EĞİTİM-İŞ ADANA 1 VE 2 NO'LU ŞUBELERİ; TÜM DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE VE YURTTAŞLARIMIZLA BİRLİKTE MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE VARIZ, BİZ HAZIRIZ!

Eğitim-İş Adana 1 ve 2 No'lu Şubeleri Atatürk Parkında Gerçekleştirdikleri Basın Açıklamasında; "Tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz!" dediler.

Eğitim-İş Adana 1 No'lu Şube Başkanı Seher Ergin ve Eğitim-İş Adana 2 No'lu Şube Başkanı Mutlu Gül tarafından okunan basın açıklamalarında şu ifadeler kullanıldı;

Eğitim gün ışığında olmalı, günün aydınlanması ile başlamalı kararması ile bitmelidir. Eğitimi ve çalışma saatlerini gün ışığına göre planlamayan AKP, 2016’dan beri hayatımıza soktuğu kalıcı yaz saati uygulamasıyla da, özellikle kış mevsiminde, tüm ülkeyi karanlığa mahkum etmiştir.

MEB 2025 yılı sınav uygulama takvimi yayımlandı MEB 2025 yılı sınav uygulama takvimi yayımlandı

Ülkenin bulunduğu coğrafi konuma göre yapılması gereken saat düzenlemesinin siyasi iktidarın bilimsel dayanaklardan uzak bir şekilde inatla yerine getirmemesi sonucunda;

Gün ışığına göre planlanmayan ders saatleri, karşılanmayan okul ve derslik ihtiyacı inatla sürdürülen kalıcı saat uygulaması eğitimi ve çocuklarımızı olumsuz etkilemektedir.

Bu plansızlık ve inat sebebiyle çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalmaktadır. Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürmektedir. Özellikle kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamamaktadır.

Yıllardır dikkat çektiğimiz okul/derslik sayısındaki yetersizlik nedeniyle büyükşehirlerde bile birçok okulda ikili eğitim devam etmekte, bir okul binasında birkaç okulu dolduracak kadar çok sayıda öğrenci, adeta vardiyalı biçimde eğitim görmektedir. AKP’nin 5 yıl önce bitirme sözü verdiği ikili eğitim garabeti nedeniyle bir grup öğrenci okula daha gün ağarmadan giderken, okula geç gelen grup ise ancak akşam karanlığında evine dönebilmektedir. Ailelerin sosyal ve kültürel yaşamlarını da baltalayan ikili eğitim sistemi devam ettikçe, öğrencilerin hem soyut hem de somut anlamda karanlıkta kalması kaçınılmazdır.

Gün ışığına göre planlanmayan çalışma saatleri ve kalıcı saat uygulaması ekonomiyi de vurmaktadır. Yanlış ekonomi yönetimi nedeniyle krizin eşiğine getirilen Türkiye ekonomisi bilimsel olmayan bu uygulama nedeniyle darbe yemektedir.

Günün karanlığa mahkûm edilen ilk saatlerinde hem ısınma hem aydınlanma için enerji tüketilmekte, enerjide dışa bağlı hale getirilen ülkemiz için bu tüketim, milli sermayenin de erimesini beraberinde getirmektedir. Ayrıca yurttaşların büyük bir çoğunluğu barınma ve fatura giderleri altında ezilirken, bu saat uygulaması yüzünden mecburi kılınan fazladan enerji tüketimi, hanelerin yükünü daha da artırmaktadır. Karanlık yüzünden mecbur bırakılan bu tüketim aracılığıyla halk daha da yoksullaşırken yandaş enerji firmaları zenginleşmekte, ekonomik adaletsizlik derinleştirilmektedir.

Gün ışığına göre planlanmayan ders ve çalışma saatleri güvenlik açığı yaratmaktadır. Çalışanların, öğrencilerin, velilerin sabahın veya akşamın kör karanlığında yollarda olmak durumunda kalması, güvenlik açısından da kaygı verici olaylara meydan vermektedir. Günün zifiri karanlıkta başlatılması, trafik kazalarının artmasına da zemin hazırlamaktadır.

Yanlış ekonomi politikalarıyla, gerici hamlelerle, adaletsizliklerle manevi olarak koyu bir karanlığın içine itilen ülkeyi, bir de somut bir karanlığa mahkûm etmeyin!

Üstelik eğitimin içine atıldığı soyut karanlık daha da büyüktür. Tarikatlar, MEB desteğiyle ve protokoller aracılığıyla eğitimde cirit atmaktadır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in pişkince tarikatlarla protokolleri sürdüreceklerini açıklaması, eğitimdeki gerici kuşatmanın dozunun daha da artırılacağının emaresi olmuştur.

Bu durumda Başöğretmenin eğitim neferleri olarak bizlere düşen de eğitimi içine gömüldüğü bu manevi karanlıktan da kurtarmaktır. Kurtaracağız!

Eğitim-iş olarak; “Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz!” sloganıyla eylemlilik sürecimizi başlatıyoruz.

Tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz!

Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odalarını, dernekleri ve velilerimizi, bugünümüze ve yarınımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz!

Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, emanetlerine ve Cumhuriyetimize, ilelebet sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim!

20231221_172447

Eğitim-iş olarak; Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız!

Tüm demokratik kitle örgütleriyle ve yurttaşlarımızla birlikte mücadeleyi büyütmeye varız, biz hazırız!

Bugün yerel seçimler için saat düzenlemesini bir günlüğüne değiştirilebilen AKP Hükümeti, çocuklarımızın geleceği adına bu düzenlemeyi neden yapmamaktadır?

Çocuklarımızın mutluluğundan ve huzurundan daha önemli ne olabilir?

İlelebet Cumhuriyet, ilelebet Cumhuriyet, ilelebet Cumhuriyet

Editör: Haber Merkezi