CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, gelişim çağındaki bir çocuğun sağlıklı beslenmesinin aylık maliyetinin 3 bin 300 liraya ulaştığını belirtti. Başevirgen, “17 bin liralık asgari ücretle geçinen ailelerin, gelirinin en az yüzde 20’sini sadece bir çocuğun protein ihtiyacına ayırması gerekiyor” dedi. Sağlıksız beslenmenin, çocuklar üzerinde uzun vadeli etkilerine dikkat çeken Başevirgen, "Peynir yerine çökelek, et yerine bakliyat tüketmek zorunda kalan çocuklarımıza bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkı yok” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “BİR ÇOCUĞUN SAĞLIKLI BESLENEBİLMESİNİN GÜNLÜK MALİYETİ 110, AYLIK 3 BİN 300 LİRA”

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış:  “Emeklilikte Adalet Sağlanmalı, Emekçinin Feryadı Duyulmalı” CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış: “Emeklilikte Adalet Sağlanmalı, Emekçinin Feryadı Duyulmalı”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, gelişme çağındaki bir çocuğun sağlıklı beslenebilmesinin günlük maliyetinin 110, aylık maliyetinin ise 3 bin 300 lira olduğuna dikkat çekti. Başevirgen, “17 bin liralık asgari ücretle geçinmeye çalışan bir aile, tek çocuk için toplam gelirinin en az yüzde 20’sini sadece çocuğun hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için ayırması gerekiyor. Geçim derdindeki yurttaşlar, peynir yerine çökelek veya yağsız lor peyniri, et yerine bakliyat ve makarna yiyerek yaşamaya çalışıyor. Çocuklarımıza bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkı yok. Geleceğimiz kaybediyoruz” dedi.

CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, gelişme çağındaki çocukların sağlıklı beslenebilme maliyetlerini hesapladı. Gerekli besinleri tüketemeyen, sağlıksız bir neslin yetiştiğini belirten Başevirgen, konuya ilişkin bir açıklama yaptı.

“YURTTAŞLARIN ALIM GÜCÜ ET, SÜT VE PEYNİRE YETİŞEMİYOR”

Başevirgen, halk tarafından ucuz olarak bilinen marketlerde bile bir litre sütün fiyatının 30 lira, tam yağlı inek peynirin kilosunun ortalama 335 lira, tane yumurtanın ise 5 liraya çıktığını söyledi. Dana etinin marketlerdeki ortalama fiyatının ise 500 lirayı bulduğunu belirten Başevirgen, “Türk-İş’in açıkladığı verilere göre açlık sınırı Eylül ayında 19 bin 830 liraya yükseldi. Asgari ücretle açlık sınırı arasındaki makas 2 bin 800 liraya kadar yükseldi. Oluşan bu fiyatlarla yurttaşların alım gücünü karşılaştırdığımızda, halkımızın süt içmeyi, peynir, yumurta ve et yemeyi unuttuğunu görüyoruz. Yetişkin bireylerin yeteri kadar et ve süt ürünlerini tüketememesi elbette bir sorun. Fakat asıl önemli tehlike çocuklarımızın bunlardan mahrum kalması” diye konuştu.

“ASGARİ ÜCRETLİ ÇOCUĞUNU DOYURSA DA BESLEYEMİYOR”

Büyüme döneminde olan çocuklar için protein ve kalsiyum ihtiyacının önemine dikkat çeken Başevirgen, “Özellikle okul çağı ve öncesi çocukların protein ve kalsiyum ihtiyacının karşılanabilmesi için süt ve süt ürünleri ile et tüketimi çok önemli. 7 yaşındaki bir çocuğun sağlıklı beslenebilmesi için günlük 30 gram proteine ihtiyacı var. Bunu için de günlük en az 400 ml süt, 60 gram peynir, 1 adet yumurta ve 50 gram et tüketmek zorunda. Ancak bu hayvansal proteinler için yapılacak harcama, ailenin kendisi hiç tüketmese dahi günlük 110, aylık ise 3 bin 300 lirayı buluyor. Eğer ailenin gelişme çağında 2 çocuğu varsa aylık asgari harcama 6 bin 600 liraya çıkıyor. Yani günümüz şartlarında asgari ücretle çalışan biri, çocuklarını bir şekilde doyursa da aslında sağlıklı besleyemiyor” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLAR EVDE DE OKULDA DA AÇ”

Okullardaki kantin fiyatlarının da öğrencilerin ve ailelerin boyunu aştığını ifade eden Başevirgen, “Bu yıl ara zam alamayan milyonlarca çalışan açlık ve yoksulluk sınırında hayat mücadelesi verirken, öğrencilerin temel beslenme için okul kantininden yapacakları harcamalar da katlandı. Evde sağlıklı beslenemeyen çocukların okul kantinlerinde de gerçek anlamda beslenebilmesi imkansız. Ailelerin, hiçbir besin değeri olmayan kuru tost ve ayran için bile günlük 100-150 liraya yakın bir tutarı gözden çıkarması gerekiyor. Beslenemeyen bir öğrencinin dersi kavraması ve algılaması da güçleşiyor. Okullarda bir öğün ücretsiz yemek uygulamasını maliyet yükü olarak gören iktidar yüzünden yine olan çocuklarımıza oluyor” dedi.

”PEYNİR YERİNE ÇÖKELEK, ET YERİNE BAKLİYAT, HİÇBİRİ OLMAZSA MAKARNA”

17 bin liralık asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin tek çocuk için toplam gelirinin en az yüzde 20’sini sadece çocuğun hayvansal protein ihtiyacı için ayırması gerektiğini söyleyen Başevirgen, “Çocuk sayısı arttıkça sağlıklı beslenme için ayrılması gereken tutar da o yönde artıyor. Barınma, ısınma, elektrik, su, ulaşım ve diğer masraflar derken asgari ücretle geçinen ailelerin çocuklarına böyle bir bütçe ayırması mümkün değil. Geçim derdindeki yurttaşlar, peynir yerine çökelek veya yağsız lor peyniri, et yerine bakliyat ve makarna yiyerek yaşamaya çalışıyor. Çocuklarımıza bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkı yok. Geleceğimiz kaybediyoruz” açıklamasını yaptı.

Editör: Haber Merkezi