Adana'da İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi LGBTİ+ Komisyonu, Çukurova Üniversitesi Kadın Dayanışma Ağı ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneği tarafından ortak bir basın açıklaması yapıldı. İHD Adana Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı Zehra Aydın okudu.
Açıklamada, iktidarın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan ederek kadınların ve LGBTİ+ bireylerin haklarını daha da kısıtlamayı amaçladığı vurgulandı. Özellikle Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklerin, LGBTİ+ bireyleri ve kadınları hedef aldığı ifade edildi.
LGBTİ+ Haklarına Yönelik Tehditler
Basın açıklamasında, hükümetin yasa değişiklikleriyle LGBTİ+ bireyleri daha da baskı altına almak istediği belirtildi. Yeni yasa tasarısında, trans bireylerin cinsiyet uyum sürecine giriş yaşının 18'den 21'e yükseltileceği, zorunlu bekleme süreleri ve karmaşık prosedürlerin getirilerek cinsiyet uyum sürecinin zorlaştırılacağı ifade edildi. Ayrıca, bireylerin cinsiyet uyum sürecine girmesi için "üreme yeteneğinden yoksun olma" gibi şartların getirilmesinin, LGBTİ+ bireyleri sistematik bir şekilde dışlama ve baskıya maruz bırakma politikasının bir parçası olduğu vurgulandı.
Ceza Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin LGBTİ+ bireylerin varoluşunu kriminalize etmeyi amaçladığı belirtilirken, "biyolojik cinsiyet" kavramının yasalara eklenmesi ve cinsiyet uyum sürecine giren bireylerin yasal izin olmadan hareket edemeyecek olmasının LGBTİ+ haklarını ihlal ettiği ifade edildi. Nitekim, sembolik olarak düğün ve nişan gibi organizasyonların yasaklanmasının, kamusal alanda LGBTİ+ kimliğinin görünürlüğünü tamamen yok etmeye yönelik bir adım olduğu ifade edildi.
"LGBTİ+ Hakları İnsan Haklarıdır!"
Açıklamada ayrıca, özellikle trans bireylerin yaşadığı ayrımcılıkların artacağına dair endişeler dile getirildi. "Çekiyorsunuz ama yayınlamıyorsunuz" diyen Hande Kader, çalışamadığı için intihara sürüklenen Eylül Cansın ve nefret cinayetlerine kurban giden diğer trans bireylerin isimleri anılarak, bu baskının meşrulaştırılmasına izin verilmeyeceği belirtildi.
Hükümetin bu yasa değişiklikleri ile toplumu tek tipleştirme politikaları izlediği vurgulanarak, LGBTİ+ bireylerin haklarının masa başında alınan kararlarla yok sayılmasına karşı yıllardır sürdürülen mücadelenin devam edeceği ifade edildi.
Açıklama, "Bu ülkede yaşayan herkes bilmelidir ki LGBTİ+ hakları insan haklarıdır, trans hakları insan haklarıdır, kadın hakları insan haklarıdır! Özgürlük mücadelesi veren hiçbir kesim yalnız değildir!" ifadeleriyle sona erdi.