DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Marmara Denizinin kirlenmesiyle Tekirdağ başta olmak üzere Denize kıyısı olan illerde yaşanan çevre sorunlarını ve müsilaj tehlikesini Meclis gündemine taşıdı.

Avşar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması istemiyle konuya ilişkin yazılı soru önergesi verdi.

 

Önergede, başta Tekirdağ olmak üzere Marmara Denizinin kirlenmesiyle, Denize kıyısı olan illerde yaşanan çevre sorunlarına dikkat çeken Avşar, Marmara Denizi Eylem Planının uygulanmaya alınıp alınmadığını, alındıysa hangi aşamada olduğunu, bu kapsamda atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülme durumunu, gemilerin ve sanayi kuruluşların atık sularını denize boşaltması vb. uygulamalar ile buna karşın alınan tedbirler ve denetimlere yönelik birtakım soruyu Bakan Kurum’a yöneltti.

 

‘Göllerimizin dörtte üçünden fazlasını kaybet tehlikesiyle karşı karşıyayız.’

1965’ten bu yana Türkiye’de göl sayısı 240’tan 54’e düştüğünü belirten Avşar, bunun geçen 60 yılda her biri sulak alan olan göllerimizin dörtte üçünden fazlasını kaybettiğimiz anlamına geldiğini söyledi.

‘En büyük etken sanayi ve tarımda sınırsız su kullanımıdır.’

Avşar, sulak alanların yaşadığı susuzlukta en büyük neden iklim krizi gibi görünse de sanayi ve tarım amaçlı yoğun yer altı suyu kullanımının daha büyük etkisi olduğu unutulmaması gerektiği ve pek çok sanayi tesisi izinli bir yer altı kuyusuna karşılık birkaç kaçak kuyuya sahip olduğunu söyledi.

Avşar; “Tekirdağ başta olmak üzere Marmara’nın birçok yerinde yeraltı kuyularından su çıkarma seviyesi 5-10 m’den 200–300 m’nin altına düşmüştür.”, dedi.

 

‘Ne çevreden ne de sanayiden vazgeçebiliriz.’

Tekirdağ başta olmak üzere Marmara’nın sanayi bölgesi olduğunu söyleyen Avşar, sulak alanlarımızı tehdit eden en büyük sorunun sanayi ve kanalizasyon atık sularıyla kirletilmesi olduğu, kirletmenin, sulak alanın kenarına yapımına onay verilen sanayi tesisleriyle olduğu gibi alanı besleyen derelerin de kirletilmesiyle gerçekleştiğini ve müsilajın ortaya çıktığını belirtti.

‘Denizin kirlilik yükü azaltılmadığı sürece müsilaj kontrol edilemez.’

Avşar, deniz kirliliği, denize bilinçsizce boca edilen azot ve fosforu kontrol etmekle mümkün olduğunu, bu kirlilik yükü azaltılmadığı ve müsilaja neden olan kontrol dışı faktörlerin varlığı devam ettiği sürece müsilaj oluşumunun da devam edeceğini ifade etti.

‘Masa başı yapılan tüm çalışmalara rağmen kirlilik önlenememiştir.’

Yıllardır oluşturulan eylem planları, çalıştaylar, analizler ve raporlar Marmara’nın kirlilik yükünü ne yazık ki azaltamadığını beliren Avşar; “Örneğin 2021 yılında %51 oranında ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulan evsel atıklar, 2024 yılında ancak yüzde 0,7 ilerleme ile yüzde 51,7 oranında arıtılabilmiştir.”, dedi.

CHP'li Ayhan Barut, herkesin Ramazan ayını kutladı, derinleşen yoksulluk ve açlık düzenine çözüm bulunmasını istedi CHP'li Ayhan Barut, herkesin Ramazan ayını kutladı, derinleşen yoksulluk ve açlık düzenine çözüm bulunmasını istedi

 

‘Uzmanlar, 2025 yılında daha yoğun bir müsilaj tehlikesi beklemektedir.’

Avşar, Marmara Denizi Eylem Planından üç yıl sonra Ekim 2024’te müsilajın çok daha hızlı yayılarak Marmara Denizinde yoğunlaştığını, atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma niteliğine taşınmasında %1 bile başarı sağlanamadığını, bilim adamları tarafından 2025 yılının Marmara’da üç yıl önceye göre çok daha yoğun müsilaj felaketinin yaşandığı yıl olacağını ifade ettiklerini söyledi ve Bakan Kurum’a birtakım sorular sordu.

  

‘Marmara Denizi Eylem Planı uygulanmaya alındı mı?’

Avşar, Marmara Eylem Planı içerdiği somut öneri ve eylemleriyle uygulanmaya alınıp alınmadığını, alındıysa müsilajın tekrar ortaya çıkma sebebinin ne olduğunu sordu.

‘Atık su arıtma tesisleri, ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürüldü mü?’

Avşar; “Eylem planında yer alan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamı ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi eylemi hayata geçti mi? Dönüşüm gerçekleşmediyse bu hususta bir çalışmanız var mı?”, şeklinde sorular yöneltti.

‘Gemilerin atık suları denize mi boşaltılıyor?’

Avşar, Marmara Denizini kullanan gemilerin atık sularını denize boşaltmamaları için ne tür önlemler alındığını ve kullanılan bir kontrol sisteminin varlığı ile uygulanan cezai işlemleri sordu.

‘Sanayi tesislerin denetimleri ne sıklıkta yapılmaktadır?

Avşar, sanayi kuruluşların atık deşarjlarının düzenlenme ve çalışır durumları ile sanayi tesislerinin yer altı su kuyuları ve akarsuları kirleten sanayi atıklarının denetimlerinin ne sıklıkta yapıldığı ve uygulanan cezai işlemleri dile getirdi.