ADANA SES; GREVLİ TİS HAKKI, GERÇEK TOPLU SÖZLEŞME, DEMOKRATİK ÇALIŞMA YAŞAMI İÇİN, BİRLİKTE ÖRGÜTLENMEYE, MÜCADELEYE!

Adana SES Şube Eş Başkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz tarafından okunan basın açıklamasında; "Siyasi iktidarın hayata geçirmeye çalıştığı Sağlıkta Dönüşüm Programıyla birlikte toplum yönelimli sağlık hizmetleri artık tamamen yerini sermaye yönelimine terk etmiştir" dedi.

Halk Sağlığı Müdürlüğü Ek Hizmet Binası Önünde Gerçekleştirilen Basın Açıklamasında Şube Eş Başkanı Akyüz Sözlerine Şu Şekilde Devam Etti;

WhatsApp Image 2023-07-26 at 12.54.26

Sağlık hizmetlerinin temeli olan birinci basamak sağlık hizmetleri de bu dönüşümden nasibini alarak, koruyucu sağlık hizmeti sunumundan uzaklaştırılarak, sermayenin ihtiyaçlarına göre tedavi merkezli sağlık hizmeti sunumuna yönlendirilmiştir.

SES olarak dünden bugüne sağlık alanında uygulanan neoliberal programlara karşı itirazlarımızı ve çözüm önerilerimizi ifade ediyoruz.

Temel olarak 1. Basamağa dair görüşlerimiz şunlardır.

·       Toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek, önlenebilir hastalıklarla mücadele etmek, erken tanı ve tedavi ile mortalite ve morbiditeyi en aza indirmek, toplumun sağlık düzeyini yükseltmek bir sağlık sisteminin temel hedefidir. Tüm bu özellikleri bünyesinde barındıran yegâne kurum olarak Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri sağlık hizmetlerinin temelini teşkil eder.

·       Toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek ancak toplumsal yaşamı demokratikleştirerek, birey ve toplumu özgürleştirerek ve eşitsizliklerle mücadele ederek; her bir bireyin yeterli beslenebildiği, uygun koşullarda barınabildiği, temiz suya ulaşımının mümkün olduğu, havanın kirletilmediği koşulları sağlayarak, temiz çevre ve güvenli gıdaya ulaşımın sağlandığı yani en temel insani ihtiyaçların karşılanması ile mümkündür. Sağlık hizmetleri, ancak tüm bu sıralananlarla birlikte toplum sağlığının geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Türkiye gibi toplumsal eşitsizliklerin derin olduğu ülkelerde, sağlık hizmetleri eşitsizlikleri en aza indirgenmesi hedefiyle de yapılandırılmak zorundadır. Bunun yaşama geçmesinin yolu da toplum yönelimli birinci basamak hizmetlerinden geçmektedir.

İnsan sağlığı kar mantığından ve piyasa dinamiklerinden arındırılmış bir alan olmak zorundadır. Ancak;

·       Bilinen gerçeklere rağmen neoliberal sağlık reformları ile sağlık hizmetleri, birinci basamak dahil bu işlevinden uzaklaştırılmıştır. Ülkemizde de sağlıkta dönüşüm programıyla dile getirilen "reformlar" ile koruyucu sağlık anlayışı yerine tedavi edici yaklaşım yerleştirilmiş, birinci basamak sağlık sistemi buna göre yeniden yapılandırılmıştır. Toplumun algısı da tedavi edici hizmete yönelik yeniden şekillendirilmiştir.

·       Bölgesel temelli verilmesi gereken koruyucu sağlık hizmetleri birey ve tedavi merkezli verilmesi toplum sağlığı açısında sorunları büyütmektedir.

·       Kamusal kaynaklardan karşılanması gereken sağlık harcamaları bireysel emeklilik sigortası aracılığı ile özelleştirilmektedir.

·       Birinci basamak kurumlarının altyapısına yönelik yatırımlar yapılmamakta bu durum sağlık hizmetlerin sürekliliğini ve hizmet koşullarını olumsuz etkilemektedir. Bunun en büyük yansımasını pandemi ve deprem döneminde birlikte yaşadık.

Aile Hekimliği Sistemi ile “dönüştürülen” birinci basamak  sağlık hizmetleri toplum sağlığı açısından sürekli olarak sorunların birikmesine neden olurken, ASM’lerinde çalışan emekçiler açısından da güvenli olmayan işyerlerinde zorunlu çalışmayı dayatmış, esnek, güvencesiz, performansa dayalı ücretlendirme sistemi ile de sömürüyü derinleştirmiştir.

Aile Hekimliğine geçiş süreci ile bu alanda farklı istihdam biçimleri ortaya çıkmıştır. Aynı Birimde çalışan hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyeni ünvanlı sağlık emekçileri ise aile sağlığı elemanı diye isimlendirilmekte ve bu emekçilerde kamu ve kamu dışı çalışan şeklinde ayrılmaktadır.

Hekimler bu binaların kira, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemekte, temizlik malzemeleri, tamirat-tadilat işleri ile uğraşmakta, temizlik, kırtasiye, sekreterlik vb işlerin yürütülmesi içinde adeta işveren gibi personel çalıştırmak zorunda kalmaktadır. Çalışanın maaşını, sigortasını düşünmek zorundadırlar.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi artan hayat pahalılığı yapılan zamlar nedeniyle bu masraflar için verilen cari harcama ücretleri giderleri karşılamaya yetmemektedir. Üstelik cari gider hesaplamaları özellikle ÜFE yerine enflasyonu daha düşük göstermek için gerçek rakamları ile oynanan TÜFE üzerinden ödenmektedir.

Kamusal sağlık hizmetlerinin işletme mantığı içerisinde verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Sendika olarak bu sisteme eleştirilerimiz bakidir. Koruyucu sağlıklı hizmetlerinin öncelediği bütüncül bir yaklaşıma dair mücadele ve taleplerimiz devam etmektedir. Mücadelesini yürüttüğümüz sistem inşa edilinceye kadar ASM’lerde mevcut sistem içerisinde çalışan emekçilerin sorunları çözülmelidir.

12 yıldır kamu dışı aile sağlığı çalışanları sözleşmeli personel olarak diğer meslektaşlarıyla aynı hizmeti vermelerine rağmen ötekinin ötekisi yapılmışlardır. Aynı kurumda, hatta aynı ASM’de görev yapan çalışanlar ile aynı işi yapmalarına rağmen özlük ve mali haklardaki farklılıkların kabul edilmesi mümkün değildir. İş güvencesi ve yer değiştirme hakları olmadığı için her fırsatta kutsal ilan edilen aile birlikleri paramparça edilmiştir. Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı merkezi personellerinin kadro beklentisi tüm hakları korunarak bir an önce karşılanmalıdır.

Sağlıkta dönüşüm sürecinin en başından beri sendika olarak; iş güvencesi, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret, tek tip istihdam biçimleri konusunda mücadelemiz devam etmektedir.

Daha önce de dile getirdiğimiz gibi mevcut sorunları çözmekten uzak olan, emekçiler arasında gelir adaletsizliğini artıran, birinci basamağın ekip ruhunu görmezden gelen uygulamaları kabul etmemiz mümkün değildir.

WhatsApp Image 2023-07-26 at 12.54.26 (1)

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan bizler asgari düzeyde yaşam standartları yerine insanca yaşamak istiyoruz. Çalışma hakkı kapsamında evrensel ilkelerin uygulanması, ücretli kölelik düzeni oluşturan tüm koşulların ortadan kaldırılması için;

GENEL TALEPLERİMİZ

Ø  Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin.

Ø  Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın

Ø  Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın,

Ø  Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın

Ø  NÖBET, İCAP VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİ 2 KAT ARTTIRILSIN

Ø  Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınsın

Ø  Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin,

Ø  Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişsin,

Ø  Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın.

Ø  Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın,

Ø  Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın,

Ø  Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.

BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNE YÖNELİK ÖZEL TALEPLERİMİZ:

1.     ASM sözleşmeleri, bireysel olmamalı, toplu sözleşmeye dahil edilmelidir.

2.     Nüfusa ve performansa dayalı sağlık hizmeti yerine bölge tabanlı hizmet sunumu yapılmalıdır. Nüfus katsayıları 2 kat artırımlı ödenmelidir.

3.     ASM cari giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalı, bu olana kadar cari gider ödeneği asgari ücret artışı oranında artırılmalıdır.

4.     Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına entegre sağlık hizmetleri dahil nöbet görevi verilmemelidir.

5.     Entegre sağlık hizmeti sunulan ASM’lerde nöbet tutan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı idari izinli sayılarak nöbet ertesi izin verilmelidir. İdari izinli sayıldığı gün için birimine aynı ASM içinden öncelikli olmak üzere aile hekimi veya İlçe Sağlık Müdürlüğünden hekim görevlendirmesi yapılmalıdır.

6.     Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına ödenen destek teşviki mevcut maaşa eklenerek tek kalem maaş olarak ödenmelidir.

7.     Kamu dışı, taşeron ve gruplandırma çalışanları olarak istihdam edilen çalışanlar kadroya alınmalıdır.

8.     ASM’de çalışan emekçilerin senelik, hastalık ve sendika izinlerinin kullanımında izni kullanan kişinin kendi yerine birini bulma şartı kaldırılmalıdır. İzni kullanan kişiden hiçbir ücret kesintisi yapılmamalıdır. Hizmetin devamlılığı Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanmalıdır.

9.     Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının resmi, yıllık izin, sağlık raporu izni, 657 DMK 104. maddede belirtilen izinler de, yılda iki yurt içi, 1 yurt dışı kongre, seminer gibi bilimsel toplantıya katılmak için kullanılan 15 günü geçmeyen kongre izni süreleri ve idari izinleri kullanmaları nedeniyle, hak edişlerinde kesinti yapılamamalı ve vekalet şartı aranmamalıdır. Geçici görevlendirilen aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına görevlendirildiği birimin hak edişin %100 ü kadarı ilave ödeme yapılmalıdır.

10. Kamu hizmeti üretilen aile sağlığı merkezlerinin standartları, kamu tarafından aynı seviyeye getirilmeli hizmet binaları deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmalıdır.

11. Aile hekimlerine defin ruhsatı düzenleme işlemi verilmemelidir. Kendilerine kayıtlı nüfusa, haftalık 40 saat Aile Hekimliği Hizmeti sunmakla yükümlü Aile Hekimlerine, mesai saatleri içerisinde defin ruhsatı tanzimi görevi gönüllülük hali olsa dahi verilmemelidir.

12. Gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının hizmet ödeneği mevcut ekonomik koşullar da dikkate alınarak 4 kat artırımlı olarak ödenmelidir.

13. Mobil hizmetlerin nitelikli sunulması için araç ve uygun mekân tahsisi Sağlık Bakanlığınca karşılanmalıdır.

14. Aile hekimleri için gruplandırma kriterleri kaldırılmalı ve her birim tam gider ödeneği almalıdır.

15. Aile hekimliği çalışanlarına eş ve çocuk yardımı verilmelidir.

16. Aile hekimliklerinde çalışan kadın sağlık emekçilerinin gebelik ve emzirme izinleri 4/B ve diğer kadrolarda yer alanlar için 4/A'ya tabi sağlık emekçileri için yapılan düzenlemeye eşitlenmelidir.

17. 112 İstasyonlarında ve komuta merkezlerindeki çalışan eksikliği kadrolu istihdamla giderilmelidir.

18. 112 emekçileri, hakları olan kıyafet ve formaların kalitesiz ve kullanışsız olması nedeniyle daha kalitelileri için her yıl cebinden masraf yaparak özel yerlerden temin etmek zorunda kalıyorlar. 112 kıyafet dağıtımları her zaman 1 yıl geriden verilmekte, kalıpları dar, yaz ve kış şartlarına çok uygun olamayan bu kıyafetlerin kışlık olanları çok kalın ve sert kumaştan yapılmakta, bu durum hareket kısıtlılığına neden olmaktadır. Kıyafetler bölge ve iklim farkı gözetilerek, hafif, su geçirmez ve soğuğa dayanıklı kişisel koruyucu ekipman mevzuatına uygun olarak sağlanmalıdır.

19. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde çalışan teknisyenlere uygulanan protez kota sayısı düşürülmeli ve ilgili yönetmelik iş sağlığı ve güvenliği kanunu dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.

20. Acil kavramı olmaması sebebiyle diş hekimliği hizmetlerinde, mesai saatleri dışında nöbet, vardiya veya mesai kaydırma sistemi uygulanmamalıdır.

Editör: Haber Merkezi