Anayasal haklarını kullanarak geleceğine sahip çıkmak isteyen göstericilere yönelik polis müdahalelerinin arttığını belirten platform, kadınların özel olarak hedef alınmasını kınadı.
Ankara'da Gözaltına Alınan Kadınlara Çıplak Arama Dayatması
Bu sabah Ankara'da gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan yedi kadına Ankara Emniyeti tarafından çıplak arama dayatıldığı ve buna direnç gösteren kadınların darp edildiği öğrenildi. Sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları, bu insanlık dışı uygulamaların birer işkence yöntemi olduğunu vurgulayarak tepki gösterdi.
Seçme ve Seçilme Hakkına Yönelik Baskılar Artıyor
2016'dan bu yana uygulanan kayyum politikaları ile birlikte, hukuksuz diploma iptalleri, keyfi tutuklamalar, iletişim ve ulaşım engelleri gibi pek çok antidemokratik uygulama hayata geçirildi. Kadınların uzun yıllar mücadele ederek kazandıkları seçme ve seçilme hakkına yönelik bu müdahaleler, kadın hareketinin ve demokrasi savunucularının sert tepkisine neden oluyor. Kadınlar, hukuksuz uygulamalara karşı protestolar düzenlerken, bu eylemler sırasında kolluk kuvvetlerinin orantısız gücünü ve baskısını artırdığı görülüyor.
Sansür ve Baskı Artıyor
Kadın örgütleri, gençlik hareketleri ve çevre hareketleri gibi pek çok muhalif gruba ait sosyal medya hesaplarına erişim engelleri getiriliyor. Son olarak, Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) da bu yasaklardan etkilendi. Yetkililerin ifade özgürlüğünü ve haber alma hakkını kısıtlayan bu sansür uygulamalarına tepki yağıyor.
Kadınlar Örgütlü Mücadelelerine Devam Edecek
Kadınlar, yıllardır süren örgütlü mücadeleleri sayesinde, haklarına yönelik baskılara boyun eğmemeye devam ediyor. Baskılar, sansür ve polis şiddeti ne kadar artarsa artsın, kadınlar toplumsal eşitlik ve adalet talebiyle sokağı terk etmeyeceklerini vurguluyor.
Uluslararası Sözleşmeler ve İhlaller
Kadınlara yönelik polis şiddeti ve çıplak arama gibi insan onurunu hiçe sayan uygulamalar, uluslararası hukukta da açık bir biçimde yasaklanmıştır. Şu sözleşmeler, işkence ve kötü muamelenin önlenmesi adına bağlayıcı hükümler içermektedir:
-
Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme (1984): İşkence ve kötü muamelenin tamamen ortadan kaldırılmasını amaçlar.
-
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (1950): 3. Madde gereği işkence, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yasaktır.
-
Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW, 1979): Kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasını öngörür.
-
BM Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi (1993): Devletleri, kadınlara yönelik her türlü şiddeti engellemeye yüküm altına sokar.
Kadın hareketleri ve insan hakları savunucuları, yetkililere uluslararası hukuk kurallarına uyma çağrısı yaparak, polis şiddeti ve çıplak arama gibi insan onuruna aykırı uygulamalara derhal son verilmesini talep ediyor.
Yaşasın Kadın Dayanışması, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
