Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunu derinden sarsan ve vicdanları yaralayan bir çete operasyonuyla ilgili kapsamlı bir açıklama yaptı. Özellikle yeni doğan bebeklerle ilgili bu olayın ülke gündemine yakın zamanda gelmiş olmasına rağmen, soruşturmanın yaklaşık 1,5 yıl önce başlatıldığını belirtti. Erdoğan, masum bebeklerin hayatlarını kaybettiği bu vahim olayda sorumluların cezalandırılması için devletin tüm imkanlarıyla harekete geçtiğini ve konunun bizzat takipçisi olacağını vurguladı.

Açıklamasında, yürütülen soruşturmanın detaylarına da değinen Erdoğan, 47 şüphelinin dosyada yer aldığını, bunlardan 22’sinin şu anda cezaevinde olduğunu ifade etti. Çete üyelerine yönelik operasyonun titizlikle sürdürüldüğünü belirterek, suçluların elebaşlarının tutuklandığını söyledi. Olayın yalnızca adli boyutla sınırlı kalmadığını, Sağlık Bakanlığı'nın da gerekli adımları attığını aktardı. Tekirdağ’da bir hastanenin kapatıldığını, İstanbul’da ise dokuz hastanenin ruhsatlarının iptal edildiğini duyurdu. Erdoğan, bu süreçte 12 bebeğin hayatını kaybetmesine yol açan herkesin, hangi sağlık kuruluşu olursa olsun, adli ve idari işlemlerin vakit kaybetmeden yapıldığını belirtti.

DEM Partili Milletvekili Ceylan Akça Cupolo: “Kadın Dayanışması Erkek Devlete Karşı Güçleniyor” DEM Partili Milletvekili Ceylan Akça Cupolo: “Kadın Dayanışması Erkek Devlete Karşı Güçleniyor”

Muhalefete Sert Eleştiriler: Erdoğan, olayın ardından muhalefet ve muhalif medya organlarının olayı siyasi malzeme haline getirdiğini iddia ederek sert eleştirilerde bulundu. Türk Tabipleri Birliği’ni hedef alan Cumhurbaşkanı, Tabipler Odası'nın daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri'ne “kimyasal silah kullandı” iftirası attığını hatırlatarak, muhalefetin bu kuruluşla el ele verip hükümeti, Sağlık Bakanlığı'nı ve sağlık sistemini hedef aldığını söyledi. Bunu, ülkenin siyaseti ve basını adına büyük bir şuursuzluk olarak nitelendiren Erdoğan, bu durumu şiddetle kınadığını ifade etti. Masum bebeklerin cenazeleri üzerinden siyaset yapılmasının bir "vicdan tutulması" olduğunu söyleyerek, bu tür saldırıların halkın sağduyusuna havale edildiğini dile getirdi.

SSK ve CHP Eleştirileri: Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sert ifadeler kullanarak, onun Sosyal Sigortalar Kurumu'ndaki (SSK) başarısız bürokratik geçmişini gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu’nun sağlık sistemi hakkında konuşmaya hakkı olmadığını savunan Erdoğan, CHP'nin mevcut liderliğine de eleştiriler yöneltti. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin koronavirüs salgını sırasında kritik bir rol oynadığını belirterek, CHP'nin bu hastanenin bağlantı yollarını bile yapmaktan aciz olduğunu öne sürdü. Erdoğan, bu süreçte CHP'nin susması gerektiğini ifade etti.

Sağlık Çalışanlarına Destek: Sağlık ordusunun, doktor, hemşire, ebe, hasta bakıcı ve teknikerleriyle 1,5 milyon insanı içerdiğini vurgulayan Erdoğan, bir avuç suçlunun sağlık çalışanlarını töhmet altında bırakamayacağını söyledi. Çete üyelerinin sağlık sektöründeki imkanları kötüye kullanarak böyle alçakça bir vahşet gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, devletin en başından beri bu olayla ilgili harekete geçtiğini ve gereken adımları attığını ifade etti.

Adalet Vurgusu: Cumhurbaşkanı, masum bebeklerin ölümüne neden olan suç şebekesinin hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılacağını kesin bir dille ifade etti. Devletin, bu suçların hesabını sormak için kararlılıkla çalıştığını belirtti. Konuşmasının sonunda Erdoğan, devletin vatandaşlara sunduğu sağlık hizmetlerinin daha kaliteli ve erişilebilir hale getirilmesi amacıyla çalışan sağlık çalışanlarının emeğini koruma noktasında kararlılığını bir kez daha dile getirdi.

Editör: Haber Merkezi