MERSİN BÜYÜKŞEHİR’DEN ‘DÜNYA GIDA VE ETİK GÜNÜ’ PANELİ

eSIM’in Avantajları Nelerdir? eSIM’in Avantajları Nelerdir?

‘DÜNYA GIDA VE ETİK GÜNÜ’ PANELİYLE GIDAYA ERİŞİMİN ÖNEMİ ANLATILDI

GIDAYA ADİL VE EŞİT ERİŞİM ‘ETİK’ ÇERÇEVEDE DEĞERLENDİRİLDİ

Mersin Büyükşehir Belediyesi, TARGET, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası tarafından, bu yıl aynı güne denk gelen ‘Dünya Gıda Günü’ ve ‘Dünya Etik Günü’ kapsamında, ‘Dünya Gıda ve Etik Günü Paneli’ gerçekleştirildi. Alanında uzman, birbirinden değerli akademisyenler ve isimlerin yer aldığı panelde, gıdaya erişim ana teması başta olmak üzere pek çok önemli konu konuşuldu. Gıdaya adil ve eşit bir şekilde ulaşım konusunda dünya çapında yaşanan sıkıntılara değinilen panelde, rakamsal veriler de paylaşıldı. Panelde ayrıca, adil gıdaya erişimin en önemli başlangıcı olan ‘Sürdürülebilir gıda ve tarım’ konusunda neler yapılabileceği ve nasıl bir yol izlenebileceği konusunda fikir paylaşımları yapıldı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, TARGET (Tarım ve Gıda Etiği Derneği), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi ve Ziraat Mühendisleri Odası tarafından, bu yıl aynı güne denk gelen ‘Dünya Gıda Günü’ ve ‘Dünya Etik Günü’ kapsamında ‘Dünya Gıda ve Etik Günü Paneli’ gerçekleştirildi.

Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan ve alanında uzman akademisyenler ile isimlerin yer aldığı panelde, gıdaya erişim ana teması başta olmak üzere pek çok önemli konu konuşuldu. Gıdaya adil ve eşit bir şekilde ulaşım konusunda dünya çapında yaşanan sıkıntılara değinilen panelde, rakamsal veriler de paylaşıldı. Panelde ayrıca, adil gıdaya erişimin en önemli başlangıcı olan ‘Sürdürülebilir gıda ve tarım’ konusunda neler yapılabileceği ve nasıl bir yol izlenebileceği konusunda fikir paylaşımları yapıldı.

Daha güzel ve adil bir yaşam için gıda hakkı konuşuldu

Açılış konuşmaları ile başlayan panelin ‘Özel Sunumlar’ bölümünde TARGET Kurucu Üyesi Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, ‘Etik Neye Yarar’ konu başlığında, BM Gıda Hakkı Önceki Raportörü Prof. Dr. Hilal Elver, ‘Daha Güzel Bir Yaşam ve Daha Güzel Bir Gelecek İçin Gıda Hakkı’ konu başlıklarıyla bilgiler paylaştı.

Panelin 2. oturumunda ise, ‘Toplumsal ve Kültürel Bir Değer Olarak Gıda’ bölümünde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Erdem Denk, ‘50 Bin Yıllık Mücadele: Gıda Özgürlüğü mü, Gıda Güvenliği mi?’ konusuna değinirken, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Evrim Ölçer Özünel ise, ‘Geleceğe Miras: Sürdürülebilir Bir Gıda Kültürü Yaratmak’  konusuna değindi. Panelin ‘Temel Bir Etik Sorun Alanı Olarak Gıda Güvenliği’ başlıklı bölümünde ise, TARGET 2. Başkanı R. Petek Ataman, ‘RASFF Verileri Üzerinden Gıda Güvenliği Sorunu’ ve ‘Tarım İlacı Kalıntısı’ konuları üzerine kıymetli bilgiler paylaştı.

Şahutoğlu: “Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemini oturtmamız gerekiyor”

Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, 2020 yılında başlayan pandemi ve devamında yaşanan süreçlerin, gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek, “İşsizlik, enflasyon, tarımsal politikalar, girdi maliyetleri, bunların hepsini bir araya getirdiğinizde, gıdaya erişimin son zamanlarda zorluğunu aslında daha iyi anlıyoruz. Topraklarımız fakirleşiyor, su varlıklarımız azalıyor. Yerel tohumlar, biyolojik çeşitlilik azalıyor ve böylelikle de gıdanın güvenirliği, tarımın sürdürülebilirliği, tarım ve gıda sisteminin bizler için ne kadar elzem olduğu ön plana çıkıyor” dedi. Asıl sorunun, bencil ve sorumsuz bir tüketim olduğunu kaydeden Şahutoğlu, “Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemini oturtmamız gerekiyor. Sürdürülebilir gıda sistemi herkes için yeterli, besleyici, güvenilir ve çeşitli gıdaya en uygun fiyata erişilebildiği, aynı zamanda da hiç kimsenin aç kalmadığı gıda güvenliğinin sağlandığı bir sistem olmalıdır” diye konuştu.

Sürdürülebilir tarım ve gıda sisteminin ekonomik, sosyal ve çevresel temellerden ödün vermeden herkes için uygulanması gerektiğini vurgulayan Şahutoğlu, “Bizler de bu düşünceyle, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak küçük ölçekli aile işletmelerine destekler sunuyoruz. Bunu yaparken de; üretimden sofraya kadar olan kısmı planlayarak, bu doğrultuda projeler geliştirerek uygulamaya çalışıyoruz. En başta üreticilerimizi; Mersin gibi tarımın zengin olduğu, deniz seviyesinden 3 bin rakıma kadar tarımın yapıldığı, 86 çeşit ürünün yetiştiği bir şehirde gıdanın önemi, aslında bizlere çok şey öğretiyor” dedi.

“Adım adım ve yerli yerinde desteklerle üreticiyi desteklemeye devam edeceğiz”

Mersin’in sadece Türkiye değil, dünyada da önemli bir tarım kenti olduğunu, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak da bu doğrultuda çalışmalar yaptıklarını söyleyen Şahutoğlu, “Üreticilerimize; bölgeye uygun fidanlar vererek destekliyoruz. Verilen fidanların yanı sıra, suya erişebilmeleri için kooperatifler marifetiyle sulama boruları dağıtıyoruz. Hasat sonrası vermiş olduğumuz makine ekipman destekleri ile de ürünlerin hem işlenebilmesi, hem de katma değer sağlaması amacıyla desteklerimizi sürdürüyoruz. Sonrasında da hasat edilen ürünlerin pazarlanmasına, aynı zamanda tanıtılmasına yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz. Ürün şenlikleri ve festivallerle hem o bölgenin, hem de ürünün tanıtılması ve pazarlanması için etkinlikler düzenliyoruz. Kısacası; adım adım ve yerli yerinde desteklerle üreticiyi destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkoğlu: “Gıdaya erişilebilirlikten kasıt hem ekonomik, hem de fiziksel erişilebilirliktir”

Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü FAO’nun Türkiye Temsilciliği adına katılan Kıdemli Program Koordinatörü Özcan Türkoğlu, daha iyi bir yaşam ve gelecek için gıda hakkının önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Gıdanın 3 boyutunun; mevcut olması, erişilebilir olması ve yeterli olması olduğunu belirten Türkoğlu, “Erişilebilirlikten kasıt hem ekonomik, hem de fiziksel erişilebilirlik. Ekonomik olarak siz gücünüzün yettiği ölçüde bu gıdaları satın alamıyorsanız, gıdanın varlığının da pek bir kıymeti kalmıyor. Bugün itibariyle rakamlar, biraz alarm verici düzeyde” diyerek, dünya genelinde herkesin gıdaya erişiminin ve gıdayla ilişkisinin aynı olmadığına dikkat çekti. Türkoğlu, gıdaya erişimi etkileyen sebepleri anlatırken, açlık ve kötü beslenme sarmalının nasıl yenileceği konusunda daha kapsayıcı, daha dirençli, daha etkili bir tarım gıda sistemine de vurgu yaptı.

Prof. Talu: “Gıda olmadan, toplumların geleceği güven altında olamaz”

Ankara Üniversitesi önceki dönem Rektörü, Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Talu da, ‘Dünya Etik Günü’ ve ‘Dünya Gıda Günü’nün, birbirini etkileyen 2 önemli konuya değinmek açısından önemli olduğunu söyledi. Derneklerinin Mersin’de ilk kez böyle bir panelde yer almasının kendileri için heyecan verici olduğunu ifade eden ve Mersin’in Türkiye tarımı açısından son derece önemli bir kent olduğunu söyleyen Prof. Talu, “Mersin’de bir başlangıç yapıyoruz. Gıda Günü ve Etik Günü’nün aynı güne denk gelmesi ile tarım ve gıda etiği toplantısını Mersin gibi çok önemli bir yerde yapmayı çok istedik. Bu konuda Mersin Büyükşehir Belediyesi’nden ve oda şubelerinden çok destek gördük” ifadelerine yer verdi. Prof. Talu konuşmasının devamında, etik ve gıda günü temaları üzerinden değerli örnekler verdi. Yaşam ve gıda ilişkisine de değinen Prof. Talu, gıda olmadan toplumların geleceğinin güven altında olamayacağını söyledi.

Prof. Özkaya: “Hem etik, hem de gıdaya ulaşım olarak sorunlar yaşıyoruz”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya, “Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen gıda güvenliği, yetersiz beslenme, sürdürülebilir tarım gibi konuların önemini hep beraber görüyoruz, yaşıyoruz. Hem etik, hem de gıdaya ulaşım olarak sorunlar yaşıyoruz” diye konuştu. Prof. Özkaya, konuşmasının devamında insan için beslenme, açlık, sürdürülebilir tarım ve etik üzerine önemli noktalara değindi.

Değirmenci: “Açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu bir dünya istiyoruz”

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, gıda hakkı ve etik konusunda önemli değerlendirmeler yaptı. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2023 yılı raporunun açlık verilerini paylaşan Değirmenci; TMMOB olarak açlığın, yokluğun ve yoksulluğun son bulduğu bir ülke ve dünyadan yana olduklarını ifade ederek, “Bizden desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız ve bürokratlarına da çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Konuşmacıların Türkiye’deki çok değerli akademisyenlerden oluşması sebebiyle hem öğrencileri, hem de sektördeki kişileri buluşturan bir panel olduğunu kaydeden Değirmenci, “Dünya Etik Günü hem üretimin, hem de tüketimin aynı anda önem verdiği bir konu. Dünya Gıda Günü’nün ise gıda hakkıyla ilgili teması var. Bu ikisini birleştiren, bizim için faydalı ve nitelikli bir panel olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Özkaya: “Panelde, ortak aklın ürünü düşünceler sarf edildi”

Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkan Yardımcısı Petek Ataman da panele katılımı çok iyi bulduğunu belirterek, “Dünya Etik Günü’yle Dünya Gıda Günü her sene aynı güne denk gelmiyor. Bunun çok güzel bir tesadüf olduğunu düşünüyorum. Etik gibi felsefe alanında bir değerlendirmeler silsilesi olunca da çok daha iyi oldu. Burada Gıda Mühendisliği öğrencileri, Tarım İl Müdürlüğü’nden, belediyeden yetkili kişiler var. Bu sunumlardan, hepsinin uygulamaya yönelik değerlendireceği bir şeyler çıkıyor. Çünkü burada ortak aklın ürünü sarf ediliyor” dedi.

Gıda Mühendisliği öğrencileri de panele ilgi gösterdi

Mersin Üniversitesi Gıda Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Eren Kirmit, panelin kendileri için çok eğitici olduğunu söyleyerek,  “Gıdaya önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Artan nüfustan dolayı, gıdaya ulaşımımız azalıyor. Bu yüzden gıdayı ve tarım alanlarını korumalıyız. Sadece bugün değil, her gün gıda ve etik gününü anmamız gerektiğini düşünüyorum. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi.

Mersin Üniversitesi Gıda Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi İpek Coşkun ise, “Bizim için çok bilgilendirici ve eğitici bir panel oldu. Teşekkür ediyoruz”  dedi.

Editör: Haber Merkezi