Son 22 yılda 4 milyon hektar tarım arazisi üretimden çıktı
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, 2002'de toplam tarım alanı 26,5 milyon hektar iken aradan geçen 22 yılda yaklaşık 4 milyon hektar tarım arazisinin üretimden çıktığını öne sürdü.
“Çiftçinin sesini duyun artık”
Alpay, çiftçilerin hayatta kalma mücadelesi verdiklerini belirterek eylem yaparak seslerini duyurmak istediklerini söyledi. “Türk çiftçisi verilmeyen desteklere, sürdürülemez koşullara ve orantısız girdi artışlarına karşı artık sesini yükseltiyor. Ürünlerine adil fiyatlar ödenmeyen, aracılar ve şirketlerce emekleri sömürülen çiftçilerin sesini siyasi iktidar duymak zorundadır.” diyen Genel Başkan Hüseyin Alpay, şunları kaydetti:
“Tokat domatesi üretimi 1 milyon tondan 100 bin tonun altına düştü”
“2002'de toplam tarım alanı 26,5 milyon hektar iken aradan geçen 22 yılda yaklaşık 4 milyon hektar tarım arazisi üretimden çıktı. Bugün bu ülkede mısır ve pirinç bile ithal ediliyor. Üretim düşerken ithalat artıyor, 10 yıldır kırmızı mercimek, son 20 yıldır da yeşil mercimek ithal ediyoruz. Ürettiğimizin iki katı kadar Ayçiçek Yağı ithal ediyoruz. Sebze üretimi de neredeyse durma noktasında. Örneğin Tokat’ta domates üretimi 1 milyon tondan 100 bin tonun altına düştü. Anadolu üreticisi perişan halde ve bunu iktidar görmezden geliyor.”
“Cezaevleri alarm veriyor”
Açıklamalarında cezaevlerindeki sorunlara ve kamuoyunun af taleplerine de değinen Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, mahkumların ailelerinin ikamet ettiği bölgedeki cezaevlerinde kalmaları gerektiğine işaret ederek, aksi takdirde ailelerin maddi ve manevi mağduriyet yaşadıklarını söyledi. Alpay, “Türkiye’de cezaevleri adeta alarm veriyor. Cezaevlerinde yoğunluktan dolayı 10 kişilik koğuşlarda 30 kişi, tek kişilik koğuşlarda 4-5 kişi kalıyor. Açık cezaevlerinde havalandırma adı altında tüm gün kapılar kapatılıyor, mahkumlar yazın sıcak, kışın soğuk hava şartlarında dışarıda bekliyor. Cezaevlerinde soğuk sıcak su problemi çözülmeli, kantin fiyatları makul seviyelerde olmalıdır. Bu ve benzeri konulardaki mahkumların ve ailelerinin talepleri ivedilikle yerine getirilmelidir. Genel Af beklentisi de mutlaka karşılanmalıdır.” ifadelerini kulla