DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, Meclis Genel Kurulunda yapmış olduğu konuşmada “iktidarın kayyum rejimine karşı muhalefete seslendi: Siz neden bu kadar sessizsiniz” dedi.
Ali Bozan sözlerine şu şekilde devam etti;
Sayıştay’ın denetleme diye bir görevi var ama kurumun içerisinde denetleyecek iradeye sahip kimse yok. Ülke büyük kayyuma teslim edilmiş. O yüzden kayyum hırsızlıktır, yolsuzluktur demeye pek gerek yok. Kayyumlar çırılçıplak ortada.
Kürdistan’da halkın iradesi zorbalıkla gasp edilerek belediyeler kayyumlara teslim edildi.
Allah doyursun gözünüzü. Mardin’de cami satan kayyumuz dahi var. Borçları varmış da şöyleymiş de böyleymiş de. Allah sizi inandırsın şeytanın aklına gelmeyen hinlikler var bunlarda. Hırsızlıkta pik nokta Allahın evini satmak.
Halkın parasını çerez niyetine yemek için çereze yatıran kayyumu da siz atadınız. Utanmazlığın, arsızlığın alası.
Yola çıkarken “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar ile mücadele edeceğiz” diyen AKP ve Erdoğan yolda rotayı şaşırdı. AKP ve Erdoğan’ın yeni 3 y’si “yeme, yasaklama ve yürütme” oldu. Yiğidi öldür hakkını yeme. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar ile mücadele edemediniz ama “ yeme, yasaklama ve yürütme ” işinde oldukça iyisiniz.
Bu kayyum rejiminin başında büyük kayyum var?
Sarayında oturuyor.
Tabiki Erdoğan.
Erdoğan, önce HDP’li belediyelere kayyum atadı. Sonra uygulamaları ile ülkenin kayyumu oldu.
Bakın; Mersin’de AKP’li Akdeniz Belediyesinde yapılan bir hile hurdayı anlatayım size.
AKP’li Akdeniz belediye başkanı, belediyeye ait değerli bir taşınmazı satmak, 2 yeri bakanlığa devretmek ve 50 milyonluk borçlanma yetkisi almak istiyor. Konuyu belediye meclisine getiriyor. Meclis reddediyor. Bunun üzerine olağan üstü toplantı kararı alıyor. Her ne hikmetse olağanüstü Meclis toplantısından 3 saat önce 5 HDP’li belediye meclis üyesi gözaltına alınıyor. Meclis çoğunluğu bu şekilde AKP’li belediye başkanı lehine değişiyor. Belirtilen kararlar Meclisten geçiriliyor. Meclis toplantısı bitikten birkaç saat sonra HDP’li Meclis üyeleri serbest bırakılıyor. Hinliğe bakın hele. Emniyet bu işin içinde. Sayın bakan sizin hakim ve savcılarınız da bu işin içinde.
Şimdi siz muhalefete sesleniyorum. Kayyum meselesi artık bu ülkenin çıkmaz sokağı. Ve bu mesele yalnızca DEM Parti’nin meselesi olmaktan çıkmıştır. Bunu en iyi Büyükşehir Belediye Başkanlarınız biliyor. 5 yıl boyunca kayyum atanma korkusu ile görev yaptılar. Kürdistan’da belediyelerimize kayyum atanırken sustunuz. Olay Anayasa Mahkemesini lağvetme cüretine kadar geldi. Kabahatin en büyüğü sizin bu sessizliğiniz.
Şimdi de her yere seçmen kaydırıyorlar. Çalmadıkları bir seçmen kalmıştı. Onu da yapıyorlar. Yaparsa AKP yapar. Iğdır’da bir adrese 1450 seçmen kaydetmişler. Siirte 2099 , Şemdinlide 2207, Esenderede 1517, Kulpta 1062 kişi tek bir adrese kaydedilmiş. Hileye hurdaya tam gaz devam ediyorlar. Bunlar yüzsüz biz biliyoruz. Peki siz neden sessizsiniz? Biraz konuşun, çekinmeyin. Bakın göreceksiniz, Cesaret bulaşıcıdır.
Ve ey iktidar vekilleri, sizler de kulaklarınızı açın. Ola ki pas tutmuştur. Kayyum rejimi ile kul hakkı yeniyor. Sayıştay da kayyum rejiminin parçası olmuş. Bari siz etmeyin diyecem ama siz de tüm bu usulsüzlüklere ses çıkarmadığınız için tüm bu günahların ortağısınız.
Sayıştay denetlemiyor ama Allah denetliyor. Allahtan korkunuz da mı yok sizin.
Bu söylediklerimiz hakikattir ve halkta bunu yaşayarak biliyor, görüyor. Herşey ayan beyan ortada. Ne yaparsanız yapın hakikat; zalimi de, zulmünü de, mazlumu da unutturmaz.
Son olarak sözlerimi; Yıllar önce zalimce asılan ve mezarları dahi saklanan saygıdeğer atalarımız Şeyh Said, Seyid Rıza başta olmak üzere tüm öncülerimizi anarak sonlandırmak istiyorum. Hakikati darağacına asıp, cansız bedenini saklayıp yok etseniz dahi, yüzyıl sonra Amed surlarında suretini görürsünüz. Biz haklı davanın neferlerinin torunlarıyız ne geçmiş zulmü unuturuz ne de bugün yaşanan zulümlere sessiz kalırız.
Saygı ve minnetle. Dem dema yekitiye ye…
Av. Ali Bozan
DEM PARTİ
Mersin Milletvekili