Bu yazının konusu “Angelina Effect ve Angelina Jolie’nin Tıp Camiasını İkiye Bölen Memeleri” olacak…
Ancak öncelikle beklentiyi doğru belirlemek isterim;
Eğer başlığın oluşturduğu bir algı ile Angelina Effect tanımı ile hanımefendinin memelerinin boyutu veya şekli gibi magazinel bir içerik bulmayı umuyorsanız doğru yerde olmadığınızı en baştan belirteyim.
Angelina Jolie imza attığı birçok proje ile şöhret basamaklarını birer birer tırmanan bir ünlü olmasının yanı sıra,
Her iki memesini profilaktik olarak -yani ortada henüz bir problem yokken tedbiren – aldırması onu tıp camiası içerisinde de en popüler şahsiyet haline getirmiştir.
PubMed ve Angelina Jolie Effect
Bilimsel yayınların arama motoru olarak tanımlayabileceğimiz PubMed’de Angelina Jolie Effect yazdığınızda karşınıza tam elli yedi yayın çıkıyor.
Örneğin çok beğeniyor olmama rağmen,
Julia Roberts, Penélope Cruz veya Scarlett Johansson yazdığımızda PubMed “aradığınız kriterde bir sonuca ulaşılamadı” cevabını verirken,
Bu yazıda neden Angelina Jolie ile ilgili bu denli çok sayıda bilimsel yayın bulunduğunu açıklayacağım…
Angelina Jolie Effect Tanımının Çıkışı
Angelina Jolie önce ana akım medyanın ve kısa süre sonra da tıbbın gündemine,
Yaptırmış olduğu bir genetik test sonucunda
- 2013’ de her iki memesini
- 2015’de ise yumurtalıklarını aldırmasıyla gündeme gelmişti…
Angelina Jolie’nin yaptırmış olduğu genetik testin adı BRCA;
BReast CAncer Susceptibility,
Yani,
İngilizce “meme kanseri duyarlılık” kelimelerinden türetilmiş bir kısaltmadır.
Angelina Jolie’nin BRCA testi meme kanseri riskinin %87, yumurtalık kanseri riskinin ise %50 olduğunu gösteriyordu...
Angelina Jolie Annesini Kanserden Kaybetmişti
Ünlü aktris, BRCA testi yaptırma ve sonuçlardan sonra memelerini cerrahi olarak aldırma ve akabinde Angelina Effect olarak anılacak girişimin nedenini,
Annesini henüz daha 56 yaşında iken yumurtalık kanseri nedeniyle kaybetmesi nedeniyle olduğunu açıklıyordu.
Test sonuçlarına göre meme ve yumurtalık kanseri için yüksek risk taşıyan Jolie,
“Bunun benim gerçeğim olduğunu anladığım anda, riski mümkün olduğu kadar azaltmaya ve geleceği değiştirmeye karar verdim” cümlesiyle paylaşmıştı kendi gerekçesini…
BReast CAncer Susceptibility (BRCA)
Vücudumuzda “tumor supressor gene” adı verilen ve tümör gelişimini engelleyen/baskılayan genler vardır.
BRCA 1 ve BRCA 2 genleri de bu gruba dahildir; DNA’yı dengede tutar ve kontrolsüz hücre gelişimini önlerler.
Tümör baskılayıcı genlerde oluşan bir mutasyon ise birtakım kanserlerin gelişimi ile bağlantılıdır.
Eğer bir kadın BRCA 1 veya BRCA 2 geninde tehlikeli bir mutasyon taşıyorsa,
Bu bireyin hayatı boyunca meme kanseri ve/veya yumurtalık (over) kanseri geliştirme riski büyük ölçüde artmıştır.
Bu esnada,
Meme kanseri olgularının ancak %5-10’unun kalıtsal olduğunu akıldan çıkartmamak gerekiyor.
BRCA 1 ve BRCA 2 ise kalıtsal meme kanserlerinin %20-25, tüm meme kanserlerinin ise %5-10’ undan sorumludur (over kanserlerinin ise %15’ inden).
Örneğin…
Normal bir bireyin hayat boyu meme kanserine yakalanma riski %12, yumurtalık kanserine yakalanma riski ise %1-1.5 civarındayken,
BRCA 1 ve BRCA 2 mutasyonu taşıyan bireylerde bu risk meme kanseri için %60-80, yumurtalık kanseri için ise %15-40’a yükselmektedir.
BRCA 1 ve BRCA 2 gen mutasyonları ile ilişkili meme ve over kanserleri,
Kalıtsal olmayan kanserlere göre daha erken yaşta gelişmeye eğimlidir.
Meme ve yumurtalık kanserlerine ek olarak:
- BRCA 1 mutasyonları rahim, pankreas ve kolon kanseri
- BRCA 2 mutasyonları ise pankreas, mide, safra kesesi ve malign melanoma için de risk artışına neden olurlar.
BRCA Mutasyonu Olasılığını Düşündüren Ailesel Nedenler:
Kesin kaide olmamakla birlikte, bazı durumlarda BRCA mutasyonu akla gelmelidir:
- 50 yaşından genç meme kanserli iki veya daha fazla sayıda aile üyesi
- Hem meme hem de over kanserli aile üyeleri
- Erkek meme kanserli aile üyesi
Angelina Effect 'in Ortaya Çıkışı
BRCA gen mutasyonları genel popülasyonda görece olarak nadir olduğu için,
Birçok uzman gen testinin bireysel ve/veya aile hikayesi tehlikeli bir BRCA gen mutasyonunu düşündürten kişilere uygulanmasını tavsiye etmektedir.
Meme ve yumurtalık kanserli hastaların az bir kısmında BRCA 1 ya da BRCA 2 geninde zararlı bir mutasyon vardır.
Demem o ki,
Bir mutasyon saptanması riskinizin normal popülasyona göre daha yüksek olduğunu gösterirken, mutasyona rastlanmasa dahi kanser riskiniz devam etmektedir.
Yine de,
Bu mutasyonun bulunması mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez; ancak riskin mutasyonu olmayan bireylere kıyasla yüksek olduğu kesindir.
Bu risk cerrahi müdahaleden sonra anlamlı derecede azalır, ama asla sıfırlanmaz.
Angelina Effect 'i Angelina Jolie 'den Dinleyelim
Bir de yaşadıklarını Angelina Jolie’nin kendi ağzından dinleyelim:
Tüm bunları anlatmak istedim.
Çünkü mastektomi yaptırma kararı almak hiç de kolay değil.
Ama şu bir gerçek ki, mastektomi yaptırdığım için çok mutluyum; çünkü %87’lik meme kanseri riskim, %5’in altına indi.
Artık çocuklarıma, beni meme kanserinden kaybetme korkusu yaşamalarına gerek olmadığını söyleyebilirim.
Umarım tüm kadınlara,
Özellikle de meme veya yumurtalık kanseri riskini genetik olarak taşıyan kadınlara,
Bir seçenekleri, bu seçenekleri gerçekleştirecek uzmanları olduğunu anlatmayı başarmışımdır.
Kendi geleceğiniz hakkında kendiniz karar verebilirsiniz…
Angelina Effect Hakkında Düşüncelerim
Bu yazıda son paragrafa kadar literatür bilgisi ve Angelina Effect adı verilen durum ile ilgili ünlü sanatçının açıklamaları yer aldı.
Kişisel görüş ve yorumlarımı hiç dahil etmedim.
Sonuç olarak,
Angelina Effect fenomeninde katıldığım ve karşı olduğum noktalar olduğunu ifade etmek isterim.
Örneğin…
Yeni saç modeli,
Alacağı bir araba,
Veyahut,
Kullanacağı deterjan ile ilgili tüketiciler özgürce ve dilediği gibi karar verebilir.
Ancak,
Söz konusu sağlık ise, karar verici konunun uzmanı olan hekim olmalıdır.
Pek tabii ki,
Süreç ile ilgili kararlara hastanın dahiliyeti önemlidir.
Ancak yine de nihai kararın hekim tarafından verilmesi gerekir.
Siz siz olun,
Sağlığınız (ve hayatınız) konusunda bir karar vereceğiniz zaman,
Kulaktan dolma bilgiler yerine bilim insanlarının önerilerine kulak verin…
Bu yazıyı “Kanserden Korkma, Geç kalmaktan Kork” diyerek bitirmek istiyorum.
Belki size çok klişe bir cümle gibi geliyor olabilir,
Ancak inanılmaz doğru ve geçerliliği defalarca ispatlanmış bir tanımlamadır…
Lütfen hekiminize danışarak meme kanseri ve diğer önlenebilir hastalıklar için taramalarınızı yaptırınız!!!