CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Türkiye’de kadın olmanın zorluklarına ve kadınların toplumda verdikleri mücadelelere dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Özdemir, kadınların çocukluklarından itibaren toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele etmek zorunda kaldığını ve bu mücadelenin yaşamın her alanında sürdüğünü ifade etti.
Açıklamasında, kadın olmanın çocukluktan başlayarak eğitim, iş hayatı, aile ve siyaset gibi pek çok alanda ağır sorumluluklar ve sınırlamalarla şekillendiğini dile getiren Özdemir, kadınların bu alanlarda yaşadığı eşitsizliklere ve verdiği mücadelelere dikkat çekti.
“Evdeki Kız Çocuğu”
Nimet Özdemir, kız çocuklarının daha çocuk yaşlardan itibaren toplumsal cinsiyet rollerine göre yetiştirildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Kadın olmanın zorluğu, daha çocuk yaşta başlar. ‘Evin kızı’ olmak, sessiz ve uyumlu olmayı öğrenmekle başlar. Aile içinde, misafir yanında az konuşması öğütlenir; fikirlerini dile getirmek yerine ‘kız gibi gülümsemesi’ beklenir. Ciddi konular konuşulurken söz hakkı genellikle ‘büyükler’ ya da ‘erkekler’ içindir. Kız çocuğu, doğruyu bilse bile sessiz kalır, çünkü toplumun ona yüklediği rol budur.”
Kız çocuklarının temel haklarının bile “ayıp” kavramıyla kısıtlandığını belirten Özdemir, “Kız kısmı çok gezmez” anlayışıyla büyütülen kız çocuklarının, kendi dünyalarına hapsedildiğini, erkek çocuklarının ise bu durumdan muaf tutulduğunu vurguladı.
Kadınların İş Dünyasındaki Mücadelesi
Özdemir, kadınların eğitim alarak iş hayatına katıldıkları Türkiye’de bu özgürlüğün genellikle yüzeysel kaldığını ifade ederek şunları dile getirdi:
“Bir kadın mühendis, doktor, akademisyen ya da girişimci olabilir; ancak iş yerinde onun uzmanlık alanına dair söylediği her şey, maalesef genellikle bir erkek tarafından teyit edildiğinde değer kazanır. Kadın olmak, iş dünyasında ‘yan rollere’ itilmek anlamına gelir.”
Kadınların, finansal analizlerden stratejik planlamaya kadar birçok alandaki fikirlerinin dikkate alınmadığını belirten Özdemir, kadınların iş dünyasında sürekli olarak ikinci plana itildiğini söyledi.
Kadınların Ailedeki Sorumlulukları
Türkiye’de kadınların aynı zamanda “iyi anne” olma yükümlülüğüyle karşı karşıya kaldığını belirten Özdemir, şu ifadelere yer verdi:
“Çocuk yetiştirme sorumluluğu tamamen annenin omuzlarındadır. Temizliği, yemek düzeni, okul başarısı, arkadaş seçimi… Tüm bu detaylar annenin görevleridir. Kadınlar çocuklarıyla ilgilenirken, bireysel kariyerleri ya da hayalleri çoğu zaman arka planda kalır.”
Siyasette Kadınların Karşılaştığı Engeller
Kadınların siyaset dünyasında da eşit temsil için mücadele ettiğini vurgulayan Özdemir, kadın siyasetçilerin genellikle aile, çocuk, doğa, hayvanlar gibi “yumuşak” konularla özdeşleştirildiğini ve liderlik gerektiren rollerde yeterince yer almadığını ifade etti. Kadınların uluslararası ilişkiler ya da ekonomik politikalar gibi alanlarda ciddiye alınmadığını belirten Özdemir, “Kadınlar bu alanlarda söz sahibi olmak için büyük bir çaba harcamak zorunda kalıyor,” dedi.
Kadın Olmak Bir Direniş Hikayesidir
Kadın olmanın yalnızca biyolojik bir gerçeklik değil, toplumsal roller ve önyargılar içinde bir ömür süren mücadele olduğunu belirten Özdemir, istatistiklere de dikkat çekti:
- Kadınların iş gücüne katılım oranı %30’larda seyrederken, erkeklerde bu oran %70’in üzerindedir.
- Kadınların yalnızca %17’si yönetici pozisyonunda yer alıyor.
- Eğitimde fırsat eşitsizliği hâlâ ciddi bir sorunken, kız çocuklarının okula gitme oranı kırsal bölgelerde düşüş göstermektedir.
Açıklamasını Atatürk’ün şu sözleriyle tamamlayan Özdemir, kadınların toplumdaki değişimin öncüsü olduğunu ifade etti:
“Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı zincirlerle bağlı kaldıkça diğer yarısı göklere yükselebilsin?”
CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir’in bu açıklaması, Türkiye’de kadınların yaşadığı eşitsizliklere dikkat çekmek ve bu mücadelenin önemini vurgulamak amacı taşıyor. Özdemir, kadınların azmi ve mücadelesiyle toplumsal değişimin gerçekleşeceğini belirtti.