Eğitim Sen, 13 Ocak’ta gerçekleştirilen iş bırakma eylemi sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından okullara gönderilen ve öğretmenlere tebliğ edilen yazıya sert tepki gösterdi. Genel Merkez’de MYK ve Genel Meclis üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, MEB’in sendikal haklara yönelik baskıcı tutumuna karşı güçlü bir duruş sergilendi.
“Sendikal Haklarımızdan Asla Vazgeçmeyeceğiz”
15 Şubat 1969’daki büyük eğitimci yürüyüşünün yıldönümünde yapılan açıklamada, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) öncülüğünde yıllar önce başlatılan mücadelenin mirasının taşındığı vurgulandı. Eğitim emekçileri, aradan geçen yıllara rağmen eğitimin piyasalaştırılması, öğretmenlerin güvencesizleştirilmesi ve baskı altına alınması gibi sorunların devam ettiğini belirtti.
MEB’in Yazısı Tehdit ve Gözdağı İçeriyor
Eğitim Sen yetkilileri, MEB’in iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere yönelik gönderdiği yazının, sendikal hakları açıkça ihlal eden ve eğitim emekçilerini sindirmeyi amaçlayan bir içerik taşıdığını ifade etti. Açıklamada, sendikal hakların Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altında olduğu vurgulanarak, iş bırakma hakkının hukuksuz şekilde engellenmesinin kabul edilemez olduğu belirtildi.
“Eğitim Hakkını Engelleyen Biz Değil, MEB’dir”
Eğitim emekçileri, MEB’in açıklamasında iş bırakma eylemlerinin “öğrencilerin eğitim hakkını engellediği” iddiasına da sert yanıt verdi. Eğitim Sen yetkilileri, öğrencileri ucuz iş gücü haline getiren MESEM uygulamalarını, devlet okullarına yeterli kaynak ayırmayarak eğitimi özelleştiren politikaları ve öğretmen açığını kapatmayan MEB uygulamalarını asıl eğitim hakkını engelleyen unsurlar olarak sıraladı.
“Örgütlü Bir Halkı Hiçbir Kuvvet Yenemez”
Eğitim Sen, eğitim emekçilerinin mücadele ve dayanışmasını güçlendireceğini, baskı ve tehditlere rağmen sendikal haklarını savunmaya devam edeceğini açıkladı. Türkiye genelinde birçok sektörde işçilerin hak mücadelesi verdiği hatırlatılarak, emekçilerin örgütlü mücadelesinin engellenemeyeceği vurgulandı.
Eğitim Sen’in basın açıklamasında şu mesaj öne çıktı: “Dün TÖS’lüler olarak haklarımız için yürüdüysek, bugün de sömürüye, gericiliğe ve piyasalaştırmaya karşı dayanışmamızı büyütmekten geri durmayacağız. Çünkü bizler biliyoruz ki örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez!”
