Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), menajer Ayşe Barım’ın Gezi Parkı direnişine oyuncuları yönlendirdiği iddiasıyla gözaltına alınmasına ve Gezi direnişine destek veren ünlü isimlere yönelik başlatılan soruşturmalara sert tepki gösterdi.

KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Gezi Parkı direnişinin halkın demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet talebinin sembolü olduğu vurgulanarak, “Hiçbir iktidarın Gezi direnişini terör, darbe veya dış güçlerin oyunu gibi göstermeye gücü yetmeyecek” ifadeleri yer aldı.

"Gezi Onurumuzdur"

KESK, iktidarı baskı ve sindirme politikalarına son vermeye çağırarak, şu ifadelere yer verdi:
“Demokratik değerlerin hiçe sayıldığı, faşizmin yayıldığı bir ülkede yaşamak istemeyen muhalif kesimlere yönelik korku, sindirme ve baskı politikalarına son verilmeli, gözaltılar ve tutuklamalar derhal serbest bırakılmalıdır. Halkın haklarını savunmak için alanlara çıkan ve ‘Gezi onurumuzdur’ diyen milyonların yargılanmaya çalışılmasından vazgeçilmelidir.”

"Hukuksuzluğu ve Adaletsizliği Unutmadık"

KESK, Gezi direnişi sırasında yaşanan adaletsizliklere de dikkat çekerek, “Gezi’nin çocuklarını katledenlerin, insanların açıklamalarını suç delili gibi göstermeye çalışanların hukuk tanımayan yaklaşımlarını unutmadık, affetmedik” dedi.

Sağlık Bakanlığı'ndan Katılım Paylarıyla İlgili Açıklama Sağlık Bakanlığı'ndan Katılım Paylarıyla İlgili Açıklama

"Birlikte Kazanacağız"

KESK, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Gezi hep yaşayacak! Korkuya, sömürüye, baskıya, faşizme geçit yok. Barış içinde, eşit, özgür, insanca yaşanabilecek bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz. Er ya da geç biz kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız!”

KESK’in bu açıklaması, Gezi Parkı direnişinin toplumda hala derin bir iz bıraktığını ve demokratik hakların savunulmasında kararlılık gösterildiğini bir kez daha ortaya koydu.

Editör: Haber Merkezi