Genç Düşünce Enstitüsü, 32. Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında, Uğur Mumcu’nun demokrasi, özgürlük ve sanat mücadelesine ışık tutmak amacıyla “Türkiye’nin 2025 Yılında Sanat ve Demokrasiye Sesleniş” başlıklı açık oturumunu büyük bir katılımla gerçekleştirdi. 28 Ocak 2025 tarihinde Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, sanatın toplumsal dönüşümdeki rolünü, demokrasiyle olan bağını ve ifade özgürlüğü mücadelesini ele aldı.
Etkinlikte, Genç Düşünce Enstitüsü Başkanı Muratcan Işıldak moderatörlüğünde, yazar ve sendikacı Yaşar Seyman’ın konuşmacı olarak katılımıyla derinlemesine bir söyleşi gerçekleştirildi. Ankara’nın çeşitli ilçelerinden gelen il ve ilçe yönetimleri, partililer, akademisyenler, gazeteciler, genç aktivistler ve sanatseverler bu anlamlı buluşmada bir araya geldi.
Uğur Mumcu’nun İzinde: Sanat ve Demokrasi Üzerine Derin Bir Tartışma
Moderatörlüğünü üstlenen Genç Düşünce Enstitüsü Başkanı Muratcan Işıldak, açılış konuşmasında sanatın sadece bir ifade biçimi olmadığını, aynı zamanda toplumsal değişimin en güçlü unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Sanatın, demokrasinin gelişimi için kritik bir araç olduğunu ifade eden Işıldak, Uğur Mumcu’nun cesaretini, kalemini ve demokrasi mücadelesini anarak şu ifadeleri kullandı:
"Sanat, özgürlük mücadelesinin en güçlü taşıyıcılarından biridir. Bugün burada sanatın ve demokrasinin iç içe geçtiği bir dünyayı konuşuyor ve bu değerlere sahip çıkıyoruz. Uğur Mumcu'nun dediği gibi; ‘Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz!’ Bizler de sanatı, bilginin, özgürlüğün ve toplumun sesi olarak görmeli ve bu doğrultuda mücadelemizi sürdürmeliyiz."
Konuşmacı Yaşar Seyman, sanatın baskıya karşı bir direniş aracı olduğunu belirterek, demokrasinin sanatla iç içe olduğunu ve sanatçının özgür düşünceyi koruma noktasında büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladı.
"Sanat, yalnızca estetik bir üretim değil, aynı zamanda toplumu bilinçlendiren, direnişin ve özgürlüğün sesi olan bir alandır. Sanatçının görevi, toplumun susturulduğu noktada ses olmaktır. Bugün sanata yönelik baskıları, sansürü ve otosansürü konuşuyorsak, bunun demokrasinin temel direkleriyle nasıl iç içe geçtiğini de tartışmalıyız."
Yaşar Seyman’dan Uğur Mumcu’ya Duygusal Bir Sesleniş
Etkinliğin en unutulmaz anlarından biri, Yaşar Seyman’ın Uğur Mumcu’nun anısına yazdığı özel şiiri okuduğuanlardı. Salondaki tüm katılımcılar, Seyman’ın içten ve duygusal şiiri karşısında büyük bir sessizlikle dinledi ve derin bir duygu atmosferi oluştu.
Seyman, şiirinde Uğur Mumcu’nun gazetecilik anlayışını, cesaretini ve laiklik mücadelesini sanatın diliyle anlatırken, onu bir "aydınlanma meşalesi" olarak tanımladı.
Şiirden bazı satırlar şöyleydi:
"Sana sesleniyorum Uğur
Gittiğin yerde adalet var mı?
Kalemini kırmaya kalktılar,
Ama sen bir halkın vicdanında büyüdün,
Susturamadılar seni, susturamazlar!"
Seyman’ın bu seslenişi, salondaki herkesin Uğur Mumcu’nun mücadelesini bir kez daha hissetmesine neden oldu.
Ankara’nın Farklı İlçelerinden Yoğun Katılım
Etkinlik, Ankara’nın birçok ilçesinden gelen geniş bir katılımla gerçekleşti. CHP Çankaya, Bala, Keçiören, Mamak, Altındağ, Sincan ve Elmadağ ilçelerinden gelen il ve ilçe yönetimleri, Genç Düşünce Enstitüsü üyeleri, akademisyenler, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları sanatın ve demokrasinin geleceğine dair önemli mesajlar verdi.
Özellikle il ve ilçe başkanları, bu etkinliğin Türkiye’de özgürlükçü bir kültürel atmosfer yaratılmasına katkı sunduğunu ve sanatın toplumu dönüştüren, direnç kazandıran bir unsur olduğunu vurguladılar.
Ayrıca, etkinliğin başarılı bir şekilde ilerlemesini sağlayan Konuralp Orakçı’ya, sunuculuk görevini üstlendiği ve bu anlamlı buluşmanın akışını güçlü bir şekilde yönettiği için teşekkür edildi.
Genç Düşünce Enstitüsü’nden Sanat ve Demokrasiye Dair Çağrı
Etkinliğin sonunda katılımcılar, sanatın ve demokrasinin savunucusu olarak Uğur Mumcu’nun mücadelesini yaşatma ve özgürlükçü bir toplum için ortak dayanışmayı büyütme konusunda mesajlar verdiler.
Genç Düşünce Enstitüsü, sanatı yalnızca bir kültürel üretim alanı olarak değil, aynı zamanda demokrasi mücadelesinin temel bir unsuru olarak görmeye devam edeceğini belirtti. Enstitü, sanatçılar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte, gençlerin özgür sanat ortamlarına erişimini sağlamak ve demokratik haklarını savunmaları için farkındalık yaratmaya yönelik projeler geliştirmeye devam edeceğini duyurdu.
Genç Düşünce Enstitüsü olarak, sanatın ve demokrasinin gücünü büyütmeye devam edeceğiz!
#SanatVeDemokrasi #UğurMumcu #GençDüşünceEnstitüsü #ÖzgürSanat #DemokrasiİçinDayanışma #AdaletVeDemokrasiHaftası