Adana’da KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasında, demokratik haklar ve özgürlükler için ortak mücadele çağrısı yapıldı. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yanındaki Heykelli Park’ta gerçekleştirilen açıklamaya birçok siyasi parti, dernek ve kurum temsilcisi destek verdi.
Basın açıklamasında, "Haklarımız, özgürlüklerimiz, geleceğimiz için mücadeleyi büyütmekten, Genel Grev ve Genel Direniş hattını örmekten başka bir seçeneğimiz yoktur." vurgusu öne çıktı.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz: 'Bu Bir Darbedir!'
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, konuşmasında son dönemde artan baskılara dikkat çekti. Seçilmiş siyasetçilerin görevden alınması ve tutuklanmasına karşı sert tepki gösteren Karagöz, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün burada yalnızca bir sendikanın temsilcisi olarak değil, halkın iradesini savunan herkesin sesi olarak bulunuyorum. Türkiye, tarihinde defalarca darbeler gördü. 19 Mart’ta yaşananlar da bir darbedir! Ancak bu darbe yalnızca Ekrem İmamoğlu’na değil, ülkenin hukukuna, ekonomisine ve demokrasisine yapılmıştır. Kayyum uygulamaları ve hukuksuz kararlarla halkın iradesi gasp edilmektedir. Seçilmiş belediye başkanları, halkın oylarıyla değil, sarayın talimatıyla görevden alınıyor. Bu kabul edilemez!"
Karagöz, emek ve demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak şunları ekledi:
"Bizler susarsak, yarın hangi haklarımızın elimizden alınacağını bilemeyiz. Onun için diyoruz ki; hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz, hiçbir hukuksuzluğu sineye çekmeyeceğiz. Bize reva görülen sefalet ücretlerine, güvencesiz çalıştırılmaya, sendikasızlaştırmaya, kayyum zihniyetine karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Buradan tüm emekçilere, tüm demokrasi güçlerine çağrımızdır: Gelin, bu baskılara hep birlikte dur diyelim! Gelin, grev hakkımızı da, seçme ve seçilme hakkımızı da savunalım!"
DİSK Bölge Temsilcisi Serdar Çapar: 'Adalet, Ekmeğimizdir!'
DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Serdar Çapar ise ekonomik kriz ve baskı politikalarına karşı işçilerin ve emekçilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Çapar, konuşmasında şunları dile getirdi:
"Arkadaşlar, bugün burada yalnızca siyasi bir krizden değil, aynı zamanda bir ekmek kavgasından da bahsediyoruz. Çünkü adalet, ekmeğimizdir! Demokrasi, bizim insanca yaşama hakkımızdır! Peki, şu an içinde bulunduğumuz durum ne? Milyonlar açlık sınırında yaşarken, birkaç yandaş servetlerine servet katıyor. Yıllarca emek vererek kazanılmış haklar, bir gecede gasp ediliyor. İşçiler işten atılıyor, sendikalar baskı altına alınıyor, halkın iradesine kayyumlarla el konuluyor. Biz buna karşı sessiz mi kalacağız? Asla!"
Çapar, sendikaların daha güçlü bir şekilde örgütlenmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Biz işçiler olarak, emekçiler olarak hakkımızı sokakta, iş yerlerimizde, meydanlarda savunacağız! Grev hakkımızı, sendikal haklarımızı elimizden almaya çalışanlara karşı birleşeceğiz. Buradan iktidara sesleniyoruz: İşçiyi, emekçiyi yoksulluğa mahkûm edemezsiniz! Halkın iradesini yok sayamazsınız! Eğer siz halkın iradesini gasp ederseniz, biz de halk olarak hakkımızı almasını biliriz!"
Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Polatöz: 'Baskılara Boyun Eğmeyeceğiz!'
Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Polatöz, sağlık alanındaki hak ihlallerine ve genel baskı ortamına dikkat çekerek şu sözlerle konuşmasına başladı:
"Değerli dostlar, bugün burada yalnızca hekimler olarak değil, hukuksuzluğa ve baskıya karşı duran yurttaşlar olarak bulunuyoruz. Sağlık alanında yaşanan sorunları hepimiz biliyoruz. Hekimler göç etmek zorunda kalıyor, sağlık emekçileri baskı görüyor, güvencesiz çalıştırılıyor. Bizler yalnızca kendi haklarımız için değil, halkın sağlık hakkı için de mücadele ediyoruz. Ancak bugün görüyoruz ki sağlık hakkı da, yaşam hakkı da tehdit altında. Demokratik haklarımız her geçen gün daha da kısıtlanıyor. Eğer sesimizi yükseltmezsek, yarın daha büyük baskılarla karşı karşıya kalacağız."
Dr. Polatöz, mücadeleyi büyütme çağrısı yaparak konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Biz susmayacağız! Mesleğimizi, emeğimizi ve geleceğimizi savunmaya devam edeceğiz. Bize dayatılan bu adaletsiz düzeni kabul etmiyoruz. Sağlık hakkı mücadelesi, demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. O yüzden, hekimler olarak, emekçiler olarak, yurttaşlar olarak hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz!"
TMMOB İKK Sekreteri Kerem Şahin: 'Bu Rejimin Meşruiyeti Kalmamıştır!'
TMMOB İKK Sekreteri Kerem Şahin ise konuşmasında, demokrasinin tamamen askıya alındığını ve halkın iradesinin yok sayıldığını belirtti:
"Sevgili arkadaşlar, bugün yaşadığımız tablo açık ve nettir. Seçilmiş belediye başkanları, iktidarın talimatıyla görevden alınıyor. Hukuk fiilen askıya alınmıştır. Seçilme hakkı yok sayılıyor, siyasi rakipler saf dışı bırakılıyor. Peki, biz bu tablo karşısında ne yapacağız? Elbette ki sessiz kalmayacağız! Çünkü bu ülke bizim, bu halk bizim, bu mücadele hepimizin!"
Şahin, demokrasi ve emek mücadelesinin birleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu devran böyle gitmeyecek! Bu rejimin meşruiyeti kalmamıştır ve bunu kendileri de biliyorlar. İşte bu yüzden saldırıyorlar. Ama biz varız, direniş var! Kayyumlara, baskılara, hukuksuzluklara karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Bu mücadele kazanacak!"
Basın açıklaması, katılımcıların “Hak, hukuk, adalet!”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek!” sloganlarıyla sona erdi.
Adana’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin Ortak Eyleminde Demokrasi ve Dayanışma Mesajı
Adana’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği ortak eylemde, demokratik haklar ve dayanışma vurgusu yapıldı. Eylemde Demokrat Avukatlar Grubu adına Av. Bedirhan Tuna Yıldız ve CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu konuşma yaptı.
Av. Bedirhan Tuna Yıldız: "Avukatlar Yurttaşın Yanında Olmaya Devam Edecek"
Demokrat Avukatlar Grubu adına konuşan Av. Bedirhan Tuna Yıldız, avukatların sadece adliye ve emniyet süreçlerinde değil, meydanlarda ve eylemlerde de yurttaşın yanında olması gerektiğini vurguladı.
"Bizim meslek grubumuz uzun konuşmalarıyla bilinir, ancak bu dönem, konuşmaktan öteye geçip eylemsellikte yurttaşın yanında olmamız gereken bir dönemdir. Bu nedenle sadece adliye ve emniyet süreçlerinde değil, eylem sıralarında, yürüyüşlerde, meydanlarda her zaman yanınızda bir avukat görüyorsunuz. Bu istikrarlı bir şekilde devam ediyor."
Adana Barosu yönetiminin bu eylemlerden rahatsız olabileceğini dile getiren Yıldız, baronun yönetimden ve başkandan ibaret olmadığını belirtti.
"Buradaki avukatlar, Demokrat Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği ve birçok bağımsız avukat arkadaşımız bu süreçte yurttaşın yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu konuda içiniz ferah olsun."
Yıldız, konuşmasını birlik ve dayanışma çağrısıyla tamamladı:
"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!"
CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu: "Bu İktidarı Değiştireceğiz"
CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu ise eylemde yaptığı konuşmada, demokratik hakların baskı altında olduğunu ancak mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
"Demokratik uygulamaları yaşamaya devam ediyoruz, ancak bizi sindirmek, yıldırmak ve gözdağı vermek istiyorlar. Ama içeriden yükselen bir ses var, Silivri’den yükselen bir ses var: 'Asla kaybetmeyeceğiz!' diyor."
Tanburoğlu, Türkiye’nin bir değişime hazır olduğunu vurgulayarak, iktidarın değişmesi için gereken her şeyin yapılacağını söyledi:
"Biz bu seçimi kazanana kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Ülkede iktidar değişimleri zordur, ellerinden gelen her şeyi yapacaklar ama biz hazırız, Türkiye hazır, Türk milleti hazır. Bazen zor olacak, bazen dikenli olacak, bazen başımıza çok fazla şey gelecek ama Türkiye’de biz bu iktidarı değiştireceğiz. Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız, and olsun diyorum, bunun sözünü veriyorum!"
Tanburoğlu, CHP’nin demokratik eylemlere destek vermeye devam edeceğini belirterek, avukatların bu süreçteki çabalarına teşekkür etti:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak her eylemsellikte elimizden gelen katkıyı vereceğiz. Avukatlarımız bir nöbet sistemi kurdu, gözaltındakilerin ve tutukluların her zaman yanındalar. Bayram boyunca aileleriyle bayramlaşamayan gençlerimizin ve çocuklarımızın yanında olacağız."
Konuşmasını dayanışma çağrısıyla sonlandıran Tanburoğlu, şunları söyledi:
"Dayanışırsak kimse bizi yenemez, yan yana durursak kimse bizi ezemez. Aynı yolda yürümeye devam edersek, biz bu iktidarı buradan gönderebiliriz. Bu güç bizde var, bu güç milletimizde var ve o günler yaklaşmaktadır. Hepinize saygılarımı sunuyorum, iyi ki varsınız, iyi ki bir aradayız, iyi ki yine sokaktayız, iyi ki yine eylemdeyiz!"
Eylem, "Birleşe birleşe kazanacağız!" sloganlarıyla sona erdi.