İşçinin İş Akdini Haklı Nedenle Feshetmeden Önce Başka Bir İşe Başvurması Kötü Niyet Olarak Değerlendirilmez
Av. Gizem Gül Uzun
İş hukuku uygulamalarında, işçinin iş akdini feshetme nedenleri ve bu fesih sürecinde gerçekleştirilen eylemler önemli bir hukuki tartışma konusu olabilmektedir. Özellikle, işçinin haklı fesih hakkını kullanmadan önce başka bir işe başvurmasının kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, yargı kararlarında farklı yorumlara neden olmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2020/1521 Esas, 2020/6778 Karar sayılı içtihadı, bu konuda önemli bir karar olarak öne çıkmaktadır.
Yargı Kararlarındaki Uyuşmazlık
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ile 9. Hukuk Dairesi arasında, iş akdini fesheden işçinin başka bir işe başvurmuş olmasının fesih sebebine etkisi konusunda farklı yaklaşımlar benimsenmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, davacı işçinin önceden bir kamu kurumuna atanmak için başvuruda bulunmasının, gerçek fesih sebebinin haklı nedenle değil, kamuya geçmek olduğunu gösterdiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ise, işçinin ücretinin eksik ödenmesi ve sigorta primlerinin tam yatırılmaması nedeniyle iş akdini feshettiğini ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca haklı bir fesih olduğunu belirterek kıdem tazminatına hak kazanmasına karar vermiştir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin Değerlendirmesi
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2016/6530 Esas, 2019/13987 Karar sayılı kararında işçinin fesih sebebinin gerçekliğinin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Mahkeme, işçinin haklı fesih sebeplerini ileri sürerek iş akdini feshettiğini ve bu sebeplerin gerçekliğinin incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. İşçinin fesih tarihinden önce başka bir işe başvurması, fesih sebebini ortadan kaldırmaz. Zira işçi, çalışmaya devam edemeyeceğini öngörerek yeni bir iş arayabilir. Bu nedenle, Yargıtay'a göre, işçinin fesihten önce başka bir işe başvurması kötü niyetli fesih olarak değerlendirilemez.
Sonuç
Yargı kararları arasındaki bu farklılıklar göz önüne alındığında, işçinin fesih sebebinin gerçekliğinin incelenmesi önem arz etmektedir. İşçi, haklı fesih sebeplerine dayanarak iş akdini sona erdirdiğini ispatlayabiliyorsa, bu fesih geçerli kabul edilmelidir. İşçinin fesihten önce başka bir işe başvurmuş olması, fesih hakkının kötü niyetli olduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, uygulamada işçilerin hak kaybına uğramaması için bu husus dikkatle değerlendirilmelidir.
