Erdoğan, İzmir Şehir Hastanesi ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde konuşuyor...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Hastanemize hızlı, emniyetli erişim için inşa ettiğimiz 4 km uzunluğundaki bağlantı yolu ve kavşağını da bugün hizmete açıyoruz. Hastanemiz dünyanın en büyük sağlık komplekslerinden biridir. 6 ayrı hastaneyi barındıran bu muhteşem yatırım eser ve hizmet siyasetimizin önemli bir nişanesidir. Seçimlere gidiyoruz. Bu seçimlerle birlikte ben inanıyorum ki güzel İzmirin güzel insanları burada Hamza Dağ kardeşimizi büyükşehirin başına getirecek ve böylece altyapı noktasında da İzmir'imizin bu çileleri sona erecektir.

"ALTYAPI SORUNLARINI ORTADAN KALDIRACAĞIZ"

Daha önce Manisa, İzmir arasında Sabuncubeli Tüneli, bunları biz yaptık. Birçok yolları yaptık. Konak tünelini yaptık. Bundan sonraki dönemde inşallah gerek merkezi yönetim olarak biz gerekse büyükşehir belediyemiz olarak el ele verecek ve altyapı sorunlarını ortadan kaldıracağız. Bunun için de tabi, 31 Mart'a kadar yoğun şekilde çalışmaya var mıyız?

Şu projenin ülkenin ortak değerlerinin arkasına gizlenerek hiçbir eser ve hizmet üretmeden yıllarca şehrin sırtına yük olanlara ibret teşkil etmesini istiyorum. Hükümete gelirken milletimize sizlere söz vermiştik. Ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, güvenlik üzerinde yükselteceğiz. Buna ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere pek çok başlığı ekledik. 21 yıl sonra geriye dönüp baktığımızda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmenin bahtiyarlığı içindeyiz.

"35 BİN SAĞLIK PERSONELİ ALACAĞIZ"

Eğitim dedik, okullarımızın neredeyse tamamını yeniden inşa ettik. Evlatlarımızın en iyi şekilde yetişmesi için 800 bin yeni öğretmen atadık. Darbecilerin yıktığı mesleki eğitim sistemini yeniden ayağa kaldırdık. Şehir hastaneleriyle sağlık hizmetlerini dünya standartlarının üzerinde seviyeye taşıdık. 310 bini doktor olmak üzere 1.5 milyona yakın sağlık çalışanıyla bu alandaki insan kaynağımızı güçlendirdik. 15 bini hemşire olmak üzere 35 bin sağlık personeli daha kamuya alıyoruz. 2.5 milyon kişiye evde sağlık hizmeti vererek hizmeti insanımızın evine götürdük.

Sınırlarımızın güvenliğini artırarak terörü kaynağında kurutma stratejisine geçtik. Asker, polis, jandarmasıyla Türkiye'yi dünyanın en sorunlu bölgesinin en güvenli bölgesi haline getirdik.

Yargılama sürelerini kısaltacak tedbirleri alarak adaletin hızla tesisine zemin hazırladık.

Tünelleriyle, köprüleriyle, otoyollarıyla, tren hatlarıyla, havalimanlarıyla kalkınmanın temel altyapısı olan ulaşımı çeşitlendirdik, güçlendirdik. İzmir-Ankara YHT'yi de etap etap hizmete alarak bu alandaki çalışmalarımızı taçlandıracağız.

CHP’li Ayhan Barut'tan 3+1 Yıl Çalışma Zorunluluğuna Tepki: “Kamu Emekçilerinin Mağduriyeti Giderilmeli” CHP’li Ayhan Barut'tan 3+1 Yıl Çalışma Zorunluluğuna Tepki: “Kamu Emekçilerinin Mağduriyeti Giderilmeli”

Kimsesiz çocuklardan yaşlılara engellilerden dul kadınlara kadar tüm dezavantajlı kesimlere sahip çıktı. 4 milyon hane ve 6.5 milyon çocuğa ulaşan sosyal destek sistemimizle dünyanın örnek aldığı seviyeye geldik.

Toplu konutta 1 milyon 314 bin inşaatla insanımızın modern, depreme dayanıklı yuvalara kavuşmasına öncülük ettik.

222 millet bahçesiyle şehirlerimizde yaşayan insanlarımızın hayat kalitesini artırdık. Atık su artırma, depolama sistemleriyle çevreye duyarlı hayat alanları oluşturduk. 1 milyona yakın konut ve işyerinde kentsel dönüşüm projesi uyguladık. Ülkemize yaptığımız eser ve hizmetleri değil saatlerce günlerce anlatsak bitmez.

Hz. Mevlana'nın güzel ifadesiyle Kamil insan odur ki, koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.

Ülkemiz geçtiğimiz Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini başarıyla gerçekleştirdi. Mahalli idareler seçimleri var. Bu seçimleri de huzur içinde hizmet yarışı şeklinde tamamlayacağız. Güç dengelerinin değiştiği, siyasi ve ekonomik krizlerin derinleştiği dönemde, Türkiye'nin güven ve istikrarı korumaya her zamankinden daha çok ihtiyacı oluyor. Bu seçimi de ülkemizi siyasi açıdan istikrarsızlığa, ekonomik bakımından çöküşe götürmenin vesilesi haline getirmek isteyenler boş durmuyor. Yalan, fitne, düzenbazlıkla milletimiz karamsarlık bataklığına itilmek isteniyor. Türkiye'yi yeniden kendi senaryolarındaki konuma çekmenin peşindeler. Bu senaryonun tek bir satırı dahi ülkemiz ve milletimizin hayrına değildir. Bu senaryolara tabi olup da huzur ve güven içinde yaşayan hiçbir ülke, toplum göremezsiniz.

Türkiye tıpkı ecdadın, Cumhuriyetimizin kurucularının hayal ettiği gibi siyasi, ekonomik ve askeri olarak bağımsız bir güç haline gelebildiği için böylesine dik bir duruş sergileyebiliyor. Bu duruşun bedeli var. İstiklalimizden emin olmanın değeri ödediğimiz bedelden çok daha fazladır. Biz tüm bu tuzakları bozarak yolumuza devam ederken hiçbir zaman asıl hedeflerimizden kopmuyor, mücadelemizden taviz vermiyoruz. En iyi bizi milletimizin anladığına inanıyorum. En büyük gücümüz milletimizin desteği olmuştur.

Çünkü biz bu milleti tarifsiz duygularla seviyoruz. Biz bu milleti özellikle yapacağımız hizmetlerle ibadet mertebesinde görüyor ve seviyoruz. Biz, medeniyetimizin ve tarihimizin son kalesi bu ülkeyi mutlaka dünyada hak ettiği yere yükseltmek istiyoruz.

Editör: Haber Merkezi