Avşar, konuya ilişkin polisiye tedbirleriyle birlikte atılması gereken sosyo-ekonomik adımlarla ilgili 5 bakanlığın cevaplaması istemiyle 5 ayrı yazılı soru önergesi verdi.
Önergelerde, ülkemizde “Yeni Nesil Suç Örgütü” veya “Z Kuşağı Mafya” adıyla tarif edilen suç örgütlerinin yapısı, sayısı ve kök sebepleri; ailelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine ilişkin yapılan araştırmaları, çocuk ve gençlik hizmet alanlarında alınan tedbirleri, çocuk ıslah sisteminin yenilenmesi ve cezaların caydırıcılığının arttırılması, ailenin ve eğitim-öğretim sistemindeki muhtemel eksiklikler ve gençleri, zafiyetlerine karşı koruma ile sosyal medya platformları, internet tabanlı diziler ve çeşitli haberleşme programlarının denetimine ilişkin birtakım soruyu ilgili 5 bakanlara yöneltti.
‘Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2023 yılında 537 bin 583 olmuştur.’
Avşar, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2024 yılı itibarıyla ülkemiz 13 milyon civarında 15-24 yaş grubunda genç nüfusa sahip olduğu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısının 2023 yılında 537 bin 583 olduğunu belirtti ve Daltonlar, Redkitler, Barış Boyun Grubu, Anucurlar, Camgözler, Gündoğmuşlar, Atız-Casperlar gibi çeşitli isimlerle irili ufaklı birçok suç grubu türediği ve son yıllarda sık sık medyanın gündemine geldiğini ifade etti.
‘Söz konusu suç örgütleri, sosyo-ekonomik düzeyi düşük mahallelerde görülmektedir.’
Avşar, yetkililer ve uzmanlara göre söz konusu grupların, yer altı suç örgütlerinden örgüt yapısı, hedef kitle ve suç işleme yöntemleri bakımından belirgin farklar gösterdiği, bu tür yapılanmalar için “Yeni Nesil Suç Örgütü” veya “Z Kuşağı Mafya” tarifi yapıldığı ve çoğu İstanbul’da olmak üzere bu tür grupların semt, semt; mahalle mahalle örgütlendiğini belirtti.
‘Bu örgütler sosyal medya üzerinde örgütlenmekte ve suça teşvik etmektedir.’
Avşar; “Bu grupların sosyal medyada düzenli video paylaştıkları, bu sayede özellikle genç yaşta ve suça meyilli olan kitleyi örgütleyerek katılım sağladıkları belirtiliyor. Çeşitli platformlarda suç örgütlerine katılmayı cazip hale getiren içerikler üretiliyor ve gençler, bu yasa dışı grupların bir üyesi olmaya özendiriliyor. Sosyal medya mecralarında paylaştıkları içeriklerde güç, para ve statü sembolleri ön plana çıkarılıyor. Suç faaliyetlerini normalleştiriliyor. Suç örgütlerinin seçtiği gençlerin bilgisayar oyunlarıyla yetiştikleri ve internet tabanlı dizilerden de çok etkilendiği, haberleşmelerini, Whatsapp, Face Time vb. programlar üzerinden yaptıkları öne sürülüyor.”, dedi.
‘Madde bağımlılığı çocukları ve gençleri suç örgütlerinin eline itiyor.’
Avşar, bu örgütlerin, uyuşturucu madde imal ve ticaretini önemli bir gelir kaynağı olarak kullandığı, uyuşturucu madde imal ve ticareti, kasten yaralama, gasp, tehdit gibi suçları işlettiğini ve son dönemlerde metamfetamin kullanım artışına dikkat çekildiğini belirtti.
‘Sosyo-ekonomik birçok tedbirin alınması şarttır.’
Avşar; “Bu kirli tezgâhlarla, sadece polisiye tedbirlerle mücadele etmenin mümkün olmayacağı gerçeğiyle; sosyal ve ekonomik birçok tedbirin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak ivedilikle çözüm önerilerin uygulamaya alınması önem arz etmektedir.”, dedi ve ilgili 5 bakana bir dizi soru sordu.
Avşar, ülkemizde “Yeni Nesil Suç Örgütü” veya “Z Kuşağı Mafya” adıyla tarif bu suç örgütlerin sayısını, yapısını ve türemesine yol açan kök sebeplerin tespiti ve ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaları sordu.
Avşar, ailelere yönelik bir sosyo-ekonomik gelişmişlik araştırması yapılıp yapılmadığını, dezavantajlı ailelerin bölgesel dağılımı ve söz konusu eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik yol haritasını sordu.
Avşar, çocuk ve gençlik hizmet alanlarında ne tür tedbirler alındığını; okul, eğitim kurumları, kütüphaneler, yurtlar, üniversiteler, gençlik tesisleri ve hizmet alanlarının bu noktada güvenli olup olmadığını sordu.
Avşar, çocuk ıslah sisteminin yenilenmesi ve cezaların caydırıcılığının arttırılması hususlarda bir çalışmanın olup olmadığını, mevcut Türk Ceza Kanunun (TCK) uygulamasındaki yetersizliklerin giderilmesine yönelik alınması gereken tedbirleri ifade etti.
TÜİK’e göre suça bulaşan 537 bin 583 çocuğun olduğunu hatırlatan Avşar, bu hususta ailenin rolü ve eğitim-öğretim sistemindeki muhtemel eksikliklerin araştırılması bakımından bir çalışmanın olup olmadığını belirtti.
Avşar, gençleri; mafyatik oluşumlara, paraya karşı zafiyetleri ile oluşan değer erozyonuna karşı korumaya ilişkin bir yol haritası olup olmadığını sordu.
Avşar, söz konusu suç örgütlerin kullandığı sosyal medya platformlarına, internet tabanlı dizilere ve çeşitli haberleşme programlarının denetimine yönelik bakanlığın çalışmalarını sordu.
