Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’da 23 Nisan’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) seslenerek, eğitim kurumlarının depreme dayanıklılığına ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı.
6 Şubat 2023 depremlerinin yol açtığı büyük yıkımın ardından deprem riskinin eğitim alanında da ciddi bir tehdit olduğunu vurgulayan Eğitim Sen, İstanbul’da milyonlarca öğrenci ve eğitim emekçisinin her gün zaman geçirdiği okul ve üniversite binalarının güvenliği konusunda kamuoyunun bilgilendirilmemesini eleştirdi.
"Depremde eğitim binaları ne kadar dayanıklı?"
Eğitim Sen, MEB ve YÖK’e şu soruları yöneltti:
-
İstanbul’daki eğitim binalarının güncel depreme dayanıklılık raporları neden açıklanmıyor?
-
Bugüne kadar hangi kurumlarda tarama yapıldı, sonuçları ne oldu?
-
Okullar ve üniversiteler, afet sonrası barınma ve toplanma alanı olarak kullanılabilecek güvenlikte mi?
-
Afet senaryoları neye dayanıyor, hangi kurumlar nasıl bir sorumluluk alıyor?
-
Güçlendirme çalışmaları hangi bilimsel kriterlere göre yapılıyor?
-
Afet eğitimi kimler tarafından, hangi yaş gruplarına, ne içerikle veriliyor?
“Afet bilinci broşürle değil, sistemli eğitimle sağlanır”
Eğitim Sen, yılda bir yapılan göstermelik tatbikatların yeterli olmadığını, afet bilincinin eğitim sistemine zorunlu ve sürekli bir içerik olarak entegre edilmesi gerektiğini belirtti. Yapılan açıklamada, "Eğitim yapılarının dönüşümü rant odaklı değil, kamu yararı esas alınarak yürütülmelidir" denildi.
Kanal İstanbul vurgusu: “Deprem riskini büyütecek”
Açıklamada, Kanal İstanbul Projesi’ne de dikkat çekildi. Projenin İstanbul’un deprem güvenliğini tehdit ettiğine işaret eden Eğitim Sen, "Bu kaynak, mevcut yapıların güçlendirilmesine aktarılmalıdır" çağrısı yaptı.
Eğitim Sen’in talepleri:
-
Depreme dayanıklılık raporları kamuoyuyla paylaşılmalı.
-
Okulların toplanma ve barınma işlevleri denetlenmeli.
-
Riskli yapılar boşaltılmalı, bilimsel yöntemlerle yeniden yapılandırılmalı.
-
Deprem eğitimi zorunlu ve sürekli hale getirilmeli.
-
Sürece sendikalar, meslek odaları, bilim insanları ve halk dahil edilmeli.
Eğitim Sen, "Deprem doğal, felaket ise ihmaldir" diyerek, tüm kurumları bilimsel, şeffaf ve kamusal yararı gözeten bir anlayışa davet etti.