Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) norm fazlası öğretmenleri okul kütüphanelerinde görevlendirme kararına tepki gösterdi. Resmî Gazete’de yayımlanan “Okul Kütüphaneleri Yönetmeliği” kapsamında, kütüphaneci atanması gereken durumlarda Türk Dili ve Edebiyatı veya Türkçe alanlarından norm fazlası öğretmenlerin öncelikli olarak görevlendirilmesinin planlanması, eğitim camiasında tartışmalara yol açtı.
Sendika tarafından yapılan açıklamada, öğretmenlerin asli görevlerinden uzaklaştırılmasının kabul edilemez olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Öğretmenlerin eğitimin temel direği olduğu gerçeği ortadayken, onları mesleklerinin gereği olan eğitim-öğretim faaliyetlerinden uzaklaştırarak kütüphane görevlisi gibi pozisyonlara yönlendirmek kabul edilemez bir uygulamadır. Bu, öğretmenlerin eğitimci kimliğini yok sayarak onları geçici çözümlerle farklı işlere yönlendirmektedir."
"Kütüphaneler Uzmanlık Gerektirir"
Eğitim Sen, kütüphanelerin özel uzmanlık gerektiren alanlar olduğunu belirterek, bu pozisyonlara atanacak personelin uygun eğitim alması gerektiğini savundu. Açıklamada, öğretmenlerin geçici çözümler için kullanılarak meslek onurlarının zedelendiği ve eğitimin nitelik kaybına uğradığına dikkat çekildi.
"MEB’in Yaklaşımı Sorunları Derinleştiriyor"
Norm fazlası öğretmenlerin, sistem açıklarını kapatmak amacıyla farklı alanlara yönlendirilmesinin yanlış olduğu ifade edilerek şu eleştiriler yapıldı:
"MEB, norm fazlası öğretmen sorununu çözmek yerine onları ‘boşta kalan personel’ gibi görüp farklı alanlarda görevlendirmektedir. Bu yaklaşım, öğretmenlerin iş güvencesini ve meslek onurunu tehdit etmektedir."
Sendikadan Çözüm Önerisi
Eğitim Sen, norm fazlası öğretmenler için kapsamlı bir planlama yapılması ve bu öğretmenlerin kendi uzmanlık alanlarında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, kütüphane gibi alanlarda görev alacak uzman personel için uygun kadroların oluşturulması çağrısında bulundu.
Son olarak, öğretmenlerin asli görevlerinden uzaklaştırılmasının gelecekteki eğitim kalitesini düşüreceği uyarısında bulunularak, şu mesaj verildi:
"Eğitim emekçileri, hak ettikleri itibarı ve görev tanımlarına uygun çalışma koşullarını talep etmeye devam edecektir. Öğretmenler kütüphaneci değil, eğitimcidir."
