, yeni vergi yükleriyle birleşerek işçilerin ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor. Alım gücümüz her geçen gün düşüyor. Temmuz zammı talebimizi hep birlikte dile getiriyoruz.
Gelin artık gına gelen bu oyunu bozalım. Gelin yıllardır hepimize kaybettiren yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde alanlarda, işyerlerinde birleşelim. Gelin aydınlık yarınlar için bu karanlığı dağıtacak fiili meşru mücadeleyi yükseltelim.
*Ücretlere Temmuz’da Zam
*Temel Tüketim Ürünlerine Gelen Zamlar Durdurulsun
*Yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret,
*Vergide adalet için patronlardan servet vergisi
*Yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerden vergi alınmasın
* Haftada 5 gün, günde 7 saat çalışma hafta sonu tatil olsun
