Adana Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Adana Hekimevi İle Birlikte Yeniden İnşa Edilmeli ve Hizmete Sunulmalıdır
2012 yılında Yüreğir’de yeni yapılan hastaneye taşınmasından sonra artık kullanılmayan eski Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dün yangın çıkmış ve hastane artık kullanılamaz hale gelmişti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur, yangın yerinde incelemelerde bulundu.
Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ankara, İstanbul, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır, Sivas’ta örnek olarak kurduğu Numune hastanelerinin en son örneği olarak 1967 yılında yapımına başlanmış, 1970 yılında hizmete açılmıştı. Hastane 1972-1990 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi olarak kullanılmıştı. 1990 yılında tıp fakültesinin kendi hastanesine taşınması le birlikte Numune Hastanesi olarak hizmet vermeye başlamış, 2000’li yıllarda eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürülmüştü. Sadece Adana’ya değil çevre birçok illere de sağlık hizmeti veren Adana Numune Hastanesi 2012 yılında Yüreğir’e yapılan yeni hastaneye taşınılmasından sonra atıl bir şekilde kaderine terk edilmişti. Deprem sürecinde depo olarak kullanılan hastane elektrik kontağından çıktığı düşünülen yangın ile tamamen kullanılmaz harap hale gelmiştir.
Türk Tabipleri Birliği ve Adana Tabip Odası tarafından yapılan incelemelerde hastanenin tamamının yandığı, artık kullanılamaz bir halde olduğu tespit edildi. Hastane de çalışmalarını sürdüren Adana İtfaiyesinden alınan bilgiye göre; "Kullanılmayan hastane binasından çıkan yangında, deprem bölgesine gönderilecek malzemelerin depolandığı ve içerisinde kimyasal bazlı maddelerin bulunduğu belirtilerek, yangının buradan başlayıp kısa sürede binanın büyük bir kısmına yayıldığı” ifade edildi."
Dr. Ökten ve Dr. Suntur, yaptıkları açıklamada; Numune hastanelerinin Cumhuriyetin ilk yıllarında Dr. Refik Saydam döneminde sağlık politikalarının planlanmasında ve uygulanmasında örnek olsun Ankara ve İstanbul ile başlayan daha sonra Diyarbakır, Erzurum, Trabzon ve Sivas ile başlayan ve son örneklerinden birinin Adana’da olduğunu belirterek, Adana Numune Hastanesinin sadece Adana’ya değil, tüm bölgeye hitap ettiğini, milyonlarca hastaya şifa olduğunu, yüzlerce asistanın eğitimini burada tamamlayarak uzman olduğunu, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir çok öğrencinin ve asistanın yetiştiğini vurguladılar. Adana Numune Hastanesi gibi Ankara Numune Hastanesi ve birçok hastanenin şehir hastaneleri uğruna kapatıldığını ve şu an atıl durumda olduklarını, aynı durumun şu an eski SSK hastanesi ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi için geçerli olduğunu her an buralarda da yangın vs. gibi bir tablo ile karşılaşabileceklerini belirterek önlem alınmasını istediler. Şehir hastaneleri süreci ile birlikte modernize edilerek hizmet verecek olan hastanelerin gereksiz yere atıl durumda bırakıldığını, şehir merkezlerindeki bu yerlerin bir süre sonra otel, AVM gibi yapılmasından endişe ettiklerini söyleyerek, ayrıca bu hastanelerin ortadan kaldırılmasıyla yıllardır orada çalışan sağlık emekçilerinin kişisel belleklerinden ve kent ve toplumsal hafızasından buraların ortadan kaldırılmak istendiğini de belirttiler.
Dr. Ökten ve Dr. Suntur, 19.12.2023 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda atıl halde depo olarak kullanılan Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi hizmet binasının artık kullanılamaz durumda olduğunu, yangın nedeniyle hızla soruşturma açılarak aydınlatılması ve sorumluların bulunması gerektiğini, yanan hastane yerine yeniden hastane yapılmasını, Adana Hekimevi’nde yapılacak tadilat ile birlikte hekimler ile tüm sağlık çalışanlarının kullanımına açılması ve tüm bunların takipçisi olacaklarını belirttiler.