Demokrat Avukatlar Grubu Av. Bedirhan Tuna Yıldız: Demokrasiye, Hukuka Ve Halkın İradesine Yönelik Darbeyi Kabul Etmiyoruz!

Whatsapp Image 2025 03 21 At 13.47.05

Yeni Adliye Binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu ve KESK'e bağlı sendikaların yöneticileri de katıldı.

Adalet Bakanlığı’ndan Tarihi Yargı Reformu: Hızlı Yargılama, Sert Cezalar ve Yeni Düzenlemeler Adalet Bakanlığı’ndan Tarihi Yargı Reformu: Hızlı Yargılama, Sert Cezalar ve Yeni Düzenlemeler

Av. Bedirhan Tuna Yıldız tarafından okunan açıklamanın ardından eski baro başkanlarından Av. Ziya Yergök ve Av. Mengücek Gazi Çıtırık'ta süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yapılan açıklamada şunlar ifade edildi;

Değerli basın mensupları, kıymetli meslektaşlarımız ve kamuoyunun vicdanı olan yurttaşlarımız,

Türkiye’de hukuk devleti ilkeleri, uzun bir süredir sistemli biçimde tahrip edilmekte; adalet, bağımsız mahkemelerde değil, iktidar merkezlerinde şekillendirilmektedir. 23 yıllık AKP iktidarı boyunca yaşanan bu büyük yıkım, bugün artık yeni bir aşamaya ulaşmıştır: Meşru seçimler sonucu tecelli eden halk iradesi, hukuk kılıfına sokulmuş siyasi operasyonlarla gasp edilmektedir.

Hukuksuzluk bir yönetim tarzı, yargı ise bir sopa haline getirilmiştir.

Whatsapp Image 2025 03 21 At 13.47.03

Bugün burada sadece bir kişinin değil, bir şehirdeki milyonların, bir ülkenin geleceğinin, halkın iradesinin ve demokrasinin yok sayılmasına tanıklık ediyoruz.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Ekrem İmamoğlu, önce hakkında açılan mesnetsiz soruşturmalarla itibarsızlaştırılmak istendi. Ardından, herhangi bir somut hukuki dayanağı bulunmaksızın diploması iptal edildi. Ve nihayetinde, 19 Mart Çarşamba günü sabaha karşı gerçekleştirilen bir operasyonla gözaltına alındı. Bu yalnızca Sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılan bir saldırı değildir; bu, sandığa, demokrasiye, halkın iradesine ve hukuk devletine yönelmiş açık bir darbedir.

Anayasa’nın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyeti’ni hukuk devleti olarak tanımlar. Hukuk devleti, kişilere karşı değil, kurallara göre işleyen, keyfilikten uzak, hesap verebilir bir yönetimi ifade eder. Ancak bugün iktidarın hukukla bağı kalmamış, yargı siyasetin emrine girmiş, seçilmişlere yönelik sistematik bir tasfiye operasyonu başlatılmıştır.

Whatsapp Image 2025 03 21 At 13.47.03 (1)

Bu yalnızca İstanbul’la sınırlı değildir.

2024 yerel seçimlerinde halktan yetki alan onlarca belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve kamu bürokratları hakkında aynı yöntemlerle gözaltı işlemleri uygulanmakta, görevlerinden uzaklaştırılmakta, yerlerine kayyum atanmaktadır. Böylece sandık sonuçları yok sayılmakta, halkın kararları iktidarın korkularına kurban edilmektedir.

Sadece siyasi değil, hukuki açıdan da büyük bir garabetle karşı karşıyayız:

Sayın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, açıkça idarenin yetki ve usul sınırlarını aşmasıdır. Bu kararın alınma süreci, baştan sona keyfi ve siyasi niteliktedir. İlgili yükseköğretim kurumu, bu süreçte bağımsız bilimsel bir organ değil, siyasal iktidarın talimatını yerine getiren bir aygıt gibi hareket etmiştir.

Gözaltı işlemi ise, hukuki zorunluluk doğuracak hiçbir unsur taşımamasına rağmen, gece yarısı bir "operasyon" görüntüsüyle gerçekleştirilmiştir. Oysa Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, gözaltı, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali gibi hukuki koşullar varsa uygulanabilir. Sayın İmamoğlu’na yönelik gözaltı kararı, bu asgari koşulları dahi karşılamamaktadır.

Bu süreçte, hukuk ayaklar altına alınmış, bağımsız yargı adı altında siyasal bir infaz mekanizması devreye sokulmuştur.

Whatsapp Image 2025 03 21 At 13.47.04

Kamuoyuna soruyoruz:

Sandığın iradesi tanınmayacaksa, seçim neden yapılır?

Seçilmiş bir belediye başkanı, herhangi bir hukuki gerekçe olmaksızın görevden alınacaksa, demokrasi nasıl işleyecek?

Hukuk, siyasi intikam aracı haline getirilirse, bu ülkede güven içinde yaşamak mümkün mü?

Değerli değerli basın mensupları,

Bu yalnızca bir siyasi operasyon değil, açık bir darbedir. Bu, demokrasiye, hukuka ve halkın iradesine yönelmiş organize bir saldırıdır.

Ama biz, Demokrat Avukatlar Grubu olarak buradayız. Bu karanlık gidişe boyun eğmeyeceğimizi, halkın iradesine ve hukuk devletine sahip çıkmaya devam edeceğimizi ve her türlü demokratik eylem hakkımızı kullanacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

Hukukun üstünlüğünü savunmak, sadece hukukçuların değil; bu ülkenin geleceğine inanan her yurttaşın görevidir.

Bugün, sessiz kalmak suça ortak olmaktır.

Bugün, dayanışmak görevdir.

Bugün, “Yeter!” deme günüdür.

Çağrımızdır:

Tüm meslektaşlarımızı, bu açık hukuksuzluk karşısında ses yükseltmeye;

Yurttaşlarımızı, halk iradesini ve demokrasiyi savunmaya;

Baroları, hukuk örgütlerini ve insan hakları kurumlarını acilen harekete geçmeye davet ediyoruz.

Demokrat Avukatlar Grubu olarak;

Hukukun üstünlüğü için,

İnsan hakları için,

Bağımsız yargı için,

Adalet için,

Demokrasi için,

Halkın iradesi için,

Ve Ekrem İmamoğlu'nun şahsında tüm seçilmişlere yapılan bu açık saldırıya karşı direneceğiz!

Söz veriyoruz:

Bu ülkede hukuk yeniden egemen olana dek, mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu karanlık düzen değişene kadar susmayacağız!

Editör: Haber Merkezi