Adana’da Depremzedelerin çağrısıyla İller Bankası kavşağında bir araya gelen binlerce yurttaş “Hak, Hukuk, Adalet”, “Sesimi Duyan Var mı?”, “Unutmak Yok, Affetmek Yok, Helalleşmek Yok” sloganları atarak Duygu Cafe önüne yürüdüler.
Birçok emek ve meslek örgütünün, sendikaların, siyasi partilerin ve çok sayıda depremzedenin katıldığı yürüyüş sırasında “Acımız Çok Büyük ve Adalet İstiyoruz” pankartı açıldı.
Yürüyüşe Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP Milletvekilleri Orhan Sümer ve Ömer Fethi Gürer’de katıldı.
Duygu Cafe önünde toplanan yurttaşlar depremde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulundular.
Ardından depremzedeler adına Gizem Çetin ve Azem Yaren Coşkun birer konuşma gerçekleştirdiler.
Çetin ve Yaren’in ardından sırasıyla Avukatlar Gülsüm Özdoğru, Nazan Akça Subaşı ve bazı yurttaşlar söz alarak konuşmalar gerçekleştirdiler.
Gizem Çetin ve Azem Yaren Coşkun tarafından birlikte okunan metinde; “Sevgili vatandaşlar, bugün burada sadece kendi acımızı değil, tüm milletimizin acısını temsil ediyoruz” ifadelerini kullandılar.
Çetin ve Coşkun sözlerine şu şekilde devam ettiler;
Bugün burada, 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremin birinci yıl dönümünde, sevdiklerimizi kaybetmenin derin acısını paylaşmak için bir araya geldik. Depremde ailesini kaybetmiş biri olarak, yakınlarını kaybetmiş veya depremden herhangi bir şekilde zarar görmüş yüz binlerce kişi anısına bir konuşma yapmak üzere buradayım.
Bugün, herkesin yüreklerine dokunan bir trajedinin, hiç unutmadığımız o gecenin ardından, yıkılan Alpargün Apartmanı'nın müteahiti Hasan Alpargün'ün 8 Şubat'ta görülecek olan duruşmasında en ağır şekilde cezalandırılması talebiyle bir aradayız. Tutuklu Hasan Alpargün e verilecek olan bu ceza, sadece bizim içimizi bir nebze olsun yatıştırmayacak, aynı zamanda herkesin vicdanında adalet duygusunu pekiştirecektir.
Depremde hayatını kaybeden tüm insanlar için duyduğum derin üzüntüyü ifade etmek isterim. Bu acı olay, sadece bizim ailemizi değil, birçok aileyi derinden etkiledi. Bizler, yani geride kalanlar, 6 şubatta kaldık ne yazık ki. Bir gecede evsiz, barksız, ailesiz, kimsesiz bırakıldık. Yetmezmiş gibi, bir kısmımız gözleri kapıda bırakıldık, cenazelerimize dahi ulaşamadık.
Sanıyoruz ki deprem geçti, ölen öldü, kalan sağ, depremin Üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen hala çadırlarda yaşayan yüzlerce insan için de buradayız. Milli birlik ve dayanışma ruhu içinde, bu zorlu süreçte birbirimize destek olmalı ve gelecekte benzer felaketleri önlemek için birlikte çalışmalıyız. Çünkü bir gün asla başımıza gelmez sandığımız gerçek, aslında kapımızda bizi bekliyor.
Üzgün olduğumuz kadar endişeliyiz de. Türkiye'deki yargı sisteminin yeterince sağlıklı işlemediğini düşünüyoruz. Merkezinin Adana dahi olmadığı bir deprem felaketinde bile, yıkılan binalar için herhangi bir yetkilinin tutuklanmadığını veya yargılanmadığını görmekteyiz.
Keza Hatay, Malatya, Adıyaman ve depremden doğrudan etkilenen diğer il, ilçe ve köyler. Adaletin gecikmesiyle sadece biz geride kalanların hayatlarına devam edememesine, hep o günü yaşamasına sebebiyet verilmektedir. Adalet gecikmeden yerini bulmalı ki ailelerimizi vahşice katledenler farklı isimler kullanarak başka canlara mezar inşa edemesin.
Kaldı ki insanlık namına duyurmak isteriz ki oğlu Hasan Can Alpargün ismini Aleks olarak değiştirerek mezarlık inşa etmeye devam etmektedir. Bu kişilerin adliyede rüşvet verdiği ile ilgili süreç devam etmektedir. Kişi yurtdışına kaçma şüphesi olması nedeniyle yapabileceği mezarlık inşaatlardan kimsenin ev almasını istemeyiz ki aynı şeyler yaşanmasın.
1999 Marmara depreminin ardından bile, zaman aşımı bahanesiyle hala kimsenin yargılanmamış olması bizi büyük bir endişeye sürüklemektedir. Ancak bu dava, umuyoruz ki, geçmişteki hatalardan ders alarak, adaletin gecikmeden yerine getirilmesini sağlayacak ve emsal teşkil etmesi için önem arz edecektir.
Sevgili vatandaşlar, bugün burada sadece kendi acımızı değil, tüm milletimizin acısını temsil ediyoruz. Bu birliktelik, hem sevdiklerimizin anısını yaşatmak hem de gelecekteki nesillere daha güvenli bir Türkiye bırakmak adına büyük bir sorumluluğu beraberinde getiriyor. Hep birlikte, güçlü bir dayanışma ile bu zorlu süreci aşacağımıza inanıyorum.
Katılımınız ve destekleriniz için teşekkür ederim. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.
Unutmuyoruz, affetmiyoruz, helalleşmiyoruz.