İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 27 Ocak 2025 tarihinde düzenlediği basın toplantısında yer alan açıklamaları nedeniyle yargı sürecine müdahale etmeye yönelik eylemlerde bulunduğu iddia ediliyor.
Bilirkişi ve Yargı Organlarına Yönelik Açıklamalar
İddianamede öne sürülen hususlara göre, İmamoğlu’nun basın toplantısında yaptığı açıklamalarda, bilirkişilerin görev aldığı bazı soruşturma ve kovuşturmalarda, yargı organlarının ve bilirkişilerin bağımsızlığının sorgulanmasına neden olacak ifadelerin yer aldığı belirtiliyor. Savcılık, bu ifadelerin kamuoyunda “bilirkişi ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığı”na dair şüphe uyandırmayı amaçladığını, dolayısıyla bilirkişinin İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde yürütülen soruşturma ve kovuşturmalardaki resmi görevini olumsuz yönde etkilemeye çalıştığını savunuyor.
Hukuki Dayanak ve Olası Cezai Yaptırımlar
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 277. maddesi uyarınca, “görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla yargı görevlisi, bilirkişi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” eden kişilere yönelik düzenlemenin söz konusu olduğu belirtiliyor. Bu suçun işlenmesi durumunda, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. İddianamede, İmamoğlu’nun söz konusu ifadelerinin bu maddenin öngördüğü suç unsurlarını oluşturduğu ileri sürülüyor.
Siyasi Yasak Tedbiri İsteği
Ayrıca, iddianamede, aynı olaylar kapsamında, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesi uyarınca belirli kamu görevlerinden yoksun bırakılma tedbirinin uygulanması talep ediliyor. TCK’nın 53. maddesi, kasten işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olan kişilerin, sürekli, süreli veya geçici kamu görevlerine atanamayacaklarını düzenliyor. Bu bağlamda, İmamoğlu’nun kamu görevinin getirdiği nüfusu ve etki alanını kullanarak yargı organları üzerinde baskı kurmaya çalıştığı, böylece mensubu olduğu parti lehine etki yaratma amacı taşıdığı iddiaları da yer alıyor.
Diğer İddialar ve İlgili Suçlamalar
İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik yapılan açıklamalar nedeniyle, “kamu görevlisine karşı alenen hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamalarına da yer verildiği hatırlatılıyor. Her iki olayın birlikte değerlendirilmesiyle, şüphelinin, kamuoyu önünde alenen yüksek konumunu kullanarak yargı mensupları ve ilgili kurumlar üzerinde baskı kurmaya çalıştığı ve bu durumun da delillerle örtüştüğü ileri sürülüyor.
Gelişmeler ve Beklentiler
Gelişmekte olan davanın detaylı olarak incelenmesi için, iddianamenin deliller ışığında mahkeme tarafından değerlendirilmesi bekleniyor. Mahkeme sürecinin ilerleyen aşamalarında, İmamoğlu’nun söz konusu ifadelerinin yargı sürecine etkisi, kamu güvenine olan etkisi ve kamu görevinin getirdiği nüfusu suiistimal edip etmediği tartışılacak. Eğer suçun sabit görülmesi halinde, belirtilen hapis cezasının yanı sıra, kamu görevlerinden men edilme tedbiri de uygulanabilir.
