Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ve Can Atalay kararını yok sayması, anayasal düzenimizi ortadan kaldırma girişimidir.
Yargıtay siyasete alet edilmekte, yargı bağımsızlığı bilinçli şekilde zedelenmektedir.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı başta olmak üzere iktidar çevrelerinin Yargıtay kararına hararetle sahip çıkması, kararın siyasi olduğu izlenimini kuvvetlendirmektedir.
Yargıtay üyeleri bu kararla cübbelerine sadece düğme değil, bir de AKP rozeti takmışlardır.
Anayasayı yorumlama yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesi'ndedir.
Bu yetkiyi yok saymak, mahkemeyi etkisiz hale getirme niyetinin bir yansımasıdır.
Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise yetki aşımı ve anayasayı ilga etme girişimidir.
Yargıtay kendisini Anayasa'dan ve Anayasa Mahkemesi'nden üstün göremez.
Anayasa'ya baş kaldıran Yargıtay'ın ilgili daire mensupları hakkında derhal yasal işlem başlatılmalıdır.
TBMM başta olmak üzere tüm siyasi aktörler, barolar, sivil toplum örgütleri ve Milletimiz, anayasal düzene ve Anayasa Mahkemesi'ne sahip çıkmalıdır.
Anayasal düzeni yıkmaya yönelik tüm çabalara rağmen Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak kalmaya devam edecektir.