Avşar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun cevaplaması istemiyle Tekirdağ’daki kamu veya özel sağlık merkezlerinin afetlere karşı dirençlilik durumuna ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
Önergede; AFAD ve Bakanlığın yetki ve sorumluluklarına dikkat çeken Avşar, ‘Tekirdağ’daki kamu veya özel sağlık merkezlerinin deprem dirençlilik analizlerinin yapılıp yapılmadığını, bu merkezlerde ilgili mevzuat çerçevesinde İSG uzmanının bulundurma durumunu, söz konusu merkezlerin afetlere karşı gerekli fiziki altyapı ve teknolojik donanıma sahip olup olmadığı ile sağlık merkezlerinde acil eylem planı ve acil durum ekibinin varlığı gibi afete karşı dirençlilik konusunda alınması gereken tedbirlere yönelik bir takım soruyu Bakan Memişoğlu’na sordu.
‘Ülkemiz, coğrafi konumu itibariyle birçok afete maruz kalma riski taşımaktadır.’
Avşar, Ülkemizin coğrafi konumu, iklim şartları ve yaşam standartları göz önüne alındığında birçok afete maruz kalma riski ile karşı karşıya kalındığını, yakın geçmişte başta depremler olmak üzere, sel, fırtına, yangın, dolu, kuraklık gibi afetlerden çokça zarar görüldüğünü ve can ve mal kaybı yaşandığını belirtti.
‘Toplumların afetlerden etkilenme düzeyleri farklılık gösterir.’
“Doğal afetlerin yanı sıra kusur ve ihmal ile meydana gelen teknoloji kaynaklı çeşitli yapay afetler de hayatın doğal akışı içerisinde karşımıza sık sık çıkmaktadır.”, diyen Avşar, ancak toplumların etkilenme durumlarının; afete hazırlık, bilinç düzeyi, doğru ve yerinde teknoloji kullanımı, kurumların ve kişilerin sorumluluk bilinci ve hızlı refleks gösterme gibi sebeplere bağlı olarak değişim gösterdiğini ifade etti.
‘AFAD’ın kriz yönetiminden risk yönetime geçiş perspektifini görmüyoruz.’
Avşar, afet yönetimi de ancak iyi yönetişimle başarı sağlanacak bir alan olduğu, afet yönetimi afet öncesi, sırası ve sonrası olarak üç aşamada ele alındığı, afetin insani ve maddi olumsuz sonuçlarının birçoğu öngörülebilir nitelikte ve alınacak önlemlerle etkisinin sınırlanabildiğini vurguladı.
Avşar; “Ülkemizde 2009’da kurulan AFAD Başkanlığı ‘Afetlere dirençli toplum oluşturmak’ vizyonu ile ‘Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi’ olarak adlandırılan bir model benimsemiş ve bu model ile kriz yönetiminden risk yönetimine geçildiğini ifade etmiştir. Bu model kapsamında afet ve acil durumların sebep olduğu zararların önlenmesi için tehlike ve risklerin önceden tespitini, afet olmadan önce meydana gelebilecek zararları önleyecek veya en aza indirecek önlemlerin alınmasını, etkin müdahale ve koordinasyonun sağlanmasını ve afet sonrasında iyileştirme çalışmalarının bir bütünlük içerisinde yürütülmesini öngörmektedir.”, şeklinde ifadelere yer verdi.
‘İlgili mevzuat doğrultusunda etkin bir denetim mekanizması uygulamaya alınmalıdır.’
Afetlerle başa çıkmak için sadece bütünleşik afet yönetim sistemi ve yerel yönetimlerin etkili bir biçimde afet yönetiminin her safhasına dahil edilmesi de yeterli olmadığına dikkat çeken Avşar, afet yönetiminde uzmanlaşmayı esas alan kariyer sistemi, halkın afet konusunda bilgi ve becerisinin arttırılması, kentsel yenilenme yaklaşımları, yapı denetim ve periyodik muayene sisteminin kurulması, DASK’ın yeniden ele alınması, sivil toplum ve gönüllülerin entegre edilmesi gibi birçok unsurun önem arz ettiğini belirtti.
Avşar, bununla birlikte çok önemli bir unsur ise düzenleyici ve denetleyici kurumlar olan Bakanlıkların etkin ve yerinde bir kontrol ve denetim mekanizmasını kurmaları ve caydırıcı bir müeyyide sistemini uygulanmaya almaları olduğunu söyledi.
‘Birileri daha çok kazansız diye ihmal ve kusurlar görülmedi.’
“Bu düzenleme ve yönetmeliklere rağmen 21 Ocak 2025 tarihinde gece saat 03.30 sularında Bolu Kartalkaya Grand Otel’de yangın meydana gelmiş ve resmi rakamalar göre 78 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.”, diyen Avşar gerek yangınzedelerin ifadeleri gerekse uzmanların görüşü ve ön raporlara göre ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulanmadığını, sistematik ihmaller zincirinin olduğunu, kusur ve eksikliklerin bulunduğu gibi yerinde ve gerekli denetimlerin de yapılmadığı ortaya çıktığını söyledi.
‘İlgili paydaşların iş birliğinde sağlık merkezleri afete karşı dirençli hale getirilmelidir.’
Avşar; “Bu gerçekten hareketle seçim bölgem Tekirdağ’da bulunan kamu veya özel; hastanelerin, sağlık ocaklarının, polikliniklerin, sağlık kabinlerin, sağlık tesislerinin her an yaşanması muhtemel doğal ya da yapay afetler karşısında deprem riskine karşı dirençlilik durumu, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri; yangın, sel vb. afetlere karşı hazırlık, kontrol ve denetimler ile ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği modelleri önem arz etmektedir.”, şeklinde ifadelere yer verdi ve Bakan Memişoğlu’na bir dizi soru yöneltti.
‘Tekirdağ’daki kamu veya özel sağlık merkezlerinin deprem dirençlilik analizleri yapılmış mıdır?’
Avşar, önergede; söz konusu sağlık merkezlerinin yapı stoku deprem dirençlilik analizlerinin yapılıp yapılmadığını, şayet yapıldıysa bu analizlerin sonucuna göre kaç binanın riskli yapı kategorisinde olduğunu ve bu binalarda sağlık hizmetlerine devam edilme durumu ile bu hususta tedbir anlamında yapılan bir çalışmanın olup olmadığını sordu.
‘Bu merkezlerde İSG uzmanı bulunmakta mıdır?’
İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yasal düzenlemelere değinen Avşar; “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde bahse konu sağlık merkezlerinde yeterli sayıda ve nitelikte İSG uzman bulunmakta mıdır? Bu kanun kapsamında gerekli denetim ve kontrol yapılmaktadır? Söz konusu denetim ve kontrollerde tespit edilen bir kusur veya ihmal varsa nasıl tedbirler alınmıştır?”, şeklinde sorular sordu.
‘Bu merkezler afetlere karşı gerekli fiziki altyapı ve teknolojik donanıma sahip midir?’
Söz konusu kamusal hizmet alanları; AFAD’ın risk yönetim yaklaşımı ve ilgili mevzuat (afet, yangın, sel vb. yönetmelikler) hükümleri dikkate alınarak doğal veya yapay afetlere karşı gerekli fiziki altyapı ve teknolojik donamına sahip olup olmadığını soran Avşar; “Bu hususta kontrol ve denetimler yapılmakta mıdır? Yapılan kontroller sonucu tespit edilen kusur ve ihmallere karşı bir tedbir alınmış mıdır?”, gibi sorular sordu.
‘Sağlık merkezlerinde acil eylem planı ve acil durum ekibi var mıdır?’
Bu konuda iş birliği yapılması gerektiğinin altını çizen Avşar, Tekirdağ Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi başta olmak üzere yerel yönetimler ve ilgili diğer kurum ve kuruluşların iş birliğinde söz konusu sağlık merkezlerinde afet acil durum eylem planı ve acil durum ekip personelinin hazırlanıp hazırlanmadığını ve rutin tatbikat ve eğitimlerin yapılması durumunu Bakan Memişoğlu’na sordu.