Danıştay'dan '97 yaban keçisi' kararı: İhale iptal edildi
Danıştay 13. Dairesi, 5 ilde toplam 97 dağ keçisini kapsayan '97 Adet Yaban Keçisi Acente Kotalarının Avlattırılması İşi' ihalesini iptal etti.
Adana, Hatay, Kayseri, Mersin ve Niğde illerini kapsayacak şekilde gerçekleştirilen "17 Parti Halinde Toplam 97 Adet Yaban Keçisi Acente Kotalarının Avlattırılması İşi" ihalesi Güven Boğa tarafından iptal ettirildi.
97 ADET DAĞ KEÇİSİNİN AVLANMASINA DAİR İHALE İŞLEMİNE İLİŞKİN İPTAL DAVASINDA DANIŞTAY 13. DAİRE AVLANMAYA KARŞI ÇIKAN VE İHALENİN İPTALİNİ İSTEYEN HABERE GÜVEN GENEL YAYIN YÖNETMENİ GÜVEN BOĞA’YI HAKLI BULDU.
Habere Güven Genel Yayın Yönetmeni Güven Boğa tarafından Avukat Ferit Cöhçe aracılığıyla 13.07.2020 tarihinde Adana 2.İdare Mahkemesinde 2020/767 no’lu dosya kapsamında, 16.07.2020 günlü 97 adet dağ keçisinin avlanmasına dair ihale işleminin; YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve yargılama sonucu İPTALİNE yönelik dava açılmış yerel mahkeme ise ihaleyi iptal etmemiş dava Güven Boğa’nın avukatı Ferit Cöhçe tarafından Danıştay’a taşınmıştı.
Danıştay 13. Daire tarafından konuyla ilgili verilen kararda;
İSTEMİN KONUSU : Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 22/01/2021 tarih ve E:2020/767, K:2021/174 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tarım ve Orman Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü'nce
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Adana 2. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma (Bern) Sözleşmesi gereğince yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin korunması gereken fauna arasında yer aldığı, ancak Türkiye tarafından, yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisi için çekince koyularak sözleşmenin onaylandığı, dolayısıyla yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin koruma altına alınmadığı anlaşıldığından, yaban keçisi acente kotalarının avlattırılması işine ilişkin dava konusu ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, ihalenin hukuka aykırı olduğu, söz konusu hayvanların avlattırılmasının hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka göre mümkün olmadığı, yaşam hakkının her canlı için uygulanması gerektiği, kutsal olarak kabul edilen bu hayvanların avlanmasının inanç özgürlüğünü ihlâl ettiği, kültürel ve doğal miras alanlarının korunmasının tehlikeye atıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, avlanma ve avlattırma işinin 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında yapıldığı, avlanma işinin koruyucu veterinerlik vazifesi gördüğü, yaban hayvanı populasyonunun olması gereken seviyelerde tutulması gerektiği, ava konu türlerin nesli tükenmekte olan türlerden olmadığı, Türkiye'nin, taraf olduğu Bern Sözleşmesi'ne yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisi avı için çekince koyduğu, ihalenin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Tarım ve Orman Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü'nce 16/07/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca açık ihale usulüyle Adana, Hatay, Kayseri, Mersin ve Niğde illerini kapsayacak şekilde 17 parti hâlinde 97 adet yaban keçisi acente kotalarının avlattırılması ihalesi gerçekleştirilmiş, anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece Adana, Hatay, Kayseri, Mersin ve Niğde illerinde bulunan devlet avlakları ile yaban hayvanı koruma sahalarında toplam 97 adet yaban keçisinin avlattırılmasına ilişkin ihalenin 2886 sayılı Kanun kapsamında 16/07/2020 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
İhale konusu Yaban Keçisi, 4915 sayılı Kanun'un 4. maddesine istinaden Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca belirlenen ve 29/04/2015 tarih ve 29341 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ''Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları Memeliler'' listesinin 119. sırasında "Av turizmi hariç" ibaresiyle yer almaktadır.
Anılan yaban hayvanının, 4915 sayılı Kanun ve Bern Sözleşmesi uyarınca, sayılarının, neslin devamına yetecek düzeye çıkarılması, sayıların yeterli düzeyde bulunması durumunda ise bu durumun sürdürülmesinin temin edilmesi gerektiği açıktır. Bu durumu destekler yönde, davalı idare tarafından hazırlanan, koruma altına alınan hayvanlar listesinde uyuşmazlık konusu ihalede yer alan yaban hayvanı da yer almaktadır. Her ne kadar davalı idarece, söz konusu yaban hayvanının listede "av turizmi hariç" ibaresiyle yer aldığı ve yaban keçisinin Bern Sözleşmesi'nin II no'lu eki listede bulunmasına rağmen ülkemiz tarafından ihtirazî kayıt konulan listede de yer aldığı, bu nedenle anılan yaban hayvanının av kapsamına alınabileceği belirtilmiş ise de, yapılacak uygulamalar ile ortaya çıkacak muhtemel sonuçlar dikkate alındığında, faaliyetin, kapsamlı, teknik, somut ve bilimsel verilere dayanılarak yapılan analizler kapsamında gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu ihaleye ilişkin olarak davalı idare tarafından, avlanmanın yapılacağı sahalarda avlanma için bulunması gereken en düşük hayvan yoğunluğu, bu yoğunluk üzerindeki artış miktarı ile sahada olması gereken en düşük ve en uygun sayısal büyüklüklerinin ne olduğu, hangi nitelikte kaç hayvanın avlanması gerektiği ve bu gerekliliğin hangi bilimsel çalışmalar neticesinde belirlendiği, önceden belirlenen hayvanların uygulama esnasında nasıl tespit edileceği ve özellikle tespit edilenlerin avlanmasının nasıl sağlanacağına yönelik olarak herhangi bir açıklama getirilememiştir.
Davalı idare tarafından verilen savunmada da, yaban hayvan hayatının olduğu sahalarda hayvan sayısının fazla artışının zararlarına, söz konusu artışın yaban hayvanlarının yaşadıkları ortamlarda artık mevcut olmayan yırtıcılardan dolayı kontrol edilmesi gerektiğine, aksi hâlde yaşlı hayvanlar nedeniyle hem üreme sayısında düşüş yaşanacağına hem de hastalık kaynaklı toplu ölümlerin artacağına ilişkin genel nitelikli bilgilere yer verildiği görülmüştür
Öte yandan, avlanmanın uygulanma biçimine ilişkin Av Turizmi Uygulama Talimatı incelendiğinde, avlanma kıstaslarına uygun olmayan hayvanların da avlanabilmesinin ihtimal dahilinde olduğu ve kıstaslara uymayan hayvanların avlanılmasının sadece para cezası ile cezalandırıldığı dikkate alındığında, korunması gereken hayvan türleri arasında yer alan ihale konusu yaban hayvanının neslinin tükenmesine yol açılabileceği riskinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, yaban hayvanlarının sayılarına, avlanacakları sahalara ve avlanmanın sonuçlarına ilişkin davalı idare tarafından somut ve kapsamlı araştırma ve tespitler yapılmadan gerçekleştirilen dava konusu ihalede hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca Adana 2. İdare Mahkemesi'nin 22/01/2021 tarih ve E:2020/767, K:2021/174 sayılı kararının BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
HABERE GÜVEN GENEL YAYIN YÖNETMENİ GÜVEN BOĞA KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMASINDA;
Yaban keçileri ile ilgili yapılan dava konusu ihalede hayvanların kiralanmasının değil öldürülmesinin söz konusu olduğu ortadadır. Bu anlamda hem bir hayvansever hem de bir yurttaş olarak duruma sessiz kalamazdık. Tarım ve Orman Bakanlığı Adana 7. Bölge Müdürlüğü'nün hayvanları ihale yoluyla avlanmaları üzere sattığı ortadadır. Bu ihale bir yandan hem kanuna hem de hayvan haklarına aykırıdır. Kısa süre içerisinde yürütmenin durdurulması ve ihalenin iptal edilmesi için karar verilmesi gerekirken yerel mahkeme başvurumuzu yerinde görmemiş ve ihalenin haklı olduğunu ileri sürmüştür.
DANIŞTAY 13. DAİRE KATLİAMA DUR DEDİ
Söz konusu ihale dava dilekçesinin verildiği 13.07.2020 tarihinde durdurulabilmiş olsaydı ihalenin gerçekleştiği tarihten bugüne kadar birçok hayvanın katledilmesi de engellenmiş olacaktı.
Danıştay 13. Dairesinin ders niteliğinde verdiği karar geçte olsa bizleri mutlu etmiştir.
Türkiye’nin birçok bölgesinde benzer ihalelerin gerçekleşmesine karşı çıkan hayvan hakları savunucuları içinde bu kararın emsal teşkil edeceğini düşünüyorum.
CHP ADANA MİLLETVEKİLİ AYHAN BARUT "ARTIK TÜMÜYLE SON BULSUN"
Katliam olarak bilinen av ihalelerinin tümüyle son bulması gerektiğini belirterek kamuoyu talebinin yerine getirilmesini isteyen Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi'ne göre korunması gereken türlerin avlanması yasak ama ihaleyle avlanılmak isteniyor. Av ihalesi adıyla bilinen bu vahşetin bir daha hiç gündeme gelmemesi için tüm ihale ve işlemlerin artık kesin olarak ve tümüyle son bulması gerekiyor. 'Av ihaleleri hiç yapılmasın, canlara kıyılmasın' diye herkesten destek bekliyoruz. Tunceli'deki ihale iptal edildi, Adana’da ise Güven Boğa tarafından açılan dava Danıştay 13. Daire tarafından haklı bulundu. Bu tür ihalelerin artık ülke gündeminden çıkması lazım. Doğayı ve yaşamı, toprağı ve suyu, içindeki bitki ve hayvanı, tüm canlıları korumalıyız. Herkesi sesimize ses vermeye, bu katliamları durdurmaya çağırıyoruz” dedi.