Adana Alevi Platformu tarafından düzenlenen "Suriye'de Alevilerin ve Halkların Geleceği" başlıklı panelde, Suriye'deki Alevi toplumunun maruz kaldığı sistematik saldırılar, katliamlar ve kültürel yok oluşum tehlikesi ele alındı. 

Whatsapp Resim 2025 02 08 23.20.58

Adana Alevi Platformu tarafından düzenlenen ve Salmanı Pak Kültür Merkezinde gerçekleştirilen "Suriye'de Alevilerin ve Halkların Geleceği" Panelinin Moderatörlüğünü Hamit Karaoğullarından yaptı. Panelde, Almanya Alevi Birlikleri Fedarasyonu Başkanı Hüseyin Mat, Av. Kemal Derin ve Gazeteci-Yazar Hasan Sivri ise konuşmacı olarak yer aldı.

6 Şubat depremlerinde Suriye'de yaşamını yitiren canlar adına yapılan saygı duruşu sonrası panel başladı. Bir çok siyasi parti, dernek ve kurum temsilcisinin katıldığı panele ilgi oldukça fazlaydı.

Açılış Konuşmasında 6 Şubat Depremlerinde ve Katliamlarda Yaşamını Yitiren Canlar Anıldı

Panelin açılışını yapan Adana Alevi Platformu yöneticisi, 6 Şubat 2023 depreminin yıl dönümünde can kayıpları ve depremde alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelen büyük kayıplara dikkat çekti. Ayrıca Suriye'de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş sürecinde Alevi toplumunun hedef alındığını vurguladı. Akrab Katliamı, Lazkiye'deki bölgesel saldırılar ve İştebrak Katliamı gibi olaylar, Alevilere yönelik sistematik bir etnik-dini temizlik politikasının parçası olduğu ifade edildi.

Suriye'deki Alevi Toplumunun Durumu

Panelde, Suriye'deki Alevi toplumunun sadece fiziksel varlıkların olmadığı, kültürel ve dini ortamlarda yok edilmenin saldırılarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Lazkiye bölgelerindeki tarihi Alevi türbeleri, kütüphaneler ve diğer kültürel ürünlerin genişletildiği, bunun tesadüfi olmadığı ve Alevilerin kültürel köklerinin Suriye'den sökülüp atmayı amaçlayan bir asimilasyon politikasının parçası olduğu vurgulandı. Özellikle Al-Khasibi Türbesi'ne yapılan saldırının, Alevi kimliğine yönelik sembolik bir saldırı olduğu ifade edildi.

Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin İncesu, Suriye ve Ortadoğu'daki Katliamlara Dikkat Çekti

Uluslararası Dayanışma Çağrısı

Panelde, Suriye'deki Alevi katliamlarının uluslararası düzeyde göze çarptığı ve bu konuda acilen uluslararası dayanışmanın yapılması gerektiği belirtildi. Alevilerin yayınlandığı bildirilerin ve Birleşmiş Milletler önünde yapılan açıklamaların yeterli olmadığı, dünya kamuoyunun bu konuda duyarlılığının arttırılması vurgulandı. Suriye'deki Alevi toplumunun yanı sıra, diğer etnik ve dini azınlıkların da benzer tehditlerle karşı karşıya olduğu ifade edildi.

Konuşmacıların Değerlendirmeleri

Hüseyin Mat: Alevi Toplumunun Geleceği İçin Çözüm Önerileri

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat, Adana’da yaptığı konuşmada, Alevi toplumunun örgütlenmesi ve Suriye’deki Alevilerin durumu üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Mat, Alevilerin tarihsel süreçte yaşadıkları zorluklar ve gelecekteki çözüm yolları hakkında düşüncelerini paylaştı.

Suriye’deki Alevi Toplumunun Durumu

Hüseyin Mat, Suriye’deki Alevilerin yaşadığı zorlukları detaylı bir şekilde ele aldı. Alevilerin, özellikle Orta Doğu'da farklı coğrafyalarda yaşayan halklar gibi büyük bir baskı altında olduklarını vurguladı. Mat, Alevilerin tarihi süreçte Osmanlı İmparatorluğu, Selçuklu ve Cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere pek çok felakete uğradığını söyledi. Suriye'deki Aleviler için de benzer bir durumun söz konusu olduğuna dikkat çekti ve bu toplumun savunmasız kalmasına neden olan örgütlenme eksikliğini sorguladı.

Alevi Toplumunun Farklı Coğrafyadaki Durumu

Mat, Aleviliğin çok farklı coğrafyalarda yaşandığını belirtti. İran, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Alevilerin farklı diller konuştuğunu ve farklı gelenekleri benimsediğini belirterek, her bölgedeki Aleviliğin teolojik ve ritüel farklılıklar gösterdiğini ifade etti. Ancak buna rağmen tüm Alevi topluluklarının benzer şekilde baskılara ve ayrımcılığa maruz kaldığını vurguladı.

Alevi Toplumunun Çözüm Yolu

Alevi toplumu için çözüm üretmenin zamanının geldiğini belirten Mat, geçmişte yaşananları yalnızca tartışmakla kalmamalı, aynı zamanda somut çözümler üretmek gerektiğini ifade etti. "Yüzyıllardır yönetilen bir toplumun kendi kaderini tayin etmesi çok kolay değil," diyen Mat, bu sorunun hem toplumsal hem de siyasal boyutları olduğuna dikkat çekti. Mat, çözüm önerisi olarak Alevi toplumunun daha fazla örgütlenmesi gerektiğini savundu. Özellikle Suriye'deki Alevilerin, sayıca fazla olmalarına rağmen örgütlenme konusunda ciddi zorluklarla karşılaştığını belirtti.

Suriye'deki Alevilerin Örgütlenmesi

Mat, Suriye'deki Alevi toplumunun, diğer dini ve etnik grupların karşılaştığı zorlukları aşabilmesi için daha etkili bir örgütlenme modeline ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu bağlamda, Alevilerin öz savunma haklarını elde edebilmesi ve kendi taleplerini kabul ettirebilmesi için örgütlenmelerinin çok önemli olduğunu vurguladı. Mat, Suriye’deki Alevilerin yaşadığı zorlukların sadece dışsal faktörlerden kaynaklanmadığını, aynı zamanda içsel örgütlenme eksikliklerinden de kaynaklandığını belirtti.

"Bizim Kaderimiz, Bizim Tarihimiz"

Son olarak Mat, Alevi toplumunun kendi kaderini belirleme gücüne sahip olduğunu ve artık dışarıdan dayatmalara boyun eğmemesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'deki devletin, Aleviliği kendi ideolojisine göre şekillendirmeye çalıştığını belirterek, Alevilerin kendi değerleri, tarihleri ve kimlikleri üzerinden bir gelecek inşa etmeleri gerektiğini savundu.

Bu konuşma, Alevi toplumunun geleceği için önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Mat'ın çağrısı, Alevi toplumunun daha güçlü bir şekilde örgütlenmesi ve kendi haklarını savunması yönünde büyük bir önem taşıyor.

Avukat Kemal Derin'in Konuşması: Suriye'deki Durum ve Alevilerin Geleceği

1. Suriye'deki Son Değişim ve Geleceğe Yönelik Sorular
Avukat Kemal Derin, 8 Aralık'ta Suriye'de büyük bir değişim yaşandığını belirtti. Yeni iktidar, geçmişin iyi ya da kötü olmasını tartışmak yerine, bundan sonra neler olacağına odaklanmanın önemli olduğunu vurguladı. Suriye'nin geleceği, sadece etnik gruplar için değil, aynı zamanda inanç grupları için de büyük bir anlam taşıyor. Derin, bu grupların nasıl bir ortak geleceğe sahip olabileceklerini tartışmak gerektiğini söyledi.

2. Yeni İktidarın Geçmişi ve Suriye’deki Halkların Temsil Hakkı
Bugünkü iktidarın geçmişinin, IŞİD gibi radikal bir yapıdan geldiğini hatırlatan Derin, bu yapının Suriye'deki halkların ve inançların demokratik şekilde temsil edilmesi adına mücadele edeceği umudunun hala canlı olduğunu belirtti. Derin, Suriye topraklarının hem İslam hem de İslam öncesi tarihte önemli bir coğrafya olduğunu, bu nedenle İslam’daki ayrılıkların ve iç savaşların burada çok belirleyici olduğunu söyledi. Yeni iktidarın, Emevi intikamı almaya yönelik bir yaklaşım içinde olduğunu belirtti.

3. Güneydeki Tehdit: Afganistan’a Dönüş Mü?
Derin, Suriye'nin güneyinde, özellikle Türkiye'nin yakınındaki bölgelerde bir "Afganistan" kurulduğunu belirtti. Taliban’ın Pakistan tarafından büyütülüp desteklendiğine dikkat çeken Derin, bu yapıların Türkiye'ye yakın bölgelerde de tehdit oluşturabileceğini ifade etti. Suriye'deki gelişmelerin, özellikle Hatay, Adana, Mersin gibi bölgelerde ciddi riskler oluşturduğuna dikkat çekti.

4. Aleviler ve Diğer Azınlık Gruplarının Karşılaştığı Tehditler
Suriye’de Alevilere yönelik ciddi bir tehdit olduğunun altını çizen Derin, özellikle Alevi, İsmaili, Şii ve diğer Hristiyan topluluklarının güvenlik açısından büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Alevi kavramının sadece Anadolu'daki Aleviler için değil, tüm İslam dışı inançlara sahip toplulukları kapsayan bir çatı kavramı olduğunu ifade etti. Derin, Alevilerin İslam'ın ötekisi olduğunu ve tarihsel olarak sürekli zulme uğradıklarını belirtti.

5. Tarihi Zorluklar: Alevilere Yönelik Saldırılar
Derin, Alevilerin tarih boyunca çeşitli zorbalıklar ve katliamlara maruz kaldıklarını vurguladı. Yavuz Sultan Selim’in Anadolu'daki Alevilere yönelik uyguladığı baskılar ve katliamları hatırlatan Derin, Osmanlı döneminden bu yana Alevilerin maruz kaldığı zulmün uzun bir geçmişi olduğunu söyledi. Derin, bu tür olayların hala günümüzde etkilerini gösterdiğini ve Alevilerin hafızasında bu acıların halen güçlü bir şekilde var olduğunu belirtti.

6. Yavuz Sultan Selim ve Alevilere Yönelik Katliamlar
Yavuz Sultan Selim’in Alevilere yönelik katliamları, Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihindeki en büyük acılardan biri olarak anılıyor. Derin, Topkapı Sarayı arşivlerinde bulunan belgelerde Yavuz'un Alevi topluluklarını yok etme planlarını açıkça yazdığını belirtti. Osmanlı İmparatorluğu'nda Alevilere yönelik yapılan bu tür sistematik katliamların, Alevilerin hala unutturulmaya çalışılan acı bir geçmişi olduğunu söyledi.

7. Suriye'deki Yeni Yapının Yönetim Anlayışı
Derin, Suriye'deki yeni iktidarın Emevi yönetim anlayışını benimsediğini ve yerel halkların temsilini değil, kendi örgütlenmelerini güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Özellikle, iktidarın çeşitli yerel bölgelere kendi militanlarını ataması ve halkı yönetme biçiminin, Emevilerin kabileci yönetim tarzını yeniden canlandırdığını ifade etti.

8. Suriye’deki Katliamlar ve Toplu Kırım Tehdidi
Suriye'deki gelişmelerin, etnik ya da dini kimlikleri nedeniyle toplu katliamlarla sonuçlanabileceği uyarısında bulunan Derin, Suriye'nin geleceğinde bu tür şiddet olaylarının kaçınılmaz olabileceğini söyledi. Özellikle Alevi köylerinde savunmasız insanlara yönelik katliamların hızla arttığını, bunun yalnızca Aleviler için değil tüm dini ve etnik azınlıklar için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

9. Uluslararası Dayanışma ve Seslerini Duyurma Mücadelesi
Derin, Alevilerin ve diğer azınlıkların yaşadığı mağduriyetin tüm dünyaya duyurulması gerektiğini vurguladı. Bu toplulukların yaşama hakkı mücadelesine destek vermek, dünya kamuoyunu bu konuda harekete geçirmek gerektiğini söyledi. Türkiye'deki Alevi örgütlerinin girişimlerinin yetersiz kaldığını ve uluslararası düzeyde daha büyük bir dayanışma gerektiğini belirtti.

Sonuç: Birleşik Mücadele ve Suriye'nin Geleceği
Kemal Derin, Suriye’deki halkların katledilmesinin engellenebilmesi için, uluslararası dayanışma ve ortak eylemlerle bu katliamlara karşı durulması gerektiğini söyledi. Alevi ve diğer azınlıkların yaşadığı tehditlerin önüne geçebilmek için sürekli bir destek ve mücadele gerektiğinin altını çizdi. Bu mücadele sadece Suriye’deki halklar için değil, tüm insanlık için önemlidir.

Hasan Sivri'nin Konuşmasından Önemli Noktalar: Suriye'deki Durum ve Alevi Katliamı

Suriye’deki Yönetim Değişikliği ve İsrail’in Faydası
Hasan Sivri, 8 Aralık sabahı Suriye'de yaşanan yönetim değişikliği hakkında değerlendirmeler yaptı. Suriye'nin yönetiminin değişmesinin ardından, İsrail'in bölgede en büyük kazancı sağladığını belirtti. Sivri, İsrail'in Hermon Dağı'ndan Lübnan'a kadar uzanan bölgelerdeki stratejik konumunu pekiştirdiğini ve Suriye ordusunun tüm silah kapasitesini hızlı bir şekilde yok ettiğini ifade etti. Bu operasyonların, İsrail’in bölgedeki güvenliğini sağlamaya yönelik bir adım olduğunu ve İsrail’in güvenliğinin batılı güçlerin dış politikalarının en öncelikli hedefi olduğunu vurguladı.

Suriye'deki Alevi Katliamı: Cihatçı Grupların Saldırıları
Sivri, Suriye'deki Alevi katliamları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Suriye'deki Arap Alevi köylerine yönelik gerçekleştirilen cihatçı saldırılar, özellikle 2013 yılında büyük bir boyut kazandı. 4 Ağustos 2013'te 19 Alevi köyü hedef alındı ve burada 190 sivil, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan, vahşice katledildi. Sivri, bu saldırıların IŞİD, Nusra Cephesi ve Ahrar Şam gibi cihatçı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Human Rights Watch'ın raporuna göre, bu katliamlar sırasında ateşli silahlar kullanılmadı; katiller sivilleri bıçakla, yakarak ve boğarak öldürdü. Sivri, saldırının ardından aylık bir rapor hazırlanarak, savaş suçlarının işlendiğini ve hesap sorulması gerektiğini ifade etti.

Batılı Güçlerin Suriye'deki Rolü ve İslamcı Gruplarla İlişkileri
Sivri, batılı güçlerin Suriye'deki karışıklıklar sırasında cihatçı örgütlerle olan ilişkilerini de ele aldı. Özellikle Suriye'deki isyanın başlangıcında Katar, Suudi Arabistan, Amerika ve Türk istihbaratlarının bu gruplara finansal ve askeri destek sağladığını belirtti. 2008 yılındaki Wikileaks belgeleriyle sızan bilgilere göre, Suriye'deki isyan için 20-25 milyar dolar arasında bir para harcandı. Bu isyanın başlarında 1000'den fazla silahlı grup kuruldu ve bunlar çoğunlukla cihatçı eğitimi almış, El-Kaide ve benzeri örgütlerin desteklediği gruplardı. Sivri, bu grupların saldırılarının Suriye ordusunu hızla parçalayarak, bölgedeki nüfusu hedef aldığını ve özellikle Alevi köylerini katliamlarla yok ettiğini belirtti.

İsrail’in Güvenliği ve Filistin'in Durumu
Sivri, bölgedeki çatışmaların İsrail’in güvenliği adına sürdüğünü vurguladı. Filistinlilerin geri dönüş hakkının engellenmeye çalışıldığını ve bu hakkın yok sayılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti. Sivri, İsrail’in bölgedeki güvenliği sağlamak için Filistinlilere yönelik çeşitli stratejiler geliştirdiğini ve bu süreçte binlerce masum insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.

Suriye’deki Alevi Katliamının Güncel Durumu ve Batılı Tepkiler
Son olarak, Sivri, Suriye’deki Alevi katliamlarının devam ettiğini belirtti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, 8 Aralık ile 10 Ocak arasında, yalnızca Alevi köylerinde 157 sivil öldürüldü. Bu olayların Batı medyasında yeterince yer bulmadığını ve körfez medyasının da bu katliamlara dair bilgi vermekten kaçındığını ifade etti. Sivri, bu katliamların sistematik bir şekilde gerçekleştirildiği ve bölgedeki cihatçı grupların hedefinin yalnızca Suriye yönetimi olmadığını, aynı zamanda Suriye'deki Alevi toplumu olduğunu söyledi.

Sonuç: Suriye'de Devam Eden Kriz ve Uluslararası İlişkiler

Sivri'nin konuşması, Suriye'deki iç savaşın sadece Suriye’yi değil, bölgedeki tüm ülkeleri etkileyen bir çatışma haline geldiğini ortaya koyuyor. Bölgedeki güç dengeleri, özellikle İsrail’in güvenliği, batılı güçlerin politikaları ve Alevi toplumu gibi unsurların nasıl birbirine bağlı olduğunu vurgulayan Sivri, Suriye’deki katliamların uluslararası arenada daha fazla dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Hamit Karaoğulları (Arap Halkı Alevileri Adana Şube Başkanı):
"Suriye'deki Alevi katliamları, sadece Alevileri değil, tüm halkları öldürüyor. Bu katliamlarla ilgili uluslararası toplum harekete geçmeli. Alevi toplumunun sesine kulak verilmeli ve bu zulme karşı ortak bir mücadele yürütülmeli." 

Sonuç ve Çağrı

Panelin devamında, Suriye'deki Alevi katliamlarının durdurulması ve bölgedeki halkların kardeşçe bir arada yaşayabilmesi için uluslararası toplumun çalıştırılması gerektiği vurgulandı. Adana Alevi Platformu, bu konuda Türkiye'deki ve demokratik kamuoyunu dayanışmaya çağırdı. Panel, Suriye'deki Alevi toplumunun yaşadığı katliamların uluslararası arenada daha fazla duyurulması ve bu konuda somut adımların atılması gerektiği mesajıyla sona erdi.

Panelden Çıkan Sonuçlar ve Öneriler:

  1. Uluslararası Dayanışma:  Suriye'deki Alevi katliamlarının durdurulması için uluslararası toplumun çalıştırılması gerekiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu konuda acilen adım atmalı ve Alevi toplumunun sesine kulak vermelidir.

  2. Örgütlenme ve Savunma:  Suriye'deki Alevi toplumunun örgütlenmesi ve kendi savunma mekanizmalarını oluşturması gerekiyor. Örgütlü bir yapı, Alevi toplumunun üzerinde ki baskıları azaltacak ve uluslararası arenada daha etkili bir şekilde sesini duyurmasını sağlayacak.

  3. Kültürel Mirasın Korunması:  Suriye'deki Alevi kültürel mirasının korunması için acilen önlemler alınır. Tarihi türbeler, kütüphaneler ve diğer kültürel öğelerin korunması ve bu alanların işlevsel olması sağlanmalıdır.

  4. Hukuki Süreçler:  Suriye'deki Alevi katliamları, uluslararası mahkemelerde yargılanmalı ve bu suçların işleyenler adalete teslim edilmelidir. Uluslararası toplum, bu konuda hukuki boyutları başlatmalı ve adaletin sağlanması için çaba göstermelidir.

  5. Medya ve Kamuoyu:  Suriye'deki Alevi katliamları, medya ve kamuoyu tarafından daha fazla gündeme getirilmeli. Bu konuda sürdürülebilir ve uluslararası toplumun dikkatini çekmek için kampanyalar düzenlenmelidir.

Panel, Suriye'deki Alevi toplumunun yaşadığı katliamların uluslararası arenada daha fazla duyurulması ve bu konuda somut adımların atılması gerektiği mesajıyla sona erdi. Adana Alevi Platformu, bu konuda Türkiye'deki ve demokratik kamuoyunu dayanışmaya çağırdı.

Whatsapp Görüntüsü 2025 02 08 23.24.03

Whatsapp Görüntüsü 2025 02 08 23.24.02

Whatsapp Resim 2025 02 08 23.24.02 (1)

Whatsapp Görüntüsü 2025 02 08 23.18.07

Whatsapp Resim 2025 02 08 23.20.58

6 ŞUBAT DEPRİMİNDE HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLAR CEYHAN’DA ETKİNLİKLERLE ANILDI 6 ŞUBAT DEPRİMİNDE HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLAR CEYHAN’DA ETKİNLİKLERLE ANILDI

Editör: Haber Merkezi