CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 38. Olağan Kurultay’ın açılış konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu, “100 Yaşımızı doldurduk. Dünyada 100 yaşını dolduran ender partilerdeniz. Çünkü, bizim partimizi kuran kişi dünya siyaset tarihine altın harflerle yazılan bir kişidir. O kişinin adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür” dedi. Kurultay'ın Divan Başkanlığı'na oybirliğiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçildi.

<blockquote class="twitter-tweet"><p lang="tr" dir="ltr">Cumhuriyet Halk Partisi Demokrasi ve BirlikKurultayı <a href="https://t.co/DJpKgvN7Gv">https://t.co/DJpKgvN7Gv</a></p>&mdash; CHP 🇹🇷 (@herkesicinCHP) <a href="https://twitter.com/herkesicinCHP/status/1720730934717436121?ref_src=twsrc%5Etfw">November 4, 2023</a></blockquote> <script async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"></script>

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Bu yıl, CHP'nin 100. yılı. Yani 2. yüzyılın başlangıcındayız. 100 yıllık bir tarih, bugüne kadar pek çok kişinin, tarihçinin, sosyoloğun ortaya koyduğu gerçeklerle bize şunu gösterdi, 100 yıllık tarih her siyasi partiye nasip olmaz. Kapatıldık, arşivlerimize el konuldu, genel başkanlarımız tutuklandı, yılmadık, direndik ve 100. yılımızı şimdi kutluyoruz. 

Üç temel noktayı ifade edeyim:

1- Partinin yükünü taşıyan, örgütlerdir. 

2- Kimse, örgütün otoritesini, gücünü, dayanışma ruhunu sarsamaz. 

3- Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üstünde asla göremez.

Sevgili örgütüm, biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm. Ama asla sizleri özellikle üzecek, utandıracak hiçbir şey yapmadım. Hep sizlerle beraber ve sizler için, Türkiye için mücadele ettim. Bu parti, bütün kurultaylarında tartışarak ve güçlenerek çıkmıştır. Yine güçlenerek çıkacaktır.  

Bir de Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu 7 madde halinde bilginize sunacağım, örgütümün bu 7 maddeyi Türkiye coğrafyasının her yerinde seslendirmesini istiyorum. 

1- Anayasa fiilen askıya alınmıştır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yoktur. 

2- Saray devleti, çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya, güçler ayrılığı ilkesi bitmiştir. 

3- Yoksulluğu yaymak, milyonları yardıma muhtaç hale getirmek saray devletinin politikasına dönüşmüştür. Yoksulluk, kabullenilen bir kültüre dönüşmek üzeredir. 

4- Türkiye fiilen yarı açık cezaevine döndü. Gazeteciler görevini yapamaz halde. Tolga Şardan'a, Can Atalay'a, Osman Kavala'ya, Selahattin Demirtaş'a, Tayfun Kahraman'a, Çiğdem Mater'e, Emine Özerden'e, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ve Barış Pehlivan'a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları! 

5- İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapma adeta sarayın meşhur politikası haline gelmiştir. 

6- Ülkenin dış politikası fiilen iflas etmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin'de bile Türkiye'nin sözü geçmiyor. 

7- Yanlış dış politikanın bedeli olarak Türkiye bir sığınmacı deposu haline dönüşmüştür, para karşılığı dönüşmüştür! 85 milyonun iradesi, sığınmacı deposu olsun diye Avrupa'ya satılmıştır! 

Bu 7 madde, tablonun bir yüzüdür. Acıdır ama gerçektir. Sarayın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin sorgulanması gerekir sarayın. 

Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP'lilere verilen görevi göstermektir. Tablonun diğer yüzünde biz, bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Tarihin diğer yüzü bize sorumluluk yüklüyor. 

Asla ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz, umudumuzla, bilgimizle, birikimimizle tarihe yön vereceğiz. Atatürk'ün bir sözü vardır: 'Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır' Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim, bu salondakilerin umudunu yitirmeye hakkı yoktur. 

CHP’li Dr. Şevkin’den meclise kamu mühendisleri çağrısı CHP’li Dr. Şevkin’den meclise kamu mühendisleri çağrısı

6 lider oturduk. İlk toplantı. Bu tabloyu kısmen anlattım. Kendilerine, ülkede demokrasi yok, bir sorunlar yumağı haline geldi dedim. 6 lider demokrasiyi, insan haklarını getirmek zorundayız dedim. İnsanlar düşüncelerini ifade edebilsinler, yargıdaki kara lekeyi kaldıralım diye anlattım. Altı parti bir araya geldik. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz konusunda oturduk çalıştık. Hemen hemen her alanda bir ortak mutabakat metni hazırladık. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması yaptık. İş, adayın seçilmesine gelince hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım! Yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen, sırtımdaki yük değildi, sırtımdaki hançerlerdi! Seçim bitti. Kazanamadık. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler, uzun süredir değişmeyenlerdi! Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu! 

İlk değişimi ne zaman söyledim? 2019. En büyük değişimi yaşayan parti, CHP'dir! 

Editör: Haber Merkezi